X

Food Fashionista, İncirli Şaraphane Kuruçeşme’de

İncirli Şaraphanesi – Kuruçeşme

Tekrar yaşamak isteyeceğiniz kadar güzel bir yıl olması dileği ile 2013’ten merhaba!

Malumunuz yeni yıl yaklaştı, geldi derken bir de baktık ki çoktan o meşhur moda girmişiz bile. Modumuz; her yeni yılın ilk aylarında(!) olduğu gibi pozitif, mutlu, umutlu, bolca planın yapıldığı, listelerin hazırlandığı, kararların alındığı, heyecanın yüksek mertebelerde gezindiği bir mod. Hayırlara vesile olsun diyerek ben de yeni yılda aldığım kararlardan birini sizlere paylaşmak isterim.

Beni tanıyanlar çok iyi bilir, yemek konusunda oldukça  açık fikirli, yeni tatları denemeye çok  meraklı iken; içeçekler, özellikle de şarap konusunda bir o kadar kapalıyımdır. Nedendir bilmem, yemekten aldığım tadı, keyfi, nedense yemeği güzelleştirdiği, pekiştirdiği iddia edilen “şarap”tan bir türlü alamam. Ama 2013 itibariyle bu durumu iredeleyip, öğrenip, deneyip çözmeye karar verdim ve bunun için de adresim birazdan okuyacağınız, İncirli Şaraphane olacak.

İncirli Şaraphanesi – Kuruçeşme

İncirli Şaraphane, geçen haftaki yazımın da konusu olan La Mancha’yı bünyesinde barındıran Soul Group’un Kuruçeşme’deki yerlerinden birisi.

Kendime bu eğitim sürecinde başarılar dileyerek sizi bu keyifli sohbetle baş başa bırakıyorum.

İncirli Şaraphanesi – Kuruçeşme

Bize biraz Soul Group’u anlatabilir misiniz? Bu yolculuk nasıl başladı?

Aslı ve Cem Pasinli’nin kurucu ortaklarından olduğu Soul Group’un hedefi zincir olmadan, birbirini tekrarlamayan ‘ruhu besleyen’ mekanlar yaratmak. İlk kez 2003 senesinde açtıkları Banyan Restaurant ile “En İyi Etnik Restoran” da dahil pek çok önemli ödülün sahibi olan Soul Group, 3 yıldır Çeşme Alaçatı’da yer alan Kydonia Restaurant ile de tanınıyor. Geçtiğimiz ay içerisinde Kuruçeşme’de eski bir şarap imalathanesini restore edip, birinci katına Kydonia Restaurant ve ikinci katına da La Mancha’yı açan Soul Group, binanın en alt katında yer alan İncirli Şaraphane ile de Türkiye’nin önemli bir açığını kapatıyor.

Mekanların konseptlerini nasıl belirliyorsunuz? İlk konseptiniz Banyan’dı. Ondan sonra gelen Kydonia, La Mancha ve İncirli Şaraphanesi konseptleri nasıl gelişti?

Konseptlerimizi belirleme süreçleri her seferinde farklı oluyor. Banyan’ı kurarken, Türkiye’de neyin eksik olduğunu düşündük, nasıl fark yaratıp ilk olabiliriz sorusunun cevabını aradık. Araştırmalarımız sırasında hep mekanların ruhuna ne uyar sorusundan yola çıktık.

İncirli Şaraphane hakkında detaylı bilgi alabilir miyiz? Özellikleri nedir? 

20’ye yakın seçkin Türk markasının (Diren, Doluca, Kayra, Kavaklıdere, Nusretbey, La, Pamukkale, Paşaeli, Prodom, Selendi, Sevilen, Suvla, Urla, Vinkara, Yazgan …vs), 500’e yakın çeşit şarabını özel üretici fiyatlarıyla sunuyor. İster şişede, ister kadehte. İncirli Şaraphane Türkiye’deki bu kadar kapsamlı ilk şarap barı. İş çıkışlarında, güzel müzik ve manzara eşliğinde bir şeyler yiyerek takılabileceğiniz, özel bir mekan. İster farklı kioskları gezip, şarap uzmanlarımızdan bilgi alabilirsiniz, ister tadım menülerimizden alıp şarap uzmanlarımızla tadım yapabilir, ister ev partileriniz için alışveriş yapabilirsiniz.  Hafta sonları dj eşliğinde, akşamüstü Happy Weekend partilerimiz var.

Bir diğer amacımız da; İstanbul’u ziyaret eden turistler için de bir çekim merkezi olabilmek.

 

İncirli Şaraphane’de bulunan şarapların arasında kendi üretiminiz şaraplar var mı?

Kendimiz şarap üretmiyoruz ama ilerde evde şarap üreten gruplarla işbirliği içinde olmayı düşünüyoruz.

Ne tür aktivitelere ev sahipliği yapıyorsunuz?

Yakın zamanda Veritas ortaklığı ile gerçekleştirdiğimiz 1. Master Sommelier İstanbul ile Türk şaraplarının tadım ve puanlaması gerçekleşti. Ocak ayı itibariyle, peynir şarap tadım seminerleri, şarap kursları, yemek-şarap eşlemeleri, nadir şarap müzayedeleri, farklı konularda şarap eşliğinde sohbet toplantıları yapmayı düşünüyoruz.

İncirli Şaraphanesi – Kuruçeşme

Sizce Türk insanının şaraba olan ilgisi ve bilgisi nasıl?

Türkiye’de şarapla ilgili, evde şarap üreten, şarap kurslarına katılan, bağ bozumu gezilerini takip eden ufak ama giderek artan bir kitle var. Fakat şarap tüketimi kişi başı 1 litre ve 1.5 litre olan rakının altında. Avrupa’da kişi başı şarap tüketimi yılda 50 litre. Türkiye’de dünya standardında şarap üreten 30’a yakın firma var. Türk şarapları artık dünya çapında sommelierler tarafından puanlanıyor ve dünya şaraplarıyla rekabet edecek puanlar ve ödüller alıyor.

Peki, pahalı şarap iyi şarap mı demektir?

Pazarın ufaklığı ve vergiler fiyatları etkileyen unsurlar.Bir şarabın üretim maliyetini; bağların firmaya ait olup olmadığı, firmanın üzüm aşamasında kalite kontrolüne dahil olup olmadığı, toplanan üzümlerin yerinde işlenip işlenmediği, fıçıya girip girmediği, ne süreyle yıllandırıldığı, fıçının kalitesi ve maliyeti, mantar, etiket ve şişe maliyetleri gibi faktörler etkiler.

 

Sizce Türkiye’de bir Fransız şarabı kalitesinde üretim yapılabilir mi?

Bir Fransız şarabı kalitesi burada da oluşturulabilinir. İklim ve terroir şarabın kalitesini etkileyen çok önemli unsurlardır. Bunun yanında üzümün yerinde işlenmesi ve yıllandırılmak için kullanılan fıçıların özellikleri şarabın lezzetini etkiler. Bir şarap okside olmamış ise ve mantar kokmuyorsa içilebilir kalitededir. Bunun yanı sıra, alkol dengesinin olması önemli bir kriterdir. Bunun dışında şarabın lezzeti tamamen kişisel bir konudur.

Yemek ve şarap uyumundaki altın kuralı nedir desem?

İki tip uyumdan bahsedebiliriz. İlki “tezatlık” yani tatlı tuzlu tezatlığı gibi zıt tatların birbirleriyle oluşturduğu uyumdur. Bir diğeri de “bütünleme” yani tatları birbirini tamamlayan yemek ve şarapların uyumudur.

İncirli Şaraphanesi – Kuruçeşme

Ve son sorum: İlgililer aktivitelein takibini nereden nasıl yapabilir?

Facebook sayfamızdan duyuruyoruz.  Ayrıca mailing listemize de duyurular gönderiyoruz. İsteyenler info@incirlisaraphane.com adresine mail atarak mail listemize dahil olma isteklerini belirtebilirler.

Sohbet ve meraklı sorularımı sabırla cevapladığı için Aslı Hanım’a çok teşekkür ederim. Artık geri kalan merakımı da aldığım eğitimlerde giderip, bilahare sizinle paylaşıyor olacağım.

Sevgiler.

Fotoğraflar; Canan Arlı

İncirli Şaraphanesi – Kuruçeşme
Merve Hatipoğlu: Ekonomi okuyup bundan hiç de keyif almadığımı anladığım anda,rotayı sevdiğimi düşüneceğim ‘markalar’ dünyasına çevirip Ingiletere’de yüksek lisansımı tamamlayıp, bu dünyaya adım attım. Şans o ki, yemek yemeye bayılan, yeni lezzetler keşfetmekten hoşlanan ben; ilk işimde ve devamında hep gıda ürünlerinin gelişim ve pazarlama stratejisini yapma şansına sahip olup, hobimi işime çevirmiş oldum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale