X

İdrarın gücünden yararlanarak inovatif çözümler geliştiren girişimler

Pek çok insan ‘’idrar’’ kelimesini duyduğu zaman tiksinti hissedebiliyor fakat bu sıvı üre, elektrolitler ve çeşitli metabolik yan ürünler açısından oldukça zengin. Kısacası, yalnızca bir atık olmayan idrar içeriği sayesinde birçok alanda keşfedilmemiş bir potansiyele sahip. Bu potansiyel de çeşitli girişimler tarafından somutlaştırılıyor. Bu yazımızda, idrarın gücünü yenilikçi ve pratik çözümler için kullanan beş girişimi derinlemesine analiz ediyoruz.

Testmate Health

Kaynak: testmatehealth.com

2020’de kurulmuş olan Testmate Health, Cenevre Üniversitesi’nin yan kuruluşu olarak karşımıza çıkıyor. Bu girişim, popülaritesi hızla artan medikal test girişimleri arasında bulunuyor.

Testmate Health, dijital sağlıkla desteklenen ve mevcut laboratuvar testleriyle benzer doğrulukta sonuç veren test kitleri geliştiriyor. Girişimin test kiti, evde uygulanabiliyor oluşu ve dakikalar içinde sonuç verişiyle ön plana çıkıyor. Bu basit idrar testi, cinsel yolla bulaşan klamidya, gonore, trikomoniyaz ve mikoplazma genitalyum hastalıklarını tespit ediyor. Cinsel sağlık uzmanlarının geliştirdiği test, tek kullanımlık olup DNA izotermal teknolojisinden ve mikro mühendislikten yararlanıyor. Kullanıcılar, test sonuçlarını girişimin mobil uygulaması aracılığıyla görebiliyorlar ve doktorlarıyla paylaşabiliyorlar.

Toplam fon miktarı 7.82 milyon dolar olan Testmate Health, cinsel sağlık testlerini erişilebilir hale getirerek yüz yüze tıbbi randevu ihtiyacını azaltmayı hedefliyor. Bu noktada, girişimin testinin henüz piyasaya sürülmediğini belirtmek istiyoruz.

The Blue Box

2021 kuruluşlu The Blue Box, hem bir medikal test hem de bir femtech girişimi olarak pek çok kadının ilgisini çekiyor.

The Blue Box, idrardaki biyobelirteçler aracılığıyla meme kanserini tespit eden ağrısız, radyasyonsuz ve erişilebilir bir tarama testi geliştiriyor. Yapay zeka algoritmalarını kullanan bu test, eNose yani elektronik burun teknolojisiyle idrar kokusunu yakalıyor. İdrar okuyucu olarak değerlendirilen test, idrarda bulunan ve numune ısıtıldığında uçucu hale gelen küçük meme kanseri belirteçlerini tespit eden bir kimyasal sensör dizisi içeriyor. Bu sensörler, aktivasyon ısı haritasını girdi olarak alan yapay zekayla destekleniyor. Girişimin teknolojisinin %88,42 hassasiyetle meme kanserini tespit ettiği belirtiliyor. Aynı zamanda, teknolojinin geleneksel mamografiden daha iyi performans gösterdiği de vurgulanıyor.

Toplam fon miktarı 5.49 milyon dolar olan The Blue Box, şu anda klinik araştırmalarına devam ediyor. Girişimin teknolojisinin 2026’da jinekoloji kliniklerinde kullanıma sunulacağı öne sürülüyor.

inContAlert

Kaynak: incontalert.de

2017’de kurulmuş olan inContAlert, patentli teknolojisiyle nörojenik mesanesi olan insanların yaşam kalitesini ve sağlık kuruluşlarındaki kaynakların kullanımını iyileştirmeyi hedefliyor.

Bir sağlık teknolojisi girişimi olan inContAlert, sensör ve yapay zeka teknolojisini kullanarak mesane dolum seviyelerini ölçen giyilebilir bir cihaz geliştiriyor. Bu cihaz, vücut verilerini makine öğrenimi algoritmalarıyla yakalıyor ve analiz ediyor. Cihazı kullanan inkontinans hastaları, mesaneleri kritik bir seviyeye ulaştığı zaman girişimin mobil aplikasyonundan uyarı alıyorlar. Bu uyarı sayesinde plansız mesane boşaltımının önüne geçilerek bakım verimliliği artırılıyor. İnvaziv olmayan ve kateter ihtiyacını azaltan teknoloji, kullanıcıların günlük hayatlarında mesaneleri üzerinde kontrol sahibi olmalarını sağlıyor.

İdrarın gücünü yönetilebilir hale getiren inContAlert, toplam 1.69 milyon dolarlık bir fona sahip. Girişim, giyilebilir cihazıyla kaynaklardan tasarrufa, iş akışı optimizasyonuna ve kişiselleştirilmiş idrar yönetimine imza atıyor.

AssistMe

2017 kuruluşlu AssistMe, sağlıkta dijitalleşmeyi bakımevlerine getirmeyi amaçlıyor. Bu girişim, temelde yaşlı bakımını iyileştiriyor.

AssistMe, yetişkin bezlerine entegre akıllı bir sensör sistemi geliştiriyor. Bu sistem, kullanıcıların ihtiyaçlarını gerçek zamanlı olarak takip ediyor. Bir mobil aplikasyonla desteklenen sistem, inkontinans yönetimi, bası yarası önleme ve dokümantasyon gibi işleri otomatikleştiriyor. Bu sayede, bakım verenlerin hızlı ve verimli bir şekilde müdahale etmesi sağlanıyor. Aynı zamanda, girişimin teknolojisini kullanan yaşlı bireylerin de konforu ve güvenliği artırılıyor.

Günümüze kadar 1.65 milyon dolarlık bir yatırım almış olan AssistMe, idrar yönetimini kişiselleştirerek hem bakıcılara hem de bakım alan kişilere yardımcı oluyor.

VunaNexus

Kaynak: vunanexus.com

2022’de kurulmuş olan VunaNexus, yukarıda incelenen girişimlerden farklı bir sektörde yer alıyor. Bu girişim, sürdürülebilir tarım sektöründe bulunarak idrarı değerli ve çevre dostu bir gübreye dönüştürüyor.

VunaNexus, idrarın sertifikalı bir gübre olan Aurin’e dönüştürüldüğü patentli bir arıtma ve geri kazanım sistemi geliştiriyor. Bu sistem, kirleticileri gidererek idrarı stabilize ediyor ve kullanıma hazır gübreye dönüştürüyor. Bu sayede, geleneksel atık su arıtımının ve sentetik gübre üretiminin verimsizlikleri ortadan kaldırılıyor. Dünyanın ilk idrar gübresi olan Aurin, İsviçre, Lihtenştayn ve Avusturya’da herhangi bir kısıtlama olmadan bitkilerin gübrelenmesi için kullanılabiliyor. Bu sıvı gübre, azot, fosfor, potasyum, demir, çinko ve bor gibi bitki gelişimi için gerekli olan tüm maddeleri içeriyor.

VunaNexus, teknolojisiyle geri dönüşüm için sürdürülebilir bir çözüm sunarak çevresel etkiyi azaltıyor ve kaynak verimliliğini artırıyor.

Kaynak: EU-Startups, PitchBook, Crunchbase

İlginizi çekebilir: Regl kanındaki sağlık belirteçlerini tespit eden giyilebilir bir cihaz geliştirildi

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale