X

İlişkilerde empati: Anlayış kasını geliştirmek mümkün

Her gün birçok kişiyle konuşuyoruz ya da yazışıyoruz. Kendimizi ifade etmek, daha çok anlatmak, anlaşılmak istiyoruz. Peki biz karşımızdakini gerçekten anlayabiliyor muyuz? Ya da bırakalım anlamayı, dinleyebiliyor muyuz?
Şunun gibi söylemlere çevremizde sıklıkla rastlıyoruz sanırım:

  • Beni anlamıyor.
  • Çok düşüncesiz.
  • Ne kadar da bencilce davranıyor.
  • Farketmesi (anlaması) için daha ne yapmam gerekiyor!

Örnekleri çoğaltabiliriz. Bir yakınma hali, beraberinde gelen suçlamalar… Sonuç: Çözümsüz. Yine anlayamadık, anlaşılamadık, anlaşamadık.
Oysaki çoğunlukla biliriz; sempatik ilişkiler yaşamak, ilişkilerde anlaşılmak ve anlaşmak hep empati ile mümkün oluyor.

İlgili yazı: Bir başkasını dinlemek ve empati kurmak bize neler kazandırıyor?

Mutlu ilişkiler yaşamak, ilişkilerde anlaşmak ve anlaşılmak empati ile mümkündür.

Öncelikle dilerseniz empati ve sempati kavramlarını bir hatırlayalım*:
Sempati*: Karşımızdaki kişinin duygu ve düşüncelerini hiç sorgulamadan, haklı olup olmadığına bakmaksızın aynı duygu ve düşüncede olmak, ona katılmaktır.
Empati*: Karşımızdaki kişinin olaylar karşısında ne düşündüğünü, ne hissettiğini anlamak ve yargılamadan bunu o kişiye aktarmaktır.
Empatinin sempatiden farkı; karşımızdaki kişiye hak vermeyip, hatta onu hatalı bulsak bile (duygularına ortak olmasak da) sadece karşımızdakini anlamak ve bunu ona hissettirmektir.

Peki anlayış kasımızı nasıl geliştirebiliriz?

İlişkilerimizde anlayış kasımızı geliştirmemiz gerekiyor. Karşımızdakinin fikirlerine katılmak zorunda değiliz; ancak onu anlayabiliriz. Peki bunun pratiği nasıl olacak? Gelin, şimdi biraz yakından bakalım.

Dr. Ayşegül Çoruhlu’nun; ‘Amaç karın doyurma değil, hücreyi besleme’ söyleminden yola çıkarak ilişkilerimizde mikro düzeyde empati geliştirip makro düzeyde sempati yakalayabiliriz.

‘Alkali Diyet’ kitabının yazarı Dr. Ayşegül Çoruhlu, kitabında ‘hücre düzeyinde beslenme’ üzerinde duruyor ve ‘Amaç karın doyurmak değil, hücreyi beslemek’ diyor. Benzer bir bakış açısıyla, ilişkilerimizde de mikro düzeyde empati geliştirirsek; makro düzeyde sempatiyi yakalamak, en azından ortak noktalarda buluşmak çok daha kolay olabilir. Belki aynı fikirde olamadığımız durumlarda, ilk başta empati kurmakta zorlanabiliriz; ama küçük rutinlerimizde bunu pratik edip, zamanla ilişkimizin genelinde daha iyi deneyimler yaşayabiliriz.

Tıpkı hücrenin iyi beslendiğinde bedenin sağlıklı olması gibi, günlük rutinlerdeki nezaketler de ilişkimizin genel atmosferini olumlu etkiliyor.
Empatiye giden yol, nezaket ve şefkatten geçiyor. Nezaketle yaklaşabildiğimiz birine, empati yapmakta da onu dinlemekte de zorlanmıyoruz. İşe ufacık durumlar, davranışlar hatta sözcükler karşısında teşekkür edip, memnuniyetlerimizi ifade ederek başlayabiliriz mesela. Rutinimizde yer alan birçok şey için, süreç içerisinde genellikle – olumlu veya olumsuz – tepki vermeme davranışı şekillenmeye başlıyor. Eşinizin arabayı sizin için park etmesi, çocuğunuzun size su getirmesi, iş arkadaşınızın her sabah işe giderken sizi de evden alması, kahvaltıyı eşinizin hazırlaması, apartman görevlisinin hergün servise çıkması gibi rutinlerde karşı tarafa nezaket gösterip, memnuniyetimizi ifade etmek; anlayış kasımızı geliştiriyor ve devamında gelen tüm iletişimlerde empatiyi besliyor.

Çağımızda teşekkür etmek, meşguliyetlerimizin örtüsü altında gizli kalıyor maalesef. O örtüyü her fırsatta aralayıp, açığa çıkmasına izin verebiliriz. Nezaket ve şefkat pratiğimiz; karşı tarafa değer vermeye, sonrasında onu etkin dinlemeye ve devamında empati ile onu anlayabilmeye dönüşüyor.

Empati yeteneğinizi geliştirecek bir oyun

Birlikte küçük bir oyun oynayalım. Önümüzdeki bir hafta boyunca gün içerisinde karşılaştıklarımıza, maruz kaldığımız durumlara, çevremize etkilerimize bir bakalım.
Örneğin; eşimiz/sevgilimiz, ailemizden biri ya da değer verdiğimiz bir dostumuz bize ne şekilde yaklaşıyor? Biz ne şekilde yaklaşıyoruz? Onu dinliyor muyuz? Teşekkür ediyor muyuz? Beraberliğimizi daha anlamlı hale getiren üretimlerde bulunabiliyor muyuz? Nasıl tepkiler veriyoruz? Kendimizi karşımızdakinin yerine koyup, onu anlamak için çabalıyor muyuz?
Bunları sadece yakın çevremizde değil, markette, spor salonunda, mahallemizde karşılaştığımız kişilerle olan iletişimlerimize de uyarlayabiliriz.

Tüm iyi şeyler gibi, empati de bulaşıcı. Kendimizden yola çıkalım. Dinleyelim. Dinlemek, değer verdiğimizin göstergesidir. Sonrasında anlayış kendiliğinden üremeye başlayacaktır. Sadece bir hafta bunu deneyelim. Belki sonuçları çok sempatik olur, kim bilir.

Bir söz var, şöyle diyor: ‘Empati müzik gibidir; pratik yaptıkça daha iyi oluruz.’ Pratiğiniz bol olsun.

*Kaynak:

Felsefetasi.org / Harun Gelmiş

Elif Ömüriş: 1980 İzmir doğumlu olan Elif Ömüriş, bir Nisan sabahında dans etmek üzere dünyaya gözlerini açtı. 7 yaşında İzmir’de Halk Dansları ile kan akışını hissetmeye başlayan Elif, 2007 yılından beri İstanbul’da Tango ile yaşam akışını sürdürüyor. 2009 – 2013 yılları arasında Mimar Sinan Üniversitesi Dans Kulübü, Kocaeli Üniversitesi Dans Kulübü ve Sabancı Üniversitesi Dans Kulübü’ nde Arjantin Tango eğitmenliği yaptı. Türkiye Dans Federasyonu’nun düzenlediği Kulüpler Arası Arjantin Tango Yarışması’nda 2009 yılı kategori birincilik ödülünü alan Elif; hala İstanbul, İzmir ve Londra’da düzenli dersler vermektedir.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale