X

İçerideki tonumuzu nasıl yakalarız: Vagus siniri ve vagal ton

Geçen yazımızda sizlere ‘polivagal teori‘den bahsetmiştim. Şimdi de biraz daha içine inerek vagus siniri ve vagal tonun öneminden sizlere bahsedeceğim. Sinir sistemini ve işleyişini ne kadar iyi anlarsak bedenimizle ilgili her türlü psikolojik ve fizyolojik durumu ve bağlantılarını daha iyi anlayabiliriz ve geliştirebiliriz.

Vagus siniri, onuncu kranial sinir olarak bilinen ve vücutta en uzun kranial sinirdir. Latince “vagus” kelimesi “gezgin” anlamına gelir ve bu sinir, adını vücutta geniş bir alana yayılmasından alır. Vagus siniri, beyin sapından başlayarak boyundan aşağıya iner ve kalp, akciğerler, mide, bağırsaklar gibi organlara kadar ulaşır. Bu sinir, parasempatik sinir sisteminin en önemli bileşenlerinden biridir ve vücudun çeşitli organlarının işlevlerini düzenler.

Vagal ton, vagus sinirinin aktivitesinin bir göstergesidir ve otonom sinir sistemi sağlığını ve işleyişini anlamak için önemli bir parametredir. Yüksek vagal ton, parasempatik aktivitenin güçlü olduğunu gösterir ve genellikle daha düşük kalp atış hızı, daha iyi stres yönetimi, duygusal denge, ve genel olarak daha sağlıklı bir vücut durumu ile ilişkilidir. Düşük vagal ton ise kalp ve sindirim sorunları gibi sağlık problemleri ile ilişkilendirilebilir ve stres, kaygı, depresyon gibi durumların artmış riskini gösterebilir.

Vagus sinirinin genel işlevleri

Vagus siniri, vücudun homeostazını (iç dengesini) sürdürmede kritik bir rol oynar. Bu sinir, kalp atış hızını, sindirim sisteminin işleyişini ve solunum hızını düzenler. Aynı zamanda parasempatik sinir sisteminin bir parçası olarak, vücudun “dinlen ve sindir” durumunu yönetir ve stresli durumlar sonrasında vücudu sakinleştirmeye yardımcı olur.

Vagus sinirinin etkilediği sistemler

1. Kardiyovasküler sistem

Vagus siniri, kalp atış hızını yavaşlatan bir etkiye sahiptir. Parasempatik sinir sisteminin bir parçası olarak vagus siniri kalbi sakinleştirir ve dinlenme sırasında daha düşük bir kalp atış hızı sağlar. Bu etki, özellikle kalp atış hızını düzenlemek ve kan basıncını dengelemek için önemlidir. Vagal tonun güçlü olması, kalp sağlığı ile pozitif bir ilişkiye sahiptir ve vagus sinirinin bu işlevi, kalp krizleri ve kardiyovasküler hastalıklar gibi rahatsızlıkların riskini azaltmada rol oynar.

2. Solunum sistemi

Vagus siniri, solunum hızını düzenler. Diyaframın hareketi ve nefes alıp-verme işlemi vagus siniri tarafından kontrol edilir. Derin ve yavaş nefes almak, vagus sinirini uyararak parasempatik aktiviteyi artırır ve vücudun rahatlamasına yardımcı olur. Stresli durumlarda solunumun hızlanmasını engeller ve vücudu sakinleştirir.

3. Sindirim sistemi

Vagus siniri, sindirim sistemi üzerinde çok önemli bir etkiye sahiptir. Midenin kasılmaları, mide asidi üretimi ve bağırsak hareketlerinin düzenlenmesi gibi sindirim süreçleri vagus siniri tarafından kontrol edilir. Vagus siniri, mide ve bağırsakların düzgün çalışmasını sağlar ve sindirimin verimliliğini artırır. Aynı zamanda bağırsakların parasempatik düzenlemesi, sindirim enzimlerinin salgılanmasını da etkiler.

4. İmmün sistemi

Vagus siniri, vücudun enflamatuvar yanıtını düzenler. Anti-enflamatuvar özellikleri sayesinde, vücutta enflamasyonu kontrol altında tutmaya yardımcı olur. Vagus siniri, sitokinler adı verilen enflamasyonla ilgili proteinlerin üretimini düzenler. Yüksek vagal ton, kronik enflamatuvar hastalıkların riskini azaltabilir ve bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasını destekler.

5. Beyin ve sinir sistemi

Vagus siniri, beyin ile vücudun geri kalanı arasında bir köprü görevi görür. Bu sinir, beyinle bağışıklık sistemi ve organlar arasında sürekli bir bilgi akışı sağlar. Vagal tonun beyin üzerindeki etkileri, duygusal düzenleme, stres yönetimi ve genel zihin sağlığı ile bağlantılıdır. Aynı zamanda depresyon ve anksiyete gibi ruhsal bozukluklarla da bağlantılıdır; yüksek vagal ton, bu tür bozuklukların riskini azaltmaya yardımcı olabilir.

6. Endokrin sistem

Vagus siniri, hormon salınımını ve stres yanıtlarını etkileyebilir. Özellikle stres hormonu kortizol seviyelerini kontrol etmeye yardımcı olur. Vagus sinirinin düzenli aktivasyonu, vücudun stresli durumlara daha az aşırı tepki vermesine katkıda bulunabilir ve genel hormon dengesini koruyabilir.

Vagus sinirinin sağlığını destekleme yöntemleri

Vagus sinirinin sağlıklı çalışması, fiziksel ve zihinsel sağlığı doğrudan etkiler. Vagus sinirini güçlendirmek ve vagal tonun yüksek kalmasını sağlamak için birkaç yöntem şunlardır:

  • Meditasyon ve yoga: Vagus sinirini uyararak stresi azaltmak için yoga ve meditasyon uygulamaları oldukça etkilidir.
  • Soğuk su terapisi: Kontrollü bir şekilde soğuk suya maruz kalmak (soğuk duş gibi), vagus sinirini uyararak parasempatik yanıtı artırır.
  • Düzenli egzersiz: Fiziksel aktivite, vagal tonun artmasına yardımcı olabilir.
  • Probiyotikler ve sağlıklı beslenme: Bağırsak sağlığı ile vagus siniri arasında doğrudan bir bağlantı vardır. Sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomu, vagal tonu olumlu etkileyebilir.
  • Nefes egzersizleri ve diyafram nefesi: Yavaş ve derin nefes almak, vagus sinirini aktive eder ve parasempatik sinir sistemini devreye sokar.

Nefes egzersizleri

  • Burundan nefes alıp ağızdan uzun olarak vereceğiniz nefesler.
  • Burundan nefes alıp ağızdan ağızdan gırtlağınıza doğru çarptırarak ve hehhleyerek nefes verebilirsiniz.
  • Burundan karnınızı şişirerek alıp daha sonrasında ağızdan karnınızı söndürerek nefes verebilirsiniz.
  • Burundan birkaç saniye karnınızı şişirerek nefes alıp, nefesinizi ve karnınızdaki şişkinliği tutup, daha sonrasında ağızdan uzun nefes vererek havayı boşaltabilirsiniz.

Bunlar vagus siniri ve parasempatik sinir sisteminizi uyarmak için en basit ve etkili uygulayabileceğiniz tekniklerdir. Eğer isterseniz son tekniği zorlandığınız bir duyguyu seçerek de uygulayabilirsiniz.

Örneğin; kızdığınız bir olayı düşünün burundan derin birkaç saniye nefes alın ve karnınızı şişirin ve birkaç saniye tutun daha sonrasında hem duyguyu hem de nefesinizi ağızdan uzun bir şekilde bırakın ve karnınızı indirin. Bu egzersiz de zorlandığınız duygu durumlarında düzenli yaptığınız takdirde daha iyi kontrol etmenizi sağlayacak ve sinir sisteminin regüle duruma dönmesini kolaylaştıracaktır.   

İlginizi çekebilir: ‘Çözemedim ben bu işi’

Mert Bağ: Merhabalar, ben Mert Bağ. Erken yaşlarda ilk olarak voleybol branşını hayatıma kattıktan sonra basketbolla tanıştım ve uzun yıllar basketbol ve voleybol branşlarında çeşitli takımlarda oynadım. 2012 yılında aktif sporculuk hayatımı bırakarak, Marmara Üniversitesi Spor Yöneticiliği bölümünü bitirdim. Üniversitedeyken pazarlama, iletişim ve psikoloji alanlarında daha çok uzmanlaşmaya çalıştım ve birçok farklı spor branşını da tecrübe etme şansı buldum. Kısa bir süre spor pazarlaması alanında çalıştıktan sonra, 2017 yılından itibaren insan bedeni üzerine egzersiz, nefes, fiziksel ve zihinsel beden travmaları gibi alanlarda yurt içinden ve yurt dışından eğitimler alarak bu alanlarda çalışmaya ve kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Kendi bedensel travmalarımı çözmek adına çıktığım bu yolculukta çok fazla farklı keşiflerin içerisinden geçtim ve insanı anlamaya dair her bilimsel alanın içerisinde dolanmaya çalışıyorum. O yüzden burada yazmaya, sizlerle paylaşmaya çalışacağım şeylerde kendi geçtiğim yollardan, bu yolda karşılaştığım farklı öğrencilerim ve danışanlarımla tecrübe ettiğimiz deneyimlerden, araştırmış olduğum farklı konulardan bahsetmek olacak. Bir gün psikoloji ile ilgili bir yazıya denk gelmişken, bir sonraki yazıda egzersiz, bir sonrakinde biyolojiden, bir başka yazıda nefesten bahsetmiş olabilirim sizlere, insanın işleyişi ve bağlantılı olduğu veya yoldayken karşılaşmış olduğum ne varsa bütün bu deneyimleri sizlerle paylaşacağım. Bu uzun ince karışık bir adamın insanı, işleyişi ve evreni keşfetmek adına çıkmış olduğu bir serüven, bu serüvenin içerisinde durağımız şu anda burası. Burada olmaktan umarım siz de keyif alırsınız.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale