X

İlişkilerde tarafların eşit statüde olmaması ilişkinin kalitesini nasıl etkiler?

Eşit bir ilişki nasıl olur?

Bazı bireyler partnerlerinin bir çok açıdan kendilerinden daha farklı olduğunu evlenmeden hemen önce farkederler. Bu “farklılık farkındalığı” çok önemli gibi görünmese de, aslında ilişkinin geleceğini tehdit eden büyük bir risk unsurudur. Peki, partnerinizle ayrı dünyaların insanı olmanız tolere edilmesi ya da engellenmesi gereken bir şey mi? Herhangi bir konuda bir eşitsizlik söz konusuyken, tarafların mutlu olabilmesi mümkün müdür?

Partnerinizi başkalarıyla ve kendinizle kıyaslamak

İlişkiler konusunda başarıyı bir türlü yakalayamamış olan insanların en çok şikayet ettikleri konu; çekici buldukları insanların kendileriyle ilgilenmemesi, kendileriyle ilgilenen kişilerin ise bu kişilere etkileyici gelmemesi. Yani siz daima 10 numaranın peşinde koşan bir 8 numaraysanız, sizin peşinizden koşan numaralar genelde 6 ve aşağısı olacaktır. Eğer kendinizi bu tarz puanlamalar yaparak başkalarıyla kıyaslayanlardansanız, ilişkileriniz konusunda başarıyı yakalamanız biraz uzun sürebilir.

Genel anlamda partnerinizi kendinizden daha alçak bir seviyede görmeye başladığınızda,karşınızdaki kişiyle romantik bir bağ kurma zorunluluğu hissedersiniz ve kendinizden bağımsız olarak bu kişide var olan iyi özelliklere odaklanmaya çalışırsınız.  Bu değerlendirme genelde bir çok çift tarafından ilişkinin herhangi bir döneminde yapılır ve genelde ilişkiye olumlu geri dönüşlerle sonuçlarınır.

Yani birlikte olduğunuz kişiyle ilgili çok yakışıklı ya da standartların altında olması, zeki olması ya da espri anlayışının olması arasında bir şekilde dengeyi yakalayabilmeniz mümkün.

Birlikte olduğumuz kişiden daha iyi olduğumuzu, hayatmızın her alanında düşünebiliriz. Burada bahsettiğimiz şey kişinin bir partner olarak size uygun olup olmadığı ya da sizi sevip sevmediği değil; ilişki yaşadığınız kişinin, etrafınızdaki potansiyel partner adaylarından ne kadar farklı olabildiği.

Söz konusu partnerinizin seviyesi olduğunda, yani diğer partner adaylarından daha vasat seviyede biriyle ilişki yaşadığınızda, süreç her iki taraf için de oldukça zorlu olabilir. Bu tarz bir durum genelde uzun soluklu bir ilişki yaşamanıza engel olacaktır. Evlilik aşamasına gelindiyse de boşanmalara kadar gidebilen ciddi problemler yaratabilir.

İlişkiyi dengede tutabilmek adına bir çok birey (genellikle kadınlar) kendi değerlerini düşürerek partnerlerinin seviyesini görece yükseltmeye çalışırlar. Bu yöntem genelde kısa süreli olarak ilişkiyi rahatlatabilir, ancak uzun süreçte aynı konuyla alakalı başka problemler de gün yüzüne çıkacaktır.

Beraber olduğunuz kişinin değerini hesaplamak, birbirinden  çok farklı bir çok bileşeni içinde barındırdığı için kolay bir iş değildir.  Karşılaştırma yapılacak bireyler kişiden kişiye büyük farklılıklar gösteriyor olabilir. Yani sizin hayallerinizdeki erkek masallardan fırlayan beyaz atlı prensken, bir başkasınınki yan dairesinde oturan komşusu olabilir.

Buna ek olarak, partnerinizin sahip olduğu özelliklerin ne kadar değerli olduğu da sizin için göreceli olacaktır. Yani partneriniz birkaç özelliği nedeniyle dışarıdan bakıldığında size uygun değil gibi görünse de, genel bir değerlendirme yapıldığında pozitif özelliklerinin daha ağır bastığı görülebilir.

Partnerinizin görece değerini hesaplamak karışık bir süreç olsa da, genelde sizi neyin rahatsız ettiğinin farkındasınızdır. Bu farkındalık, yaşadığınız ilişki konusunda kararsızlıklar yaşamanızda ve ilişkinizde çok farklı sebeplerden kaynaklanacak olan sıkıntıların ortaya çıkmasında etkili olacaktır.

Eşitlik teorisi

Eşitlik teorisi, ilişki yaşayan bireylerin karşılarındaki kişileri haketmediklerini düşünmelerinden yola çıkılarak şekillenmiş bir düşünce biçimi. Bu eşitsizlik düşüncesi, partnerinizin sizden daha iyi olduğunu düşündüğünüz için ilişkide olmayı haketmediğiniz ya da sizden daha düşük seviyedeki bir partnerle beraber olduğunuz için yaşadığınız ilişkiyi haketmediğiniz düşünceleriyle ortaya çıkabilir. Evliliğin olmadığı ilişkilerde bu eşitsizlik bir şekilde tolere edilebilir. Evlilik durumunda bu eşitsizlik sebebiyle kıskançlıklar, ekonomik sebeplerle yaşanabilecek tartışmalar ya da aşağılayıcı konuşmalar ortaya çıkabilir.

Herhangi bir konuda eşitsizliğin olduğu ilişkilerde çiftlerin takıldıkları konu, partnerlerinin kendilerinden daha iyi olması değil, kendilerinden daha iyi bir partner bulabileceği ihtimalidir. Bu varsayım çoğu zaman doğrudur, çünkü evrimsel açıdan size daha yakın olduğunu düşündüğünüz ve ortak özellikler taşıdığınız bireylerin sizin için en iyisi olduklarının farkındasınızdır. Etrafınızda mutlaka beraber olduğunuz kişiden daha iyi olan ve daha çok sevebileceğiniz kişiler olacaktır. Ancak bu kişiler büyük bir ihtimalle sizin ona verdiğiniz sevginin aynısını size veremeyecek ve hayal kırıklığına uğramanıza neden olacaktır.

İlişkide tarafların karşılıklı olarak birbirini hakettiğini düşünmesi; ilişkinin daha sağlam temellerde, daha sağlıklı şekilde ilerlemesini sağlar. Aynı şekilde eşitlik sağlanamayan durumlar da kısa bir süreliğine de olsa ilişkinizin güçlenmesine ve cinsel olarak karşınızdaki kişiye daha fazla istek duymanıza neden olabilir. İnsanların bir çoğunun sosyal statüsü iyi olan, zengin, ünlü ya da güç sahibi kişilerle birlikte olmak istemesi de bunun bir sonucudur. Fakat uzun bir sürece yayarak düşündüğümüzde, eşitsizlikler iki taraf için de problematik bir hal almaya başlar. Kısa süreçte yapılan en uç noktadaki insanı elde etme çabaları ve ilişki planları, bir süre sonra önemini yitirir. Örneğin; çok zengin biriyle ilişki yaşamaya başladıktan kısa bir süre sonra, bu kişide zenginlik dışında daha önce hiç dikkat etmediğiniz noktalara takılmaya ve bu kişiden uzaklaşmaya başlarsınız. Bunun sonucu olarak da kıskançlık, aşırı hassasiyet, kronik sinirlilik hali gibi ilişkinize zarar verecek alışkanlıklar edinebilirsiniz.

Eşitsizliği nasıl tolere edebilirsiniz?

Entelektüel birikim, sosyoekonomik statü, eğitim durumu gibi konulardaki eşitsizlikler; nezaket, bağlılık, yardımseverlik gibi kişilik özellikleriyle tolere edilebilir.

İlişkideki eşitsizliklerin gelecekte problem yaratacağı açık olsa da, bu eşitsizliğe neyin sebep olduğunu bulmak her zaman kolay değildir. Eşitsizlik bazen ailelerin sosyoekonomik statüsündeki farklılıktan kaynaklanırken, bazen de partnerler arasındaki sevginin karşılıklı olmaması eşitsizliği doğurabilir.

Sonuç olarak, partnerinizle kendinizi eşit seviyede hissetmenizin ilişkinizin uzun sürebilmesi için gerekli olduğunu söyleyebiliriz. Fakat karşılaştırma yaparken bir çok farklı kişilik özelliğini dikkate almanız gerektiği için, partnerinizin ne kadar değerli olduğu ya da sizi ne kadar tatmin edebildiği tamamen sizin kişisel görüşünüzle alakalı bir konu. Kendi değerlerinizi belirlediğinizde, karşınızdaki insanı kendinizle kıyaslama ve değerlerinizin ne kadar örtüştüğünü karşılaştırma fırsatı yakalarsınız. Ancak unutmayın ki gerçek sevgi, karşınızdaki insanı kendisi olduğu için kabul edebilmeyi ve başkalarıyla karşılaştırmamayı gerektirir.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale