X

İçimizi ısıtma sanatında ustalaşma zamanı: Hygge

“Hygge” Danimarka’dan dünyaya yayılan bir akım. Geçtiğimiz yıldan beri sıkça duyar olduk. Kitabı var, dileyenler okuyabilir. Ben okumadım ama Danimarkalı arkadaşıma sordum. Önce “nasıl okunuyor söyle” dedim: Hüge ya da hüg diye telaffuz ediliyormuş. Sonra da anlattı: “Dışarıda hava soğuk, hatta belki yağmur yağıyor. Sıcacık evde battaniye altında film izliyorsun. Yanında sevdiğin biri var. Belki bir de yeni pişmiş kurabiye kokusu. Bu sahnenin adı hygge.” Çok güzel ifade etmişti. Özellikle “sahnenin adı” diye vurgulaması çok açıklayıcı olmuştu.

Üzerine düşündüm biraz. Danimarka çok soğuk bir ülke. Özellikle kışları karanlıkla da birleşince biraz karamsar bir sahne çıkıyor ortaya. Hayatta kalma içgüdüsüyle, Danimarkalıların kültürlerinde doğal bir şekilde “hygge”nin doğduğunu düşündüm. Bir nevi dışarısı çok soğuk olduğu için içlerini ısıtmaya odaklanıyorlardı. Ben de kendi tanımımı yaptım: Hygge, içimizi ısıtma sanatı.

Kitap mutluluğun sırrını vaat etse de, ben bu tanımı tercih ediyorum. İçinizi sıcak, enerjinizi yüksek tuttuğunuzda yaşadığınız duyguya bir ad bulmakla pek de ilgilenmeyebilirsiniz neticede.

Geçtiğimiz haftadan beri havaların iyice soğumasıyla beraber içimizi ısıtmaya daha çok ihtiyacımız olacak.

Şu bahsi geçen “sahne” var ya hani, işte o herkese göre değişebilir. Kimi güneşli bir günde ormanda kendisine eşlik eden köpeğiyle yaptığı yürüyüş sırasında, kimi ise sevdiğiyle kıvrıldığı koltukta, kahve eşliğinde film izlerken yaşatabilir bu sahneyi. Artık size ne iyi geliyorsa, ne kendinizi huzurlu, rahat hissettiriyorsa, “içinizi ne ısıtıyorsa” o anları yakalamanız esas.

Mumunuzu yakın, ortamı loş, huzurlu yapın. Açın sevdiğiniz müziği. Çevremiz, duygu durumumuz üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir. Ancak keşke sadece bununla “hygge” mümkün olsa…

Mesela kafanızdaki sizi rahatsız eden parlak ışıkları kısmayı başarabildiniz mi? Yanınıza sahneyi tamamlayacak birini aldınız mı? Fondaki ses sadece müzik sesi mi, yoksa iç sesiniz mi susmak bilmeyen? Sizi çevreleyen kokuları, sesleri, ışığı en iyi haline getirirken içinizi çevreleyen kokuları, sesleri, ışıkları ihmal etmeyin.

Kendinizi iyi hissettiren sahneleri artırın. O sahnelerdeki oyuncuları, yani hayatınızdaki oyuncuları iyi seçin. Size iyi gelmeyenleri çıkarın oyundan. Kostümleri, replikleri gözden geçirin. Değiştirin gerekiyorsa. Kendi müziğinizi besteleyin. Büyük büyük duyguların, çok küçük anlarda saklı olduğunu hatırlatın kendinize.

Ufak anlarda kalmayı başarmak, o anların aslında yan yana gelerek bütünü oluşturduğunu fark etmek gerek. Huzuru, keyfi, çok küçük bir bakışta, dudağın kenarına tutunmuş bir gülümsemede, dostla yapılan sohbette, fırında pişen çikolatalı kekte bulabilmek işin özü.

Esas olan biraz “fark etmek”, biraz da “şükretmek”. Her akşam evde mumlar yakıp, sadece battaniyenin altına girmekle olmaz yani bu işler.

İlginizi çekebilir: Eksikleri görmek: Hangi resmin boşluklarını doldurmaya çalışıyorsun?

Ceyda Tepret: İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği bölümü mezunudur. Koç Üniversitesi’nde MBA eğitimi alıp, Madrid’deki IE Business School’da International MBA programında eğitimini tamamlamıştır. Pazarlama alanında bir kariyer tercih etmiştir ve bu alandaki çalışmalarına devam etmektedir. İnsan davranışları ve psikolojiye duyduğu ilgi onu koçluk eğitimi almaya yöneltmiştir. ICF sertifikalı profesyonel bir koç olarak, danışanlarına kendi yolculuklarında destek vermektedir. Pazarlama profesyoneli kimliğiyle marka hikayelerinin, profesyonel koç kimliğiyle de insan hikayelerinin peşindedir.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale