X

İlişkilerdeki kişilikler ve ilişki niyetleri

“İyi bir işi olsun, beni, ailemi, arkadaşlarımı  sevsin, bol bol seyahat etsin, kendi hobileri olsun, bana değerli olduğumu, özel olduğumu hissettirsin, jestler yapsın, bir de her dediğimi yapmasın ama kendi doğruları da olsun.”

Bir beraberliği olmasını isteyen birçok insandan yukarıdaki cümlelere benzer cümleler duyuyoruz. Bir dolu talebimiz, bolca “ama”lar sokuşturduğumuz paragraflarımız, betimlemelerimiz var. Taleplerimiz televizyonlardaki reality showlara katılan kişilerin taleplerinden biraz farklı evet ama içinde aynı enerjiyi barındırıyor; başkasıyla tamamlanacağını zannetme enerjisi.

Evren netlikten hoşlanır ve içinde çelişkili barındıran taleplere, bunları yerine getirmeyerek karşılık verir.

Diyelim ki partnerinin ailesi ve arkadaşlarıyla iyi geçinmesini isteyen biri, kendi doğruları olan biriyle beraber. Partneri, kişinin arkadaş grubundan hoşlanmadı ve açıkça o kişilerle görüşmek istemediğini söyledi. Sizce kişi  buna saygı mı gösterir yoksa rahatsız mı olur? Kendi doğrusuna göre hareket eden iki kişi bu durumda ne yapar? Acaba evren belirsiz niyetlere nasıl cevap verir? Veya 2 uç şeyin aynı anda olması mümkün müdür? Evren netlikten hoşlanır ve içinde çelişkili barındıran taleplere, bunları yerine getirmeyerek karşılık verir. Bu kadar basit. Bir şey isterken “netlik” ilk adım.

Önce olduğunuz kişiyi tanıyın

Gelelim “bana kendimi değerli, özel, önemli hissettirsin” kısmına. Dış dünyamız içimizin fotokopisi. İçimde ne varsa dışımda onu yaşıyorum. Aksi mümkün değil. İçimde olmayan bir şeyi dışarıda bulamam; kendimi değerli, özel, önemli hissetmem ancak ve ancak kendi içimde bu duyguları yeşerttiğimde karşılaşacağım duygular.

Tamamlanmadan başka birinden talep etmek karşımızdaki kişiyi bizden güçlü kılmak anlamına gelir  ve sonrası, hallaç pamuğu. Jestlere gelince, kendi jestini kendine kendin yap. Kendini kendin mutlu et. Biriyle yapabileceğini düşündüğün şeyleri tek başına yapmaktan keyif alır hale gel. “Bir ilişkiyle birlikte değerli olmayı hissetme” bağımlılığını kır. Biliyorum, çok pratik gerektiriyor. Bununla ilgili neler yapabiliriz de ayrı bir yazının konusu olsun.

Bu noktada kendimize sormamız gereken soru şu: Ben, en olduğum halimle nasıl biriyim ve bir ilişkiye ne katabilirim? Kendimize dürüst olmak durumundayız, insan öz benliğini kandıramaz. Ayrıca mükemmel ilişki diye bir şey yoktur, potansiyelin en iyisini yaşamayı hedeflemek yeterlidir.

Olaya bir de şuradan bakalım. İlk paragrafı buraya kopyalayalım ve değerlerimiz karşımızdaki kişilerden beklediklerimiz olsun; iyi bir işim var (iş benim, maaş benim), spor yapmayı seviyorum (kendim için yapıyorum), dünyayı dolaşıyorum (magnetler kimin buzdolabını süslüyor?), kendi doğrularımdan taviz vermem (olası bir anlaşmazlık durumunda bildiğimi yaparım), üzgünüm ama bunlar birkaç sohbet başlığı haricinde pek bir şey ifade etmeyen konular, ilişkiye faydası olan şeyler değil. Ya da başkalarının gözünde nasıl göründüğümüzü bize sürekli hatırlatan olma halleri.

Başınıza gelen her şey hislerinizin birer sonucudur

Yazının en başında kendimizden besleneceğimiz konusunda anlaşmıştık zaten, olduğumuz halimizle kendimizi kabul etmemiz başlamak için çok iyi bir nokta. Potansiyel partnerlerin işini, arabasını, seyahat ettiği yerleri bir kenara koyalım. Karşısındakini maddesel anlamda sorgulamak alt frekansa sahip insanların işi. Alt frekans maddeyi değerlendirir, orta frekans “ne yapar, nerelere gider”i sorgular, üst frekans ise hisseder, birbirlerine uyum sağlayıp sağlamayacaklarını koşullar üzerinden değerlendirmez. Seçimi ne olursa olsun bunu ne bir trajediye ne de bir şova dönüştürür. Başına gelen her şeyin eylemlerinin sonucu değil, hislerinin sonucu olduğunu bilir. Çünkü eylemin oluşmasını hisler sağlar. O halde sosyal statü, saygı, daha iyi yaşam koşulları na sahip olmak, sosyal medyada kendimi ispatlamak için bir ilişki yaşamak istediğimde karşıma çıkacak insan sosyal statü, saygı vs. ile kendini etrafa ispat etmek isteyen biri olacaktır. Eh, iki çıplak da ancak bir hamama yakışır.

İlişkiler organik birer deneyimdir.

İlişkiler organik birer deneyimdir ve kendi doğası içinde ilerlemesini  hedeflemek yeterlidir aslında. Kendimizi tanımanın en güzel yolu ise ilişki yaşamaktır. Acı da olsa tatlı da olsa yaşanmaya değerdir çünkü bize kim olduğumuzu gösterir. Biraz anlayış, sevgi ve dürüstlük kendini tanıma yolunda atılacak en gerekli adımlardır.

İlgili yazı: İlişkilerde seçicilik: İyi midir yoksa kötü mü? Yaşla beraber o da artar mı? İlişkilerde seçicilik: İyi midir yoksa kötü mü? Yaşla beraber o da artar mı? 

Sıla Karadoğan: İngiliz Dili Edebiyatı eğitimli, Mutfak Sanatları Akademisi programı sonrası kendi pastanesini açan bir pasta şefi, rafine şekerle vedalaşıp yalnızca kendi sevdiği şeyleri pişiren, okuyan, yazan, theta healing danışmanı, dişi bilgelik çalışmaları öğrencisi, bolluk bereket yaratımı uygulayıcısı, bir de full time bir ofis işi olan, hayatı ve insanları çok seven biriyim.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale