X

Hayatta bu kadar acı varken, nasıl sağlam durulur: Psikolojik sağlamlık (Resilience)

Kaygı ve acı. Bu ikisinden kaçmak için yapmayacağımız şey yok. Ama özellikle son zamanlardaki tecrübelerimize göre kaygısız ve acısız bir hayat pek mümkün görünmüyor. Tüm bunlar sebebiyle kendinizi sürekli kaygılı, mutsuz ve ümitsiz hissederken buluyor olabilirsiniz. Bu da ister istemez kaygı bozukluğuna yol açıyor. Kaygı bozukluğunun kaynağı bilişsel, yani insanın algı ve düşünsel süreçleri içinde yatıyor.

Kaygının altında düşünsel anlamda yoğun bir tehlike algısı ve bir yandan da bu tehlikeyle baş edebilme anlamında kendine güvensizlik ve kendini güçsüz görme var. İnsan yaşamı içinde güzel şeyleri barındırdığı gibi maalesef kötü ve acı şeyleri de barındırıyor. Bu acı ve kötü olayların önemli bir kısmı kaçınılmaz: Hastalanmak, yaşlanmak ve nihayetinde ölüm gibi. Hayattaki sorunlarla yüzleşmek kaygı, acı, keder ve üzüntüyü de beraberinde getiriyor. Peki içinde bulunduğumuz günlerde bizi zorlayan duygularımıza, düşünce ve hislerimize kapılmadan nasıl sağlam durabiliriz?

Bazı insanlar başkalarına daha önemsiz görünen meseleler karşısında çaresiz ve oldukça zor durumda hissederler, yaşadıklarıyla başa çıkmakta zorlanırlar, ne yapacaklarını bilemez ya da ne yapsalar işe yaramayacak gibi hissederler. Bu kişilerin psikolojik sağlamlıklarının zayıf olduğu kabul edilir. Bazı insanlar ise çoğu kişinin büyük zorluk olarak değerlendirdiği durumların üstesinden kolaylıkla gelebilirler, sanki yaşadıkları çok olağan veya verdikleri mücadele çok sıradanmış gibi hayatlarına ve planlarına bir şekilde devam ederler.

Bu insanların psikolojik sağlamlıklarının ise güçlü olduğu kabul edilir. Öyle ya da böyle hepimizin psikolojik sağlamlık kapasitesi var, hepimiz bir şekilde psikolojik sağlamlık gerektiren durumlardan, olaylardan ve ilişkilerden geçiyoruz. Yani psikolojik sağlamlık bizde hiç olmayan, dışarıdan almamız gereken bir güç değil. Bilakis psikolojik sağlamlık, hepimizde var olan, her gün yaşadığımız küçük veya büyük zorluklar karşısında kullandığımız beceri ve tecrübelerin bütünü.

Psikolojik sağlamlık kavramı İngilizce resilience kelimesinden geliyor ve esneklik anlamına geliyor. Esneklik yaşanılan zorlu olaylardan değişmeden, etkilenmeden, kırılmadan geçmeyi ve sonunda aslına dönmeyi ifade ediyor. Burada dikkat edilmesi gereken üç husus var. Bunlardan ilki yaşadıklarımızdan etkileniyoruz ve bu yanlış bir şey değil. Psikolojik sağlamlık insanın yaşadıkları karşısında duygusuz olması, hiçbir şekilde etkilenmemesi veya hiç zorlanmaması demek değil. İnsanız ve yaşadıklarımız karşısında muhakkak etkileneceğiz, hatta bu çok doğal ve gerekli. İkincisi, insanın değişebilme ve zorluklara adapte olma esnekliğine sahip olduğu gerçeği. Üçüncüsü ise, tüm yaşanan zorlukların ardından, her şey bittikten, yaşananlardan alınması gereken dersler alındıktan sonra insanın aslına dönebilmesi ve negatifliği geride bırakabilme becerisi.

Kısaca psikolojik sağlamlık, yaşıyor olmanın gerektirdiklerine karşı esnek olmayı becerebilmek, geleni yok sayma, inkar etme, reddetmekten uzak durabilmek ve yaşadıktan sonra orada kalıp hayata devam etmeye direnmekten kaçınabilmek demek.

Psikolojik sağlamlıkta koruyucu faktörler

İnsanların yaşadıkları zorluklara karşı psikolojik sağlamlığı kullanabilmelerini kolaylaştıran koruyucu faktörler oldukça önemli. Çünkü bu koruyucu faktörler; olumsuz ve sıkıntılı durumların ardından oluşabilen olumsuzluk zincirinin etkisini azaltıyor, benlik saygısı ve öz-yeterliliğin oluşmasını ve sürdürülmesini sağlıyor, kişinin hayatında yeni fırsatlar oluşturuyor. Psikolojik sağlamlık literatüründe koruyucu faktörler konusunda yapılan çok sayıda araştırma mevcut. Bu araştırmalara göre koruyucu faktörler şöyle sıralanmış:

  • Olumlu ve kolay bir mizaca sahipseniz,
  • İrade gücünüz kuvvetliyse,
  • Benlik saygınız yüksekse,
  • Kişisel farkındalığınız varsa ve kendinizi kabul ediyorsanız,
  • Özerkseniz,
  • Yaşam hedefleriniz ve geleceğe dair olumlu beklentileriniz varsa,
  • Etkili problem çözme becerileriniz gelişmişse,
  • İyimser ve ümitvarsanız,
  • Sosyal yetkinliğiniz yüksekse,
  • Mizah duygusuna sahipseniz,
  • Destekleyici bir aile ortamınız varsa,
  • Akran desteğine sahipseniz,
  • Çevrenizdeki toplumsal kaynaklarınız etkiliyse ve bunlardan etkin olarak faydalanıyorsanız,

Psikolojik sağlamlıkta avantajlı durumdasınız demektir.

Psikolojik sağlamlığınızı artırmak için bazı tavsiyeler

  • Ön kabullerinizi kontrol edin. Kendiniz, hayatınız ve insanlarla ilgili ön kabulleriniz olumsuzsa bu dönemde zorlanmanız kaçınılmaz. Bu tür olumsuz ön kabullerinizin size nasıl hissettirdiğini bir düşünün. Spinoza’nın da dediği gibi, “Geleceğe yönelik inancını yitiren insan ya yaşamdan vazgeçer ya da yaşamını bitkisel düzeyde sürdürür.
  • Sandığınızdan daha güçlü olduğunuzu bilin. Düşündüğünüzden daha güçlü ve dayanıklısınız. Büyük bir acının veya zorluğun ardından yıkılacağını düşünen, devam edemeyeceğine inanan bir çok kişinin hayatına daha güçlü ve huzurlu bir şekilde devam ettiğini biliyoruz. Bizzat kendisi Nazi kampını deneyimleyen Viktor Frankl, “Nazi kamplarında geleceği muhakkak görünen ölüm karşısında oldukça zor günler, tecrübeler yaşayan mahkumlardan cesaret ve umuda tutunanlar, direncini ve inancını kaybetmeyenler her şeye rağmen hayatta kaldılar” diyor.
  • Bir amacınız olsun. Yaşadığınız zorluk ne olursa olsun, üstesinden gelmek için bir sebebiniz varsa o zorluğun üstesinden gelmeniz çok daha kolay. Çünkü bir amaca sahip olmak insanı dirençli ve güçlü kılar, bir dayanak olur. Burada da sözü Nietzche’ye bırakalım: “Yaşamak için bir nedeni olan, bütün nasılların üstesinden gelir.
  • Bir şeyler yapın. Hayatınızın bu döneminde ne kadar zorlanıyor olursanız olun, ertelediğiniz işlere bir el atın derim. Ertelediğiniz, fırsat bulamadığınız, vakit ayıramadığınız bir şey varsa ki mutlaka vardır, onu halletmeye çalışın. Böylelikle hem kendinizi boş bırakmamış olacak hem de tamamlanmamış işlerinizi tamamlayarak daha huzurlu hissedeceksiniz.
  • Kendinizle tanışın. Yukarıda da söylediğim gibi, kişisel farkındalığı yüksek kişiler psikolojik açıdan daha sağlam oluyor. Kendinizi daha iyi anlamak, sahip olduklarınızın farkına varmak, dünün ve bugünün değerlendirmesini yapmak geleceğe hazırlanmanız için güzel bir fırsat. Dışarıda çok fazla sesin olduğu şu günlerde, kendi iç sesinize kulak verin ve onu duymaya çalışın. “Çok insan var ki bir ömür kendisiyle yaşamıştır da kendisiyle hiç karşılaşmamıştır” diyor Ahmet Hamdi Tanpınar.
  • Üretken olun. Üretmek, faydalı olmak, bir işe yaramak, varlığımızın bir değeri olduğunu bilmek hepimizin ihtiyacı. Hepimiz var olduğumuzu hissetmek istiyoruz. Küçük veya büyük, önemli veya önemsiz demeden bir şeyler üretmek, bir fayda sağlamaya çalışmak özellikle bu günlerde çok kıymetli. Viktor Frankl’ın da dediği gibi, “Önemli olan yaşamdan ne beklediğimiz değil, yaşamın bizden ne beklediğidir.
  • Mutluluk bulaşıcıdır. Mutluluk da, mutsuzluk da bulaşıcı. Bu yüzden elinizden geldiğince, özellikle de yakın çevrenizdekilerin mutlu ve huzurlu hissetmesini sağlamaya çalışın, bunu başta kendiniz için yapın. Maddi zorluk yaşayan bir komşunuza destek olmak, evinden çıkamayan bir yaşlının alış verişini yapmak, uzun zamandır görüşemediğiniz eski bir dostunuzu aramak, yanına gidemediğiniz büyüklerinizi aramak küçük ama kıymetli mutluluk kaynakları. Mutlu ederseniz, mutlu da olursunuz.
  • Beden ve zihin bütünlüğünüzü koruyun. Bazen sadece beden ve zihin sağlığınıza yeterince önem göstermemekten kaynaklanan depresif, mutsuz belirtiler gösterebilirsiniz. Bunun için uyku, beslenme ve egzersiz anlamında kendinize dikkat edin. Zihinsel olarak da umudu korumak, kötü haberlere kendinizi kapatmak ve moralinizi yüksek tutmak size iyi gelecek.
  • Psikolojik danışmanlık alın. Zorlayıcı yaşam olayları ile tek başınıza başa çıkamıyorsanız, mutlaka profesyonel yardım alın. Psikolojik danışmanlığın olumsuz yaşam olayları ile baş etmekte etkili olduğuna dair yapılan çalışmalar mevcut (Efe, 2018).

Son söz olarak, psikolojik sağlamlığın belli bilgilere ya da imtiyazlara sahip özel bir grup insana özgü bir güç olmadığını hatırlatayım. Yani psikolojik sağlamlığa siz de sahipsiniz. Belki sadece bunu hatırlamanız gerekiyordur. Bu konuda bir psikolojik danışmandan online destek almak isterseniz ayselkeskin2004@yahoo.com adresine e-posta göndererek bana ulaşabilirsiniz. Esnek ve sağlam kalın.

Kaynaklar

Efe, İ.A. (2018). Olumsuz Yaşam Olayları, Psikolojik Danışma Hizmeti Alma, Ruminasyon ve Stres Arasındaki İlişki, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi.
Sayar, K. ve diğerleri (2020). Kaygı Çağı: Salgın Zamanlarında Ruh Sağlığı. Kapı Yayınları. İstanbul.

İlginizi çekebilir: Travma sadece psikolojik değil, fizikseldir: Bütün ve tam olduğumuzda travma iyileşir

Aysel Keskin: Merhaba ben Aysel Keskin. Psikolojik Danışman ve Psikoterapistim. 2006 yılında Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olduktan sonra, Türk Deniz Kuvvetlerinde yedi senelik bir kurumsal hayat deneyimim oldu. Kurumsal hayat deneyimimin ardından, çocukluk tutkum olan psikolojiye bir de seyahat tutkum eklendiği için okyanus ötesine giderek bir süre Amerika’nın Kalifornia ve Oregon eyaletlerinde yaşadım. Tüm psikoterapi yaklaşımlarını bilmekle beraber uzmanlaşmanın gerekliliğine inanarak, kanıta dayalı terapi yaklaşımlarından Süre Sınırlı Psikanalitik Psikoterapi (SSPP), Jungian Psikoterapi ve Rasyonel Psikoloji Enstitüsü Preferred Partner of The Albert Ellis Institute onaylı, APA (American Psychological Association) Kredili Rasyonel Duygucu & Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimlerini (süpervizyonlar dahil) tamamladım. Sorunların bütüncül ele alınması gerektiğine, beden ve zihnin dengesini kurduğumuzda hayatımızda olumlu değişimler olacağına inanıyorum. Beden ve zihin sağlığınız her şeyden önemli. Bana ayselkeskin2004@yahoo.com eposta adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlık ve sevgi ile kalın. Instagram: ayselkeskin.psk.dan

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale