X

Hyalüronik asit nedir? Faydaları nelerdir, kimler kullanmalı?

Söylemesi biraz zor olsa da en sevilen cilt bakım bileşenlerinden biri olan hyalüronik asit nedir? En sevdiğiniz serumlarda, kağıt maskelerde ve nemlendiricilerde sıkça karşınıza çıkan bu içerik, cilt bakım rutininize önemli katkılar sağlayabiliyor. Bunun nedeni, ciltte doğal olarak oluşan bir molekül olan hyalüronik asidin, cildi dolgunlaştırmak ve ona nemli, ışıltılı bir görünüm kazandırmak için suya bağlanması.

Son yıllarda yapılan pazar araştırmaları bu içeriğin, cilt bakım ürünlerinde en çok talep edilen bileşenlerden biri olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla hyalüronik asit faydaları hakkında ağızdan ağıza dolaşan çok fazla şey olduğu bir gerçek. Aslında bu önemli bileşen cildin nem seviyesini artırmaktan daha fazlasını yapabiliyor. Hyalüronik asit nedir, hyalüronik asit cilde faydaları, hyaluronik asit ciltte ne işe yarar gibi konuyla ilgili tüm merak ettikleriniz için yazımızı okumaya devam edin.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Hyalüronik asit nedir?

Biz yaş aldıkça, doğal olarak kolajen ve hyalüronik asit kaybediyoruz, böylece cilt daha kolay susuz kalıyor. Ayrıca sert hava koşulları, kışın ısıtıcılar, belirli cilt bakım ürünleri ve altta yatan cilt koşulları, koruyucu cilt bariyerinde küçük kırılmalara neden olarak su kaybına neden olabiliyor. Dolayısıyla nemlendirici ürünlerle kişiye özel bir cilt bakım rutini oluşturmak ekstra fayda sağlayabiliyor.

Hyalüronik asit, gliserin, kolloidal yulaf ezmesi, üre, propilen glikol ve sorbitol dahil olmak üzere nemlendirici cilt bakım bileşenlerinin tümünün, cildi nemlendirmek için cildi suya çeken nemlendiriciler olarak işlev gördükleri biliniyor. Bu nedenle nemlendiriciler, göz kremleri ve serumlar gibi ürünlerde yaygın olarak kullanılıyorlar. Bununla birlikte hyalüronik asit cilde kolayca nüfuz edebiliyor, bu sayede topikal olarak uygulandığında çok iyi çalışıyor. Sonuçta cildimiz vücudumuzdaki en büyük organ ve ona uyguladığımız besinlerin yüzde 60’ını emebilme yeteneğine sahip.

Hyalüronik asidin ek avantajları arasında hafif, sulu doğası; çevreden gelen nemi ve cildi tamamen nemlendirmek için daha derin dermisi hapsetme yeteneği olduğunu da belirtelim.

Hyalüronik asit hangi ciltler için?

Hyalüronik asit nedir ve hyalüronik asit ciltte ne işe yarar açıkladık. Peki bu içeriği kimler kullanabilir? Cevap basit: Herkes. Uzmanlar hyalüronik asidin tüm cilt tipleri için harika olduğunu söylüyor. Bu içerik genel olarak tahriş edici değildir ve sivilce, rosacea (gül hastalığı) veya alerjik cilt reaksiyonlarını tetiklemez. Bununla birlikte, elbette düşük bir ihtimal bile olsa bazı ciltlerde olumsuz yan etkiler ortaya çıkarabilir.

Özellikle kuru veya daha olgun cilde sahip olanlar hyalüronik asit kullanmaktan daha fazla fayda görebilir. Yaşlandıkça vücudumuzun bu bileşeni daha az ürettiğini söylemiştik. Bu nedenle hyalüronik asidi topikal olarak kullanmak, orta yaşlı ve daha yaşlı ciltler üzerinde en fazla etkiyi yaratabilir.

Hyalüronik asit, adı içerisinde “asit” ibaresine sahip olsa da hassas cilt tiplerinin bu içerikten kaçınması için hiçbir neden yok; yani hemen herkes için güvenilir bir içerik. Zaten vücudumuzda üretilen bir bileşen olduğu için bilinen hiçbir yan etkisi bulunmadığını da ekleyelim. Elbette kullandığınız cilt bakım ürününün içerdiği bir maddeden dolayı yan etki yaşarsanız kesinlikle doktorunuza danışın. Bunun nedeni başka bir aktif bileşen olabilir.

Hyalüronik asit faydaları

Gelelim hyalüronik asit cilde faydaları konusuna… Bu bileşenin en çok cilt bakım ürünlerinde yer aldığını belirttik. Cilde topikal olarak uygulanabilir, profesyonellerce enjekte edilebilir veya takviye olarak alınabilir. Farklı kullanımları sonucunda ise aşağıdaki faydaları yaşamanız olasıdır. İşte hyalüronik asit faydaları arasında sayabileceğimiz temel konular.

Daha sağlıklı ve esnek bir cildi teşvik eder

Hyalüronik asit takviyeleri, cildinizin daha esnek görünmesine ve hissedilmesine yardımcı olabilir. Vücudunuzdaki hyalüronik asidin yarısı kabaca cildinizde bulunur ve burada nemi tutmaya yardımcı olmak için suya bağlanır. Bununla birlikte, doğal yaşlanma süreci ve güneşten gelen ultraviyole radyasyon, tütün dumanı ve kirlilik gibi etmenlere maruz kalmak ciltteki miktarlarını azaltabilir.

Hyalüronik asit takviyeleri almak, vücudunuza cilde dahil etmesi için ekstra miktar vererek bu düşüşü önleyebilir. Bazı araştırmalar, en az bir ay boyunca günde 120-240 mg’lık dozların yetişkinlerde cilt nemini önemli ölçüde artırdığını ve kuru cildi azalttığını göstermekte. Nemlendirilmiş bir cilt ayrıca kırışıklıkların görünümünü de azaltır, bu da cildin daha pürüzsüz görünmesi anlamına gelir.

Hyalüronik asit topikal olarak cilt yüzeyine uygulandığında ise kırışıklıkları, kızarıklığı ve dermatiti azaltabilir. Bazı dermatologlar, hastalarına cildin sıkı ve genç görünmesini sağlamak için hyalüronik asit dolgu maddeleri bile enjekte etmekte…

Yara iyileşmesini hızlandırabilir

Hyalüronik asit faydaları arasında sayabileceğiniz şeylerden biri de yara iyileşmesidir. Ciltte doğal olarak bulunur, ancak onarım gerektiren hasar olduğunda konsantrasyonları artabilir. Hyalüronik asit, iltihaplanma seviyelerini düzenleyerek ve vücuda hasarlı bölgede daha fazla kan damarı oluşturması için sinyal göndererek yaraların daha hızlı iyileşmesine yardımcı olur. Ayrıca antibakteriyel özelliklere sahiptir, bu nedenle doğrudan açık yaralara uygulandığında enfeksiyon riskini azaltmaya da yardımcı olabilir.

Hyalüronik asit serumları ve jelleri üzerine yapılan araştırmalar umut verici olsa da, hyalüronik asit takviyelerinin aynı faydaları sağlayıp sağlayamayacağını belirlemek için henüz büyük ölçekli bir araştırma yapılmamıştır. Bununla birlikte, oral takviyeler ciltte bulunan hyalüronik asit seviyelerini artırdığından, bazı faydalar sağlayabileceğini düşünmek olasıdır.

Kemikleri yağlayarak eklem ağrılarını azaltabilir

Hyalüronik asit en çok cilde faydalarıyla bilinse de aslında vücudumuzda kemiklerin arasındaki boşluğu yağlayan eklemlerde ve gözlerde de bulunuyor. Eklemler yağlandığında, kemiklerin birbirine sürtünmesi daha az olası olacağından buna bağlı gelişen rahatsız edici ağrılar ortadan kalkabilir. Hyalüronik asit takviyeleri, zamanla eklemlerde aşınma ve yıpranmanın neden olduğu bir tür dejeneratif eklem hastalığı olan osteoartritten muzdarip insanlar için oldukça faydalı olarak bilinir. Hyalüronik asit ayrıca ağrıyı gidermek için uzmanlar tarafından doğrudan eklemlere de enjekte edilebilir.

Hyalüronik asit olası yan etkiler ve önlemler

Peki, tüm bu bilgilerin ardından hyalüronik asit zararlı mı? Hyalüronik asit, yan etki bakımından çok düşük riskler taşıdığı için genelde kullanımı çok güvenlidir. Vücut tarafından doğal olarak ürettildiği için alerjik reaksiyonlar çok nadir yaşanır. Bununla birlikte, hamilelik veya emzirme gibi özel durumlar sırasındaki etkileri tam olarak araştırılmadığı için bu tür bir özel duruma sahip kişiler onu takviye olarak kullanmaktan kaçınmalıdır.

Cilt bakımınızda hyalüronik asit içeriğine ise güvenle yer verebilirsiniz. Cilt tipi ve özelliklerinize bağlı olarak kullandığınız bakım ürünlerinde bu bileşeni aramanız daha esnek ve nemli bir cilde kavuşmanız için faydalı olabilir. Herhangi bir yan etki durumunda ürünü kullanmayı bırakın ve doktorunuza danışın.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Uplifers Cilt Bakımı Koleksiyonu’nu incelemek ve ürünleri satın almak için tıklayın.Uplifers Cilt Bakımı Koleksiyonu’

İlginizi çekebilir: Cilt bakım rutininizde mutlaka bulunması gereken cilt bakım ürünleri

Kaynaklar: Healthline

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale