X

Hızlı kilo vermenize yardımcı olacak 3 ipucu

Pandemi sürecinin getirdiği belirsizlik olsa da her Mart ayı ile birlikte yaza hazırlık başlar. Bu hazırlık sürecinde ise ilk sırayı genelde, varsa, birkaç kilo fazlalığını vermek, zayıflamak alır.

Artık internet sitelerine zayıflama diyerek arama butonuna bastığınızda, birçok zayıflama yöntemi, zayıflama ürünleri, bitkisel çaylar, egzersizler ve vaatleri yüksek kür tarifi karşınıza çıkıyor. Oldukça da geçerli ve inanılır sonuçlar vaat edilerek, hızlı çözümler olarak sunulduğunda da cezbedici ve ne yazık ki uygunlanabilir hale geliyor.

Aslında zayıflama dediğimiz, aldığından daha fazla kalori harcamak veya yaktığından daha az kalori almak gibi basit bir matematiksel hesap gibi görünse de, işin içine metabolik süreçlerin girmesi ile hem çok komplike hem de sağlık açısından daha önemli bir tablo ortaya çıkıyor. Burada kişinin metabolik durumu, yaşı, cinsiyeti, daha önce diyet yapıp yapmadığı, şu anki beslenme kalorisi, vücut kas-yağ örüntüsü gibi birçok parametre hızlı veya yavaş kilo verebilmeyi etkileyebiliyor. Dolayısıyla da internette gezinen her bilgi herkes için yararlı ve etkili olamayabiliyor. Ancak kilo verebilmenin de bir A, B ve C’si var ise, bu yazımda genel hatları ile onları size aktaracağım. Eğer bu faktörlere dikkat etmenize rağmen kilo veremiyor veya bir süre yol kat ettikten sonra kilo vermeniz durduysa mutlaka bir doktor/bir diyetisyene danışarak metabolik durumunuz/beslenme yönteminiz ile ilgili görüş almanızı öneririm.

1. Rafine karbonhidratları azaltın.

Hızlı kilo vermenin ilk adımı şeker, nişasta ve patates, pirinç gibi basit karbonhidratları beslenmenizden çıkarmak olmalıdır. Bunlar yerine tam tahıllı olan seçenekleri ekler, bulgur gibi kompleks karbonhidratları tercih ederseniz kan şekeriniz daha dengeli olur, açlık seviyeniz düşer ve genellikle daha uzun süre tok kalırsınız.

Fotoğraf: kavlica.com.tr

Düşük ve sağlıklı karbonhidratlı bir beslenme planı ile, karbonhidrat yerine enerji için depolanmış yağ depolarını kullanarak kilo vermenizi olumlu yönde etkileyebilirsiniz.

2020’de yapılan bir çalışma, çok düşük karbonhidratlı bir diyetin yaşlı popülasyonlarda kilo vermek için yararlı olduğunu doğrularken aynı zamanda düşük karbonhidratlı bir diyetin iştahı azaltabileceğini ve bu da düşünmeden veya aç hissetmeden daha az kalori tüketmesine neden olabileceğini göstermektedir.

2. Protein, yağ ve sebze yiyin.

Öğün düzeninizde sağlıklı proteinler, sağlıklı yağlar ve sebzeler varsa masa başında çalışıyorsanız bile oturduğunuz yerde kalori harcamanız mümkün.

Proteinler, yağsız olanları seçilirse ve buharda, fırında, haşlama, yağsız tavada gibi pişirme yöntemleri tercih edilirse, hem tok tutar hem de vücut metabolizma hızını artırarak yağ yakımını artırır. Yumurta, yoğurt, kefir, balık, tavuk göğüs, hindi, yağsız biftek, kuru fasulye, nohut, mercimek gibi protein kaynaklarını tercih edebilirsiniz.

Kadınlarda ve erkeklerde kilogram başına alınması gereken protein miktarları belirlenmelidir. Ayrıca protein alımının miktarını kişinin yaptığı egzersiz düzeni de etkileyecektir. Düzenli egzersiz yapan kişilerin daha fazla protein alımı ile kas kütlelerini korumaları gerekir.

Hayvansal kaynaklı proteinler, doymuş içeriyor olması nedeniyle önleri pişirirken tekrar yağ eklemek yerine tamamen yağsız pişirerek yanında çiğ olarak tüketeceğiniz zeytinyağı eklenmiş bir salata veya doğranmış avokado sizin sağlıklı yağlar ile hem tok kalmanızı hem de kalp sağlığından diyabete kadar risk faktörlerinizi azaltacaktır. Ceviz, keten tohumu, Hindistan cevizi yağları gibi yağ çeşitlerini de sağlıklı sağlar içerisinde düşünebilirsiniz.

Tabağınızın kalan kısmını da başta yeşil yapraklı sebzeler olmak üzere mevsimine göre karşınıza çıkacak karnabahar, brokoli, yeşil kabak, taze fasulye, domates, salatalık gibi sebzeler ile doldurmaktan korkmayın. Sebzeler su içerikleri ile düşük kalorili olup, hacimleri ile de mideyi doldururlar. Ayrıca renkli olmaları ile farklı vitamin ve mineral kaynaklarını sağlamalarının yanı sıra lif içerikleri ile de kabızlığı engelleyerek bağırsak sağlığını olumlu etkilerler.

3. Vücudunuzu hareket ettirin.

Egzersiz, kilo vermek için gerekli olmasa da, damar sağlığınızı koruyarak kalbinizi, hafızayı güçlendirerek beyninizi, kan şekerini düzenleyerek diyabeti, kemik eklemlerini güçlendirerek birçok sağlık parametresini olumlu yönde etkiler.

Rutin bir egzersiz düzeniniz yoksa sadece günlük adım sayısı üzerinden bir takibiniz varsa her gün düzenli 7500 adım atarak, sağlıklı olma kriterini yakalayabilirsiniz. Ancak eğer kilo da vermek istiyorsanız, adım sayınızı muhakkak günlük ortalama 10.000 adım üzerine çıkarmaya çalışmalısınız. Buna ilaveten de düzenli bir egzersiz programınız varsa, kardiyo egzersizlerinin yanı sıra ağırlık ve kuvvet antrenmanları ile de kas kütlenizi artırma çabanız olabilir. Ne kadar fazla kas kütleniz olursa, yediklerini bir o kadar hızlı yakan bir metabolizmanız olur.

Ağırlık antrenmanları sizin için iyi bir seçenek değilse, pilates, hareketli yoga çeşitleri, spinning, cross fit gibi egzersiz çeşitlerinden yararlanabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Gerçekten aç mısınız: Fizyolojik açlık ile psikolojik açlığı nasıl ayırt edebilirsiniz?

Diyetisyen Müge Bozok: 2008 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünden başarı ile mezun oldu. Türkiye’nin ilk Tıp Merkezi İntermed’de kariyerine başladı, bu merkezde çeşitli branşlarda doktorlar ile hastalıklarda beslenme tedavisi, sağlıklı beslenme, obezite tedavisi, adölesan çağı beslenme eğitimleri, hamile ve emzirme döneminde beslenme gibi birçok alanda çalıştı. 2011 - 2017 yılları arasında Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun kurucusu olduğu Yaşasın Hayat! Kliniğinde mesleğine devam etti. Diyetisyenlik mesleğinin yanı sıra sağlıklı yaşamın yapıtaşları olan beslenmenin ve egzersizin vazgeçilmez olduğunu düşünerek, uluslararası çeşitli eğitimlerden geçerek profesyonel olarak pilates eğitmeni oldu. 4 senelik profesyonel pilates eğitmenliğinin yanı sıra çok sevdiği yoga seanslarının ileri seviyesine giderek çeşitli yoga eğitimlerinde katılıp “Yoga Alliance” sertifikasını almaya hak kazandı. 2017 yılında ise mesleki bilgi ve tecrübesiyle danışanlarına ve öğrencilerine daha kapsamlı hizmet verebilmek için “Revita” isimli kendi beslenme danışmanlık ve pilates - yoga stüdyosu yaşam merkezini kurmuştur.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale