X

İçimizde birikenleri boşaltma vakti: Dertlerinizi anlatın, yoksa büyürler

Hayat, öfkemiz karşısında ne kadar zayıf. An geliyor, yıkıp dökmenin bile içinizin alevini almayacağını bildiğiniz için ona dahi yeltenmiyorsunuz. Şarkılar tercüman olamıyor duygularınıza. “Ne kadar anlatırsan anlat, karşındakinin anladığı kadardır…” demiş ya kendini bir türlü anlatamamanın acısını yaşamış bir büyüğümüz; çok güzel söylemiş.

Senin için fırtınalardan geçilmese de dışarıya havan güllük gülistanlıksa, olmuyor. Kim öğretti bize “Kan kusup kızılcık şerbeti içtim.” demeyi bilemiyorum ama hiç iyi etmemiş.

Öfkeni kusamazken, kafandakiler ayrı, kalbindekiler ayrı telden çalarken, nasıl durulacak o denizler? Durulmaz. Dalgalanmadan hele hiç durulmaz. Bazen o etekte birikmiş taşları dökmek gerek; ki sonra “Aa ne var bunda, küçücük şeyleri büyütüyorsun!” olmasın. O küçücük şeyler değil çünkü taşan, ondan öncekiler…

Ne yapalım peki, yakıp yıkalım mı? Yakmayalım, yıkmayalım da ama içimizdeki kurumları boşaltalım. Yoksa hiç bitmez o mide ağrıları, migren krampları; kıvranır durursun sanki sebebini bilmiyormuşsun gibi…

Yıllar önce sabahları inanılmaz diş ağrısıyla uyandığım için diş hekiminin yolunu tutmuştum, beni bir psikoloğa yönlendirdi. Psikolojiyi de tam öğrenmemişiz o zamanlar tabi 101 girişteyiz. Dedim “Bu nasıl diş hekimi, ben diş diyorum, o psikolog diyor…”

Neyse, çok uzatmadan gittim. “Anlat” dedi, “Anlatacak bir şey yok, sabahları dişlerim ağrıyor.” dedim. “Neyi anlatmıyorsun?” diye sordu, “Nasıl yani?” dedim. “Şöyle yapalım…” dedi “Bir çöldesin, suyun da bitmiş, gideceğin yere de daha ne kadar var bilmiyorsun. Uzaktan biri geliyor, ne yaparsın?”

-Suyu var mı sorarım.

+Ama konuşamıyorsun.

-Niye?

+Konuşamıyorsun işte, ne yaparsın, nasıl su istersin?

-Vücut diliyle ifade ederim.

+Tamam. Şimdi konuşma. Deneyelim.

Birtakım hareketler yapıyorum kendimce, bir yandan da düşünüyorum “Ya ne alaka, nereden geldim buraya…” diye.

+Kola mı istiyorsun, soda mı?

En son sıkılıyorum, “Su!” diyorum.

+Anlamadım işte, karşındaki de anlamayabilir. Nereden bileceksin onun için senin hareketlerin ne ifade ediyor…

-Ee ne yapalım?

+Anlat.

-Nasıl yani?

+Kim bilir kimlere neleri söylemediğin için uykunda sıkıyorsun dişlerini ve sabahları ağrıyla uyanıyorsun. Anlat, anlatmazsan anlamazlar. Belki anlatınca da tam anlamayacaklar ama anlatmazsan hiç anlamazlar.

İşinin ehli bir diş hekimi veya psikoloğa mı denk geldim bilemiyorum ama uzun lafın kısası “Anlat”tı. Kimse “akıl okuyucu” değil. Anlatmazsak içimizde büyür, büyür; ta ki içimize sığmayana kadar. O zaman da iş işten geçer; “Aa ne var bunda, küçücük şey…” olur.

Ecem Şenyurd Efecan: Selam, ben Ecem! Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra çeşitli özel kurumlarda çalışıp akademi özlemiyle soluğu yine üniversitede aldım, daha öğrenilecek çok şey vardı! Mindfulness üzerine tez yazıp 'an'da kalmayı hala başaramayan biri olarak insana iyi gelen ne varsa bulmaya, uygulamaya, hayatımın bir parçası haline getirmeye çalışıyorum. Tam bir kahve severim, günlük sınırsız doz alımıyla hayatımın olmazsa olmazı. Üretmeye bayılıyorum! :)

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale