X

Hip-Hop kültürü hakkında bilinmeyen gerçekler: Hip-Hop Barış Bildirisi

Hip-hop kavramı ne anlam ifade ediyor ve Hip-Hop denildiği zaman zihninizde ne canlanıyor?

Büyük ihtimalle popüler kültürün içinde sayılabilecek, Hip-Hop şarkıcılarının gösterişli evleri, arabaları ve hal, hareketleri ile özdeşleşmiş imgeler belirecektir. Dünyaya ana akım mecralar tarafından yansıtılan genel algısı bu yönde olsa da Hip-Hop içinde barındırdığı mesajları, dünyaya ve eşitsizliğe karşı tavrı ile bugün algılanan biçiminden çok daha farklı bir yerdedir.

Hip-hop kültürünün altyapısı ve çıkış noktası

Hip-hop çıkış hikayesiyle ve altında yatan felsefesiyle müziği barışla, eşitlikle, insanlığa ve doğaya ait barışçıl ve sürdürülebilir prensiplerle sunarken bunlar hakkında bilinç de geliştirir. Bu bakımdan Hip-Hop bilinenin aksine sadece içine aldığı müzik türlerini temsil eden bir kavram değil; başlı başına bir kültür olarak çok farklı alanlardan beslenen ve mesajını müzik ve başka birçok elementi aracılığıyla veren bir disiplindir.

Hip-Hop kültürünün demirbaşlarından Grandmaster Flash.

“Hip-Hop Barış Bildirisi” adıyla 18 maddelik bir manifesto vardır ve bu manifesto, Hip-Hop kültürü hakkında önemli noktalara değinerek dünyayla olan derdini ortaya koyar ve en önemlisi; “Hip Hop”u sanılanın aksine gençleri yozlaştıran veya kanunlara karşı gelmeye teşvik eden negatif imajla hiçbir alakası olmayan pozitif bir olgu olarak kabul ettirmeye yöneliktir. Bu bildirinin ortaya çıkışında payı olan insanlar arasında; KRS One, Pop Master Fabel, Afrika Bambaataa, Ralph Mc Daniels ve Harry Allen gibi Hip-Hop dünyasından efsaneleşmiş isimler bulunur.

Dünya kültür endüstrisinin kitleler üzerindeki hakimiyeti düşünüldüğünde, bu bildirinin prensiplerinin pek bilinmediği veya arka planda kaldığı söylenebilir. Oysa ki, bu bildiri bu alanın yapı taşı durumundadır ve kendini Hip-Hop kültürünün içinde sayan insanların bu prensiplere erişimi ve prensipleri benimsemesi aslında birer gerekliliktir. Peki bu bildirinin prensipleri neleri öngörür? Şöyle özetlemeye çalışalım:

İlk prensip, “Hip-Hop”un bağımsız kolektif bilincimizi belirleyen bir terim olmasından yola çıkar. Sürekli gelişerek, Breakin, Emceein, graffiti sanatı, Deejayin, Beatboxin, sokak modası, sokak dili, sokak bilgisi ve sokak girişimciliği gibi elementlerle ifade edilir ve bu alanlardan beslenir.

İkinci olarak “Hip Hop” yaşamın farklılıklarına saygı duyar ve ayrım yapmaz.

Bildirinin önemli bir maddesi olan dördüncü maddede, “Hip-Hop”un toplumu ve yeni nesilleri düşünerek hareket ettiğini vurgular. “Hip-Hop Topluluğu” çocukların, yaşlıların, gençlerin, kadınların haklarını bilir ve bu kesimlerin seslerini duyurabilmek için destek verir.

Hip Hop Barış Bildirisi’nin bir diğer önemli prensibi ise yedinci prensiptir. Bu prensip de şu öne sürülür: “Hip-Hop”un özü eğlencenin çok daha ötesindedir. “Hip-Hop elementleri” para, onur, güç, saygı, yemek, barınma, bilgi ve başka kaynaklar için işlem görebilir. Ancak, “Hip-Hop” ve “Hip-Hop kültürü” satılık değildir veya satın alınamaz. Bir karşılık için hiçbir yerde, hiçbir zamanda ve hiç kimseye değişimi ve aktarımı yapılamaz. Hip-Hop bir ürün olarak pazarlanamaz.

Hip-Hop ve sokak kültürünü birbirinden ayıramayız.
Bilinenin aksine Hip-Hop kültürü şiddete karşıdır

“Hip-Hop kültürü” bütün bunlarla birlikte şiddetin her türlü biçimine karşıdır ve barışı temeline alarak barış yanlısı bir tavır sergiler. “Hip-Hop”un dünyadaki önemli temsilcileri çevre, kadın ve çocuklarla ilgili konularda sosyal sorumluluk projeleri yürüterek konserleri ve albümlerinin kazançlarıyla manevi desteğin yanı sıra maddi desteklerini sağlarlar. Bu temsilciler medyada bu yaklaşımlarla öne çıkamasalar da bu kültürün önemli bir parçasını ve hatta özünü oluştururlar. Bu gibi örnekler “Hip-Hop kültürü”nün gerçek derdini gösteren örneklerdir .

Türkiye’de de yavaş yavaş bu alanda adımları görmeye başlıyoruz. Özellikle sesini bu zamanlara kadar pek duymadığımız tarzda müzikle ve sanatın başka dallarıyla ilgilenen birçok kişinin, sadece rap müzik yaptıkları ya da graffitiyle uğraştıkları için değil, “Hip Hop kültürü”nün altında yatan felsefeyi benimsedikleri için artık seslerini duyurma ihtiyaçlarına karşı gelemediklerine şahit oluyoruz. Biz, Flow Radyo olarak, bu kültürü ve barışçıl alanı doğru bir şekilde iletmeye çalışıyoruz. “Hip Hop Barış Bildirisi”nin detaylı içeriğine buradan ulaşabilirsiniz.  

Ayrıca, Hip-Hop kültürünün hem bahsi geçen bildiriyi kabul etmiş hem de bildiri dışında da çalışmalarıyla toplumsal farkındalığa ve gelişime katkıda bulunan sanatçıların şarkılarından oluşan bir liste hazırladık. Keyifli dinlemeler!

Spotify: Declaration of peace

İlginizi çekebilecek yazı: Caz ve zihin iletişimi

Flow Radyo: Türkiye ve Amerika’da Hip Hop kültürlerinin etkileşimi, iletişimi ve iş birliği için zemin oluşturan, sosyal sorumluluk bilinci ile hareket eden genç, devamlı öğrenme ve paylaşmaya açık bir ekibiz. Flow Radyo olarak önemli sosyal meseleleri konu edinirken, konuşulmayanları konuşmayı, sesini yükseltemeyenlere ses vermeyi kendimize görev edindik. Bir Hip Hop kültürü temsilcisi olarak amacımız, ekolojiden insan haklarına, sosyal sorumluluk projelerinden aktivizme tüm dünyada azınlıkta kalanların, dayanışmanın çoğalan sesine katılmak, ve bu sırada sizlerle ilham verici müzikler paylaşmak. Hip Hop, Jazz, Blues, Funk, Reggae, Gospel ve Soul müzikleri başta olmak üzere birçok farklı, yeni ve eskimeyen sesleri kulağınıza getiriyoruz

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale