Hayatın değişmeyen yasası: Neye niyet ona kısmet

“Düşüncelerini yaratmaya niyetli olduğun şeyin üzerinde tut. Niyet alanıyla istikrarlı bir şekilde bağlantıda kal ve nihai yaratıcı Kaynak’tan dilediğin şeylerinin izlerini hayatında görmek için beklemede kal.” Dr. Wayne W. Dyer

Neye niyet? Benim istediklerim olmadı diye bir seferde vazgeçeriz… Bekledim de gelmedi deriz. Söyledim de yine de benim olmadı… Çok özledim ama yine de kavuşamadım… Hep bir “ama” vardır niyetimizle aynı cümleye sıkıştırdığımız… Sanki önceden yazılmıştır. Hem isteriz hem inanmayız. O “ama” kelimesini kullanmak için, için için bekleriz. Sanki niyetimizin gerçekleştiğini anlatmak öykümüz, gerçekleşmediğini anlattığımız o acıklı, o kaybediş, o bekleyip de olmama öykümüzden daha az heyecanlı olacaktır…

Oysa gerçekten böyle midir? Kendi kendimizi evrenin yerine, Kaynağın yerine, kutsal olanın yerine koyalım… Bizler bir şey için “niyet” ettiğimizde onu neden bizden sakınacaktır? Acı çekelim diye mi? Sırf bizler kahrolalım diye mi? İstediğimizin olmadığını seyredip eğlenmek için mi? Sizde gerçekten idrakımızın çok ama çok ötesinde olan bir güç için istediğimizi kısmet etmek, niyet edilmiş olana niyet ettiğini (ve çoğu kez daha da fazlasını) getirmek bu kadar “zor” olabilir mi?

Hayatın değişmeyen yasası: Neye niyet ona kısmet

Şimdi bu yazımda sizlerle birlikte daha yakından bakalım istiyorum… Niyetlerimiz, söylediklerimiz, dünyaya istiyorum dediklerimiz neden bu kadar güçlüdür? Neden niyet etmek bu derece önemli bir rüzgardır? Neden niyet eden ile etmeyen bir değildir? Neden bazılarımız tam da kalbimden geçen beni buldu diyebilirken diğerleri öylece istedim de olmadı ne yapalım diye kalakalır? Aradaki farkı yaratan nedir?

Bir şeye niyet etmek öncelikle o düşünce o istek hakkında büyük bir enerji topu oluşturmak gibidir. Bunu denizde oluşan dalgalara benzetebiliriz. Eğer gerçekten inanç ve gerçek bir niyet varsa adeta karaya güçle vuran dalgalar gibi enerjimiz yayılır. Evrene duyurduğumuz muhteşem sesimiz bu niyetin bize gelmesi üzere birçok noktaya ulaşır…

Evet belki gözle göremeyiz ama birçoğumuza olmuştur. Örneğin birden bir dükkana girmeye karar veririz ve uzun zamandır aramakta olduğumuz (almaya niyet ettiğimiz) kırmızı eteği buluveririz… İşte hayallerimizdeki o kırmızı etek tam karşımızdadır… Veya ihtiyacımız olan yeni bir ev ise isteriz, düşleriz, birçok olasılık görürüz ve işte inancımızı koruduğumuzda benim için en doğru, en iyi, en güzel olan bana ulaşacak diye niyetimize odaklandığımızda bir gün birden bir telefon alırız… Tam da aradığımız ev için görüşmeye gideriz… Ve şöyle deriz geri dönüp baktığımızda “Sanki biri benim sesimi duydu…

Evet, gerçekten niyetlerimizin sesi, niyetlerimizin enerjisi, niyetlerimizin karşılığı ve niyetlerimizin muhteşem sonuçları vardır… Bakın sevgili Sandra Anne Taylor güzel eseri Kuantum Başarı’da niyetin gücünü nasıl yorumluyor:

Hayatın değişmeyen yasası: Neye niyet ona kısmet

“… Niyetleriniz, Arzu ve Niyet Yasalarının anahtar katalizörleridir. Farkında olarak veya olmayarak yaptığınız hiçbir şey maçsız değildir. Günlük yaşamınızda ve hedef arayışlarınızda net ve onurlandırıcı amaçlara sahip olduğunuz zaman, Saf Arzu yasalarının doğal güçlerine girmiş olursunuz – ve bir kez daha söylemek gerekirse, bunun anahtarı bilinçtir. Niyetlerinizin bilincinde olmalı ve onların kontrolünü ele almalısınız.

…”Kendini gerçekleştiren kehanet” ifadesini muhtemelen duymuşsunuzdur. İster inanın ister inanmayın, bu ifade bilimsel olarak geçerlidir. Duygusal enerjinizin odağı, gelecekteki bir problemi, o problemi gerçeğe dönüştürecek alt bilinçsel bir plana dönüştürebilir. Hedefinizin zenginlik olduğunu düşünüyor olabilirsiniz fakat yoksulluk korkusuyla yaşarsanız bu korku aslında sizin yönetici niyetinize dönüşür! Fakir olmaktan ne kadar korkarsanız negatif titreşiminiz bereketi sizden o kadar uzaklaştırır.

…Hedefiniz doğrultusunda çalışmalı ama aynı zamanda buna inanmaya da niyetlenmelisiniz, içinde bulunduğunuz zaman diliminde mutlu yaşamayı planlayın. Bahçede otları da yoluyor olsanız, çamaşır da yıkıyor olsanız  olumsuzluğunuzdan sıyrılarak her ayrı görevin potansiyel keyfini görmeyi hedefleyin.”

Bugün kalbinizden geçenlere odaklanmanızı diliyorum. Niyetiniz nedir? Daha mutlu bir yaşam mı, yeni bir ev almak mı, yeni bir araba edinmek mi, yeni bir işe girmek mi, dünyayı dolaşmak mı? Bugün her ne kadar “olasılıksız” gözüküyor olsa da evren döndükçe her şey mümkün… Sadece evrene, güzelliklere, kutsal olana tam anlamıyla güvenin ve yılmadan niyetiniz için yol almaya devam edin…

Tüm dilediklerinizin gerçekleşmesi dilek ve niyetleriyle…

 

İlginizi çekebilir: Kendi içinize bakın: İyilik hayatın neresinde?

Pınar Özeken (Ulus)
2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini ... Devam