X

Hızlanmak için yavaşla: Koşucular için maratona hazırlık sürecinde “güç toplama”nın püf noktaları

Koşmak bir tutku. Ve bu tutkuya herhangi bir şekilde atmış olan pek çok koşucunun hayali bir gün maraton koşmak. Toplamda 42 kilometre 195 metre mesafenin koşulduğu ve aslında bir dayanıklılık koşusu olan maraton koşmak içinse planlı bir hazırlık süreci gerekiyor.

Uzun bir hazırlık süreci gerektiren maraton koşmak için yalnızca güç, hız ve tempolu antrenmanlar yapmak yetmiyor. Uyku ve beslenme düzenine dikkat etmek, antrenman ve koşu sırasında sizi güçlendirecek ekipmanlar kullanmak ve vücudun güç toplamasına izin vermek de maraton hazırlık sürecinin olmazsa olmazlarından.

Sıfırdan başlayanlar için: Maratona nasıl hazırlanılır?

  • Koş: Hedefin maraton koşmaksa, en iyi başlangıcı yalnızca koşarak yapabilirsin. Çünkü başlamak, başarmanın yarısıdır.
  • Bedenine iyi bak: Koşmaya başlamadan önce vücudunun yeterince ısındığına, antrenmanın bittikten sonra da uygun şekilde esneyerek soğuduğuna emin ol.
  • Koşu sakatlıkları hakkında bilgi edin: Koştuktan sonra ağrı ve yorgunluk hissetmen normal, ancak 3-4 gün içerisinde geçmeyen bir sorun varsa bir doktora görünmeyi ihmal etme.
  • Beslenme, sıvı tüketimi ve uyku düzenine dikkat et: Ne kadar çok antrenman yaparsan yap, bedenine iyi bakmadıkça başarılı olman zor. Vücudunun antrenman sırasında kaybettiği sıvı ve elektrolitleri geri kazanmak için antrenman öncesi, sırası ve sonrasında su içmeyi ihmal etme. Yediklerin ve uyku düzeninin de bu tempoyu destekleyici olmasına özen göster.
  • Ekipmanını doğru seç: Koştuğun yere, hava sıcaklığına ve günün hangi saatinde koştuğuna kadar, tüm faktörlerin ekipman seçimi konusunda etkili olduğunu unutma.

  • Temponu koru: Maraton bir dayanıklılık koşusu;  dolayısıyla antrenmanlar sırasında önemli olan tempoyu koruyarak ve durmadan, vücudu belirli bir tempoda hareket etmeye alıştırarak güçlendirmek.
  • Hedef koy: Maraton koşmak için önce daha kısa koşuları tamamlaman şart. 5K, 10K gibi daha küçük hedeflerle başla ve ulaştığın her bir hedef sonrası hedefini yükselt.
  • Kendine zaman ver: Maraton hazırlık süreci, sıkı bir antrenman programıyla yaklaşık 16 haftalık bir süreç olmakla birlikte başlangıç seviyene göre bu süre değişiklik gösterebilir. Bedenine ve zihnine hazırlanmak için zaman ver.
  • Zihnini de hazırla: 42 kilometrelik bir koşuya hazırlık yaparken, bedenin kadar zihninin de hazırlanması gerekiyor. Kendini pes etmemeye programla ve varış çizgisini geçtiğini hayal ederek, hayalinin gerçekleşmesi için ihtiyacın olan adımları at.
  • Güç topla: Dinlenmek için ayırdığın zamanı vakit kaybı olarak görme, vücudunun kendini toparlamasına fırsat ver.

Vakit kaybı mı, gerekli mi: Neden dinlenmeli? 

Yaptığınız iş her ne olursa olsun; bedeninin, zihninin ve ruhunun nefes almaya ihtiyacı var. Diğer yandan dinlenmek, vücudun ihtiyacı olduğu toparlanma ve yenilenme süreci için de gerekli; özellikle de maraton koşmaya hazırlanıyorsan.

Koşucuların yakından tanıdığı bir konsept olan ve dinlenme koşusu ya da güç toplama koşusu olarak bilinen “recovery run” da tam olarak bu nedenle var. Aktif dinlenmeyi ifade eden ve en pratik haliyle “koşarken rahatlıkla konuşabildiğiniz bir tempoda yapılan kolay koşu” olarak tanımlanan güç toplama koşuları özellikle yorucu bir antrenman gününden sonra vücudun toparlanmasını hızlandırır.

Güç toplama koşusu nedir, neden önemlidir?

Maraton koşmaya hazırlanırken; her gün bir maraton mesafesi koşmak gerçekçi olmadığı gibi bedenin için de doğru değildir. Yoğun bir antrenman günü sonrası hafif ve basit bir koşu; vücudun toparlanmasını hızlandırırken, zorlayıcı antrenmanların etkisini de hafifletir. Koşu esnasında vücutta biriken laktik asitin vücuttan atılmasını hızlandırarak yorgunluk sürecini de kısaltır. Güç toplama koşuları ayrıca; ikincil kasların kullanılmasını sağlayarak vücudu güçlendirirken, hem zihni hem de bedeni yorgunluğa karşı daha dayanıklı kılar.

Dünya Şampiyonu Sprinter Ramil Guliyev, özellikle yarış hazırlık dönemlerinde zorlu antrenmanlarının ardından yaptığı güç toplama koşularının yarışa fiziksel ve mental olarak daha hazır girmesini sağladığını söylüyor. Güç toplama ve dinlenme koşularının başarısındaki önemini Ramil Guliyev şöyle anlatıyor:

“Hızlanmak için bazen yavaşlamak ve vücudun ihtiyacı olan toparlanmayı sağlamak, başarının en önemli anahtarlarından biri. Güç toplama bilincini antrenman programınla birleştirdiğinde performansının ne kadar geliştiğini fark ediyorsun.”

Sen de Ramil gibi hedeflerine ulaşmak için güç toplama ipuçlarını keşfet.

400m engelli koşuda Avrupa şampiyonu Yasmani Copello, uyguladığı güç toplama programının koşu sonrası sakatlık riskini azaltmaya ve yarışlara hazırlık sürecinde antrenmanlarından en yüksek verimi almasına yardımcı olduğunu söylüyor.

“Yarışlara hazırlanırken tabii ki çok yoğun antrenman yapıyorum. Güç toplama programım ise bu antrenmanların en önemli parçalarından biri. Doğru beslenmek, zihnini ve bedenini rahatlatmak da en az zorlu koşu antrenmanları kadar kritik.”

Sen de Yasmani gibi hedeflerine ulaşmak için güç toplama ipuçlarını keşfet. 

Güç toplama koşuları için neye ihtiyaç var?

Güç toplama koşusu için ihtiyacın olan 3 şey; kendin, motivasyonun ve koşmayı kolaylaştıracak bir ayakkabı. İyi bir koşu ayakkabısı ayağı sarıp sabitlemeli, hafif olmalı, nefes alabilmeli, yumuşak bir yastıklama sistemine sahip olmalı, çarpma etkilerini emerek darbeleri hafifletmeli, topukta yastıklama, ayağının orta kısmında rahatlık ve ayak tarağında enerji kazanımı sağlamalı ve tabi ki çabuk yıpranmamalı. İyi bir güç toplama koşusu ayakkabısı ise bacakları dinamik ve zinde tutmalı.

Binlerce mikro kürecik senin için çalışırken, sen koşunun keyfini çıkar!

Güç toplama ve düşük tempolu koşular için özel olarak tasarlanan Nike’ın yeni inovasyonu Joyride, şaşırtıcı derecede hafif, enerji geri dönüşümü sağlayan bir formda üstün darbe emilimi ile kişiselleştirilmiş bir koşu deneyimi sunuyor.

Nike’a özel tescilli bir yastıklama sistemine sahip olan Joyride’da yer alan mikrokürecikler, tabandaki köpüğün her yöne genişlemesine izin veren bölgesel olarak ayarlanmış özel bölümlerin içine yerleştiriliyor. Böylelikle Joyride, koşucuya özel üretilmiş hissi veren, kişiselleştirilmiş dinamik bir koşu deneyimi sunuyor.

Ayak tabanında yer alan ve hareket halindeyken ayağın yere çarpışını temel alarak tasarlanan özel bölümlerden topuk yüzeyi, darbeyi emmek için daha büyükken, ön ayaktaki sistem ileriye doğru yumuşak bir geçişi kolaylaştırıyor. Nike Joyride, yarattığı eşsiz deneyimle sporcularda adeta bulutlar üzerinde koşma hissi yaratıyor. Ayak tabanının özel tasarımı ise mikroküreciklerin ayağın etrafında gereğinden fazla hareket etmesini önlemeye yardımcı oluyor. Yüz elli adet malzemenin test edilmesiyle tasarlanan mikro kürecikler, ayaklardaki belirli noktaların performans gereksinimlerine uygun bir şekilde bölmeler içinde hareket ediyor.

“Nike Joyride’ın belki on versiyonunu test ettim ve geri bildirim verdim. Ürünün son halinde sağladığım verilerin dikkate alındığını görmek çok güzeldi. Bu model, toparlanma koşularım için vazgeçilmezim oldu.” Shalane Flanagan, Şampiyona Maraton Koşucusu 

Nike Joyride, ilk olarak Nike Joyride Run Flyknit modeliyle lanse ediliyor. Tüm koşucular için tasarlanan yumuşak yastıklama ve pürüzsüz geçişle etkiyi kolaylaştırmaya yardım eden Joyride, maraton koşucularının büyük yarışlarının öncesi ve sonrası için de, gerçek rahatlığı arayan amatör koşucular için de uygun bir form sağlıyor. Nike Joyride Run Flyknit, Türkiye’de Nike.com’da ve seçili Nike mağazalarında satışa sunuluyor.

Nike’ın yeni inovasyonu Joyride ile tanışmak için tıklayın.

Bu içerik Nike Joyride katkılarıyla hazırlanmıştır.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale