X

HIV hakkında en sık sorulan sorular ve cevapları

HIV virüsü hakkında pek çok yanlış algılanan kavram ve bilgi bulunuyor ve bu nedenle virüse dair bilinmesi gerekenlere, ayrıca nasıl bulaştığına, kimlerin risk altında olduğuna ve tedavi seçeneklerine bir göz atacağız.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

HIV tam olarak nedir?

HIV, bağışıklık sistemine saldıran ve zayıflatan bir virüstür ve bu nedenle bedenin hastalıklarla savaşmasını zorlaştırır. Meni ve kan gibi bedensel sıvılar vasıtasıyla bulaşır. Şu anda tedavi edilebilir durumda değildir ancak mevcut tedaviler HIV sahibi kişilerin sağlıklı hayatlar sürmelerine yardımcı oluyorlar.

HIV ile AIDS’in farkı nedir?

HIV, tedavi edilmemesi durumunda AIDS hastalığına yol açabilir. Bu süreç genelde 5-10 yıl arasında sürer.

AIDS, HIV enfeksiyonunun son ve en ağır aşamasıdır. Virüs o kadar çok akyuvar yok etmiştir ki, beden hastalıklar ve enfeksiyonlar ile savaşta çok zorlanır. Akyuvarlar bağışıklık sisteminin enfeksiyonla savaşında önemli bir rol oynarlar.

Belirtileri arasında şunlar vardır:

  • devamlı ateş, ishal ve baş ağrısı
  • yoğun bitkinlik
  • ciddi kilo kaybı
  • tüberküloz ve zatürree gibi fırsatçı enfeksiyonların sık görülmesi

AIDS zaman içerisinde kesinlikle ölümcüldür.

İlginizi çekebilir: 1 Aralık Dünya AIDS Günü: Doğru bilinen yanlışlar ve HIV pozitif bireylere destek olmanın yolları

Kimler HIV riski altında?

Bazı insanlara HIV bulaşma riski diğerlerinden daha fazladır. Bunlar şunlardır:

  • kondomsuz şekilde homoseksüel ilişki yaşayanlar
  • HIV pozitif birisiyle kondomsuz şekilde vajinal veya anal seks yaşayanlar
  • enfekte kanın temas ettiği iğne ve şırıngalar ile temas edenler
  • anneleri HIV pozitif olan bebekler

HIV nasıl bulaşır?

HIV pek çok beden sıvısı ile bulaşabilir, bunlar şöyle:

  • ön boşalma sıvısı
  • meni
  • kan
  • vajinal salgılar
  • rektal salgılar
  • anne sütü

Sıvının kesikler, yaralar ve mukus membranlar ile diğer kişinin kan akışına temas etmesi virüsün geçişi için gerekli. Pek çok bulaşma vakası kondomsuz vajinal veya anal seksten kaynaklanır. HIV’yi oral seks ile kapmak da mümkündür ancak risk çok daha düşüktür. Ayrıca cinsellik yoluyla bulaşma için HIV pozitif olan kişinin viral yükünün tespit edilebilir düzeyde olması gerekiyor. Bu nedenle etkili bir tedavi sonucunda viral yükün tespit edilemeyecek düzeye gelmesi sağlanır. Ayrıca iğne ve şırınga paylaşımı da kişi HIV pozitifse yüksek riskli bir aktivitedir. Ayrıca hamile kişinin HIV virüsünü bebeğine doğumdan önce, doğum esnasında ve doğum sonrasında bulaştırması mümkündür çünkü anne sütünden geçebilir. Ancak HIV sahibi kişi tedavi oluyorsa ve virüs yükü tespit edilemez düzeydeyse bebeğe bulaşma riski %1’den düşüktür.

HIV nasıl bulaşmaz?

HIV’yi bir başkasına yakın olmakla veya cinsel olmayan temaslar ile kapmanız olası değildir. Yani birisi yakınınızda öksürür veya hapşurursa endişe etmenize gerek yok. Eğer birisinin elini tutarsanız veya aynı tuvaleti veya havuzu kullanırsanız da sorun olmaz. Ayrıca salyadan geçmez, bu nedenle başkalarını öpebilir veya yemeklerinizi paylaşabilirsiniz. Düzenli olarak HIV tedavisi görenlerde virüs yükü sürekli olarak tespit edilebilir düzeyin altında kalır ve bu nedenle cinsel partnerlerine onu geçirme ihtimali de kalmaz.

HIV riski nasıl azaltılabilir?

HIV bulaşmasını önlemenin en iyi yolu bir başkası ile cinsellikten tamamen geri durmak, ayrıca bir başkası ile iğne ve şırınga paylaşmamaktır. %100 etkili olan tek yöntem budur. Ancak cinsel hayat konusunda bu kadar ileri gitmenize de gerek yok. Genel olarak riskleri şu şekilde azaltabilirsiniz:

  • tüm cinsel partnerleriniz ile HIV ve zührevi hastalıklarınız konusunda açık olmak
  • düzenli ve doğru şekilde kondom gibi bariyer yöntemleri kullanmak
  • PrEP almak
  • düzenli olarak zührevi hastalık kontrolüne gitmek
  • bulunan zührevi hastalıklarınızın tedavi edilmesini sağlamak

PrEP nedir?

PrEP, HIV bulaştırma riskinizi daha da azaltan ve düzenli alınan bir ilaçtır. İğne veya hap formatında olabilir ve virüsün bedeninizde çoğalmasını engeller. Doğru şekilde alındığında HIV bulaştırma riskini %99 oranında azaltır. PrEP temel olarak HIV riski yüksek olanlar için uygun olsa da, cinsel olarak aktif olan herkes onu kullanabilir.

Şu şartlara sahipseniz size uygun olabilir:

  • HIV’si olan bir partneriniz varsa
  • çok sayıda cinsel partneriniz varsa
  • başkaları ile ilaç ve ekipman paylaşıyorsanız
  • daha önce PEP almanız gerektiyse.

PEP nedir?

PrEP’in aksine PEP, HIV virüsüne maruz kaldıktan sonra kullanılan bir önleyicidir ve virüsün çoğalmasına engel olur. HIV olma ihtimali olan birisiyle cinsel ilişki yaşadığınızda alabilirsiniz. Ayrıca tecavüz vakalarında da kullanılır.

PEP bir acil durum ilacıdır. 28 gün boyunca alınır ancak HIV’ye maruz kaldıktan sonra en geç 72 saat içerisinde alınması gerekir. Ne kadar erken alırsanız o kadar etkili olur.

Ne kadar sık HIV testi olmalısınız?

13-64 yaş arasındaki herkesin en az bir defa HIV testi olması gerekir. Ancak bazı insanların daha sık test olmaları gerekir. Eğer kapma riskiniz yüksekse yılda en az bir defa olmanız uygun olacaktır. Homoseksüel erkeklerin her 3-6 ayda bir test olmaları daha uygun olacaktır. Ayrıca hamile olanlar da gebeliğin erken dönemlerinde test olmalılar.

HIV nasıl teşhis edilir?

HIV’yi teşhis edebilen birden fazla test bulunuyor. Her birinin potansiyel bir maruziyetin ardından HIV’yi teşhis edebildikleri zaman aralığı farklı. Nükleik asit testleri kandaki HIV’yi ölçerler ve genellikle maruz kaldıktan sonra 10-33 gün içerisinde etkili olurlar. Antikor testleri genelde 23-90 gün içerisinde etkili olurlar. Hızlı antijen testleri ise parmaktan kan alma ile çalışırlar ve 18-90 gün içerisinde sonuç verirler. Damardan uygulanan türleri ise 18-45 gün içerisinde sonuç verirler. Eğer negatif sonuç alırsanız, test zamanlaması içerisinde bir tane daha yaptırarak sonucu onaylamanız gerekir. Pozitif sonuç alanlarda da genellikle ikinci bir test uygulanır.

HIV’nin erken dönem belirtileri nelerdir?

HIV belirtileri üç aşamalıdır. İlk aşama grip benzeri belirtiler verir:

  • ateş
  • boğaz ağrısı
  • baş ağrısı
  • yorgunluk
  • kas ve eklem ağrıları

Ayrıca lenf düğümleri şişebilir, ağızda yaralar oluşabilir. Fakat bazen belirtiler o kadar hafif olurlar ki kendilerini belli etmeyebilirler.

Cinsiyetiniz belirtileri etkiler mi?

HIV belirtileri herkeste benzerdir ancak bazı farklar olabilir. Örneğin erkeklerde cinsel uzuvlarda lekeler, yaralar ve görünür değişimler olma ihtimali daha yüksektir. Kadınlarda ise vajinal enfeksiyon ve pelvik inflamatuvar hastalık riski daha fazla olduğu gibi adet döngüsünde de değişimler olabilir.

Belirtilerin ortaya çıkması ne kadar sürer?

Yukarıdaki HIV belirtileri ona maruz kaldıktan sonra 2-4 hafta içerisinde ortaya çıkarlar ve günler ile haftalar sürebilirler. Sadece hafif belirtiler olursa, insanların fark edilebilir belirtiler görmeleri 10 yıl bile sürebilir.

HIV nasıl tedavi edilir?

ART yani antiretroviral terapi, HIV’nin kanda tespit edilemez düzeylere gelmesini sağlar. Yani virüs AIDS gibi sonraki aşamalara geçemez ve cinsel yolla bulaşması neredeyse imkansızdır. Ancak şu anda HIV’nin tam bir tedavisi olmadığını ve yaşam boyu tedavi gerektiğini unutmayın.

ART ilaçları virüsün beden içerisinde çoğalmasına engel olurlar ve bağışıklık sisteminin daha fazla zarar görmesini engellerler. Bazen ilaç kombinasyonları gerekebilir ancak tek bir günlük hap olarak da alınabilirler. ART kullanan insanların büyük kısmında 6 ay içerisinde HIV virüsü tespit edilemez düzeylere düşüyor.

Sonuç olarak zührevi hastalıklar için düzenli test olmak, güvenli cinsel ilişkiler yaşamak ve ilaç kullanmak HIV’yi önlemek için en iyi yöntemler arasındadır. Virüsten tamamen kurtulmak mümkün değil ancak pozitifseniz tedavi ile sağlıklı bir yaşam sürebilir, belirtilere engel olabilir ve virüsü başkalarına bulaştırma riskinden kurtulabilirsiniz.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Kaynak: healthline

İlginizi çekebilir: HIV’nin ilk ortaya çıkışı ve yayılma süreciHIV’

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale