X

İklim değişiklikleri karakterimizi nasıl etkiliyor?

İnsanların karakterini biçimlendiren faktörlerden birinin, yaşadıkları yerin iklimi olduğu uzun süredir düşünülüyordu. Bu konuda yapılan yeni bir araştırma, bu teoriyi doğrular nitelikte. Araştırma sonuçları, insanların doğup büyüdüğü yerlerdeki sıcaklığın kişilik özelliklerinde birtakım değişikliklere yol açtığını doğruluyor. Ancak, iklimin tek etken olmadığını savunan ve farklı ülkelerde benzer koşullarda yaşayan kişilerin karakterleri arasındaki farka dikkat çeken araştırmacılar da mevcut.

Araştırmalara göre yaşadığımız yerin ikliminin karakterimiz üzerinde etkisi var.

Şimdiye dek, iklim değişikliklerinin karakteri nasıl etkilediği konusunda yeterli bilgi yoktu. Ancak son zamanlarda araştırmacılar özellikle sıcaklık değerleri üzerinde duruyor. Pekin Üniversitesi profesörlerinden Lei Wang’in başını çektiği bir araştırma, dünya üzerinde çeşitli yerlerde sıcaklığın birbirinden çok farklı oluşunun, kişilerin öncelikle alışkanlıklarını etkileyerek kişiliklerini biçimlendirdiğini gösterdi. Yani insanlar, yaşadıkları yerin sıcaklığına bağlı olarak birbirleriyle sosyal etkileşimlere girecek alanlar belirliyor. Hatta imece usulü yaşamın sınırlarını belirleyen de, diğer tüm toplumsal etkilerden çok sıcaklık oluyor.

İklim değişiklikleriyle kişilik özelliklerinin karşılaştırılması, yüzyıllardır bilimle uğraşanların dikkatini cezbetmiş bir konu. Ünlü ilim insanı İbn Haldun da Mukaddime adlı eserinde, hava ve iklim şartlarının insan ahlakı, huyu, mizacı, ruh yapısı ve buna bağlı olarak da hal ve hareketleri üzerindeki etkilerini, farklı kavimlerin davranışları üzerinden açıklamıştı. İbn Haldun, Sudan halkını aşağıdaki şekilde tahlil etmişti:

“Hafifliğin, aceleciliğin, zevk ve keyfe fazla düşkün olmanın umumiyetle Sudanlıların (ve zencilerin, karakterlerinden) huylarından olduğunu görmüşüzdür. Bunların her nağmeye ve çalgıya göre raks etmeye (dans etmeye) düşkün oldukları ve her yerde ahmak olmakla nitelendirildikleri görülmektedir… Hararet, sıcak iklimde yaşayan Sudanlıların/zencilerin yapılarına ve oluşumlarının özüne işlemiştir. Nefislerindeki hararet de beden ve iklimlerindeki hararet oranındadır.”

Çin’in ılıman iklim insanları ABD’ninkilere karşı

Ancak araştırmacılar insanları sıcak yerlerde yaşayanlar ve soğuk yerlerde yaşayanlar olarak ikiye ayırmakla yetinmediler. Sıcaklığın yaklaşık 22 derece seviyesinde olduğu ılıman iklimlerde yaşayanlarla, daha uç noktalarda, çok düşük ve çok yüksek sıcaklıklarda yaşam koşullarını da incelediler. Bunun için, kültürel ve coğrafi olarak birbirinden ayrı olan Çin ve Amerika Birleşik Devletleri’ni mercek altına aldılar. Amaç ikisi de büyük ve kalabalık olan bu ülkelerdeki insanları karşılaştırırken, iklim dışındaki değişkenleri olabildiğince saf dışı bırakmaktı.

Yaklaşık 5500 Çinli ve 1.66 milyon Amerikalıya ait verileri toplayıp karşılaştıran araştırmada, katılımcıların doldurduğu kişilik envanterleri baz alındı. Ilıman iklimlerde yaşayanların daha uysal, geçinmesi kolay, dışa dönük ve yeni tecrübelere açık kişiler olduğunu ortaya koyan araştırma, uç noktalardaki iklim değerlerinin ise duygu durumunu dalgalı ve dengesiz hale getirdiğini gösterdi.

Gröningen Üniversitesi’inden bir psikolog olan Evert Van de Vliert’e göre ise iklimin karakter ve kader tayininde tek unsur gibi algılanması doğru değil. “Atalarımızın ve elbette bizim, yaşadığımız yerin ürünü olan, pasif etmenler olarak düşünülmemiz doğru değil” diyen Van de Vliert, zorlu iklimlerde de insanların kendi kişiliklerini kuvvetlendirecek bilgi, birikim ve sosyal zekaya sahip olduğunu söyledi.

Van de Vliert’in esas aldığı veri ise, Çin ve ABD’de benzer zorlu iklim koşullarında yaşayanların kişiliklerinin birbirinden oldukça farklı oluşu. Örneğin, ABD’ye göre ekonomik olarak dezavantajlı olan Çin’deki soğuk iklim insanları, diğer şehirlerdeki yurttaşlarına oranla kolektif yaşam ve çalışmaya daha yatkın. Oysa ABD’de aynı iklim koşulları, daha bireyselci insanların ortaya çıkmasına neden olmuş.

Pekin Üniversitesi araştırmacıları, sıcaklığın karakter üzerindeki etkilerini tam anlamıyla kavramak için daha çok araştırma yapılması gerektiğine karşı çıkmıyorlar. Ancak, şunu belirtmeden de geçmiyorlar: “Dünya üzerinde iklim değişiklikleri devam ettikçe, toplumsal ve bireysel karakter değişiklikleri görülebilir. Bunların ne denli etkili ve geniş kapsamlı olacağı ise, gelecek araştırmaların konusu.

Kaynaklar:
Live Science
Geographica

 

İlginizi çekebilir: İnsanları iklim değişikliği uğruna savaşmak için nasıl ikna edebilirsiniz?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale