X

Hep aynı kiloda, sağlıklı kalmak mümkün mü?

Sağlık genelde en dış katmanımız olan kilomuzdan yorumlanabiliyor. Fakat bunun her zaman çok da doğru bir yorumlama olmadığını, yanılttığını söylemeliyim.

Bazen çok zayıf danışanlarım “Artık sağlıklı beslenmeye başlamak istiyorum” diye çıkagelirler. Bekleme odasında görenlerin aklına kolay kolay gelmez bir durumdur bu. O kişinin çok sağlıklı olduğu ve fit kaldığı düşünülür. Durum tam tersidir. Sevdiği abur cuburlardan zengin bir beslenme ve neredeyse hiç yemek yememe söz konusudur. Kilo her ne kadar değişmese, dengede kalsa da vücut yağı yükselmiş, deri canlılığını kaybetmiş ve kan yağları yükselmiştir. Genelde kilo alma korkusu sebebiyle bu tarz bir beslenmeye geçerler ve normale dönme kaygısı kilo sebebiyledir. Halbuki düzgün planlanmış bir beslenme programı ile kilo almaları mümkün değildir. Dengelemeyi öğrenerek sağlıklı yaşama, arada küçük kaçamaklar eklemeyi öğrendiklerinde içten de sağlıklı bir vücuda sahip olurlar.

Bazen de birileri her zaman çabuk kilo alıp çabuk verdiklerini ballandıra ballandıra anlatırlar, “Sorun değil, alırım da, veririm de” diye övünürler. Gelin görün ki sık sık kilo alıp vermek vücuda her seferinde büyük bir metabolik yüktür. Her zayıflamayla sağlık gelir ama her kilo almayla da gitgide bazı sistemler daha fazla bozulur. Çoğu zaman sık sık kilo alıp veren danışanlarıma da bunu derim: “Siz almayıp ortada bir yerde korusanız daha iyi olacak, hızla verip aldıkça sağlığa daha büyük zarar veriyorsunuz.

Şöyle de anlatayım; yaz aylarında iki kişi de hedeflediği 70 kiloya düşmüş olsun. Biri ilk defa aldığı 10 kiloyu yavaş yavaş vererek, belki minimum 3 ayda hedefine ulaşmışsa sağlıklıdır. Bir diğeri her yıl olduğu gibi bu yıl yeniden diyet sezonuyla kilo vermeye başlayıp 2 ayda 10 kiloyu hızlı verip kilosuna ulaştıysa yine alacağı ve metabolizmayı bozduğu için sağlıksız olacaktır.

Günümüzde hiçbir şeye zaman ayırmak istemiyoruz, sabrımız yok, hemen olsun istiyoruz. Kilo verirken bu düşünce yapısı size hata yaptırır. Anlık iyi hissedebilirsiniz ama kalıcı olmayacağı için yeniden aynı durumla karşı karşıya kalabilirsiniz.

Kilolar çoğu zaman çok uzun dönemde alınır, ilaç kullanımı ya da özel bir durum dışında, ideal kiloya ulaşmak için kendinize aldığınız süre kadar vakit tanımalısınız. Hızla vermekten ve sonra hızla geri almaktan ve sağlığınızı kaybetmektense aynı kiloda kalmak daha iyidir. Yavaş ve kalıcı kilo vermeyi hedeflemelisiniz.

Bazen de gerçekten kilo verme konusunda ya çok diyet yapıp metabolizmayı bozduğundan, ya gerçekten metabolizma artık yavaş çalıştığından, ya ileri yaş ya da ilaç kullanımı olduğundan kilo vermek çok zorlaşır. Bu durumda veremiyorsak korumaya çalışmalıyız. Bazen bu noktada danışanlar tamamen sağlıklı beslenme düşüncesinden uzaklaşıp hiçbir şey yapmak istemeyebiliyor. Kilo vermeniz bu kadar zorken bir de tamamen bırakırsanız neler olacağını düşünmelisiniz. Az da olsa geldiğiniz yoldan bir daha aynı yere dönmek mi, bulunduğunuz yerde kalmak mı daha sağlıklı olacaktır? Tabii ki aynı noktada stabil kalmayı sağlamak bile bir avantajdır. O noktaya gelirken bir sağlık kazancınız oldu ve onu korumalısınız.

Peki her daim kilomuzu korumak mümkün mü?

Öncelikle beslenme tarzınızı değiştirirken kalıcı olarak dengeli beslenme ile değiştirip böyle devam etmeniz gerektiğinin bilincinde olmalısınız. Yaşam tarzı dediğimiz hayatınıza yerleşecek değişiklikler yapmaya özen göstermelisiniz.

Aynı kiloda kalmak için ilk koşul, açlık ve tokluk hissinizin farkında olma dediğimiz, aç olduğunuzda gerçekten sizi doyuracak sağlıklı besinleri tercih etmek, tok olduğunuzda da keyfi gıdalardan uzak durmak gibi bilinçli kararlar vermekten geçiyor. Doğru besinleri tercih edip kendinizi izlediğinizde yanlış beslenme kararlarından uzaklaşıyorsunuz. Kendinizi, vücudunuzu, midenizi, duygularınızı çok iyi gözlemleyerek bu alışkanlığı zamanla otomatikleştirerek daha rahat besleniyorsunuz.

Yemek düzeninize özen göstermeli ve ayaküstü geçiştirmemeli, hızlı yemek yeme alışkanlığınızı terk etmelisiniz. Bu yeme biçimleri ne yediğinizin farkına varmanızın önüne geçen alışkanlıklardır. Öğün saatlerinizi gününüze göre planlamalı ve çok değiştirmemelisiniz. Ayaküstü atıştırmak yerine, yiyeceklerinizi alıp otururken ne yediğinizin farkında olarak tüketmelisiniz. Aynı şekilde tüm öğünlerinizi daha yavaş yemeye, yediklerinizi fark etmeye çalışırsanız aynı kiloda kalmanız kolaylaşır.

Her gün mükemmel beslenmek, spor yapmak gibi bir düzene bazen sahip olmayabiliriz, o zamanlarda kendinize kötü davranmak yerine, bunun normal olduğunu kabul edip nasıl dengeleyebileceğinizin yollarını aramalısınız. İnsanlar sosyal varlıklardır, tabii ki kaçamaklarınız olacak, bazen vakitsiz kalıp spor yapamayacaksınız, ama sonra normal düzeninize geri döndüğünüzde bunu dengeleyeceksiniz. Sağlıklı beslenme ve yaşam tarzını kendinize sıfır çizgisi olarak belirleyip buradan sağa ve sola olan kaymalardan yine orta noktaya gelme ile dengelenebileceğinizi unutmamalısınız.

Burada önemli bir ayırt edici noktanız olmalı, sık sık normal düzenden uzaklaşıyor, her gün, her saate düzen bozucu, sağlıksız atıştırmalıklar giriyorsa, bunun sizi aynı kiloda kalmaktan uzak tutacağını hatırlamalı ve ona göre seçim yapmalısınız. Evrende her şey sonsuz, bitmez, tükenmez; bu seferlik hayır demeye çalışalım.

Bunun tam tersi olarak da kendinizi bir kötü besin polisi ilan etmemelisiniz; hep aşırı sağlıklı, hep aşırı kontrollü beslenme de farkında olmadan sizi daha çok yoldan çıkarıp aynı kiloda kalmanızı zorlaştırabilir.

Şeker, un, tuz; lezzette muhteşem, sağlıkta sıfır olan üçlüyü tüketirken her daim kontrollü olmalısınız. Aynı kiloda kalanların her daim dikkatli ve dengeli tükettiği gruptur.

Su ise her daim dengeleyicidir. Su, kilo verirken ne kadar önemliyse, aynı kiloda kalırken de o kadar önemlidir. Dengeler, iştah kontrolü sağlar, enerji verir. Susuzluk, açlık ile en çok karıştırılan histir.

Uyku vücudunuzu yeniler ve metabolizmanızı çalıştırır. Uyku düzeni bozulan danışanlarım kilo alma durumuyla karşı karşıya kalırlar. Yetersiz ve kalitesiz uyku sizi gün içinde enerjisiz bırakır ve enerjinizi yemeklerden almak zorunda hissedersiniz ve bu yüzden gerçekçi olmayan açlıklar yaşarsınız. Bu açlığı doyurmak da kolay olmadığından zamanla aynı kiloda kalmanız zorlaşır ve kilo alırsınız. En güzeli saat 23.00 civarında, karanlık bir ortamda, tüm elektroniklerden uzakta 7-8 saat uykudur. Güzel bir uykuyla aynı kiloda kalabilirsiniz.

En önemlisi de kilonuzun aynı kalması için duygu durumunuz ve zihin yapınız ile seçimlerinizin hep aynı kalması gerektiğidir. Dış etkenlerden fazlaca etkilenmemek, doğru beslenme yolundan uzun süre ayrılmamak ideal olandır.

İlginizi çekebilir: Selülitten kurtulmak için beslenmemizde nelere dikkat etmeliyiz?

Dyt. Buket Koçoğlu: Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden şeref öğrencisi olarak mezun oldum. O günden bu güne sofralara olabildiğince dokunmaya çalışıyorum. Beslenmede herkes için aynı doğruların olmadığına inananlardanım. Beslenme bir derya ve parmak iziniz gibi size özel... Hayatlarınıza bu denli özel bir alandan dokunup değiştirebilmek benim için çok değerli... Her yeni hayat yeni bir macera; yeter ki siz de bu işin sağlığınız için ne kadar önemli olduğu bilincine ve en önemlisi bu vücuttan başka gidecek yeriniz olmadığının farkına varın... Benimle bu muhteşem keşif sürecine var mısınız?

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale