X

Günlük hayatımızı değiştiren NASA icatları

NASA’nın ana odak noktası evren olsa da, uzay programlarından sorumlu olan bu kurum, şaşırtıcı bir şekilde günlük hayatımıza etki eden teknolojiler üretmiştir.

NASA için birçok yönden Amerika’nın araştırma labarotuvarı desek yanlış olmaz. 1976 yılından bu yana NASA yayını olan Spinoff, yaklaşık 2000 kadar uzay teknolojisine imza atmıştır ki, bunlar bir şekilde genel olarak özel sektöre katkı sağlayan buluşlardır.

Spinoff 40. yılını kutlarken, NASA geriye bakıp dünyaya etki eden en önemli 40 teknolojiyi araştırdı. İşte altında NASA imzası bulunan, bugün hayatımızı kolaylaştırdığına inandığımız 10 buluş:

1. CMOS sensör

İster DSLR kamerayla veya cep telefonunuzla fotoğraf veya video çekin, isterseniz de dünyanın en popüler aksiyon kamerası GoPro Hero kullanın, hepsinde NASA teknolojisi bulunmaktadır. CMOS bir tümleşik devre üretim teknolojisi olup, düşük güç tüketimi ve düşük maliyetiyle görüntü yakalama aletlerinde kullanılmaktadır. CMOS etkin piksel algılayıcısı, NASA tarafından gezegenler arası görevlerde kameraları küçültme ihtiyacı sebebiyle keşfedilmiştir. Aynı zamanda günümüzde X-ray cihazlarında ve medikal sektöründe de bu teknoloji kullanılmaktadır.

2. Zenginleştirilmiş bebek maması

NASA’nın geliştirdiği bebek mamaları bugün tüm dünyada bebek gelişimine katkı sağlıyor.

Mars görevleri sırasında yerleşik hayat için çalışan NASA araştırmacıları, daha önce bebek gelişiminde aktif rol oynayan, anne sütünde öncelikli bulunan omega 3 yağ asidi için doğal bir kaynağı keşfetmişlerdir. Bugün piyasada bulunan gelişmiş bebek mamaları dünyanın her yerinde bebeklerin beyin, kalp ve göz gelişimine katkı sağlıyor.

3. Hafızalı köpük

Muhtemelen dünyada en çok bilinen NASA icadı olan hafızalı köpük, test pilotlarının yolculuk sırasında konforlu bir seyahat etmelerinin yolunu arayan NASA araştırmacıları tarafından bulunuyor. Bugün hafızalı köpükten yapılan yataklar, koltuklar, sandalyelerin yanı sıra ayakkabılar konforumuzun en büyük destekçisi konumundadır.

4. İtfaiyeciler için koruyucu giysi

Isıya ve sıcağa dirençli kıyafet teknolojisi NASA’ya aittir.

NASA, uzay kıyafetlerinde ve araçlarında polimer tekstil teknolojisinin geliştirilmesine yardımcı olmuştur. Isıya ve sıcağa dirençli kıyafetler bugün itfaiyecilikte, orduda, motor sporlarında kullanılmaktadır.

5. Gıda güvenliği standartları

Uzay yolculuklarında önceden paketlenmiş yemeklerin aşırı derecede güvenli olması için, NASA Pillsbury Company ile iş birliğine giderek yeni ve sistematik kalite kontrol sistemi geliştirmiştir. Artık Hazard Analyses and Critical Control Points (HACCP prensipleri) olarak bilinen bu metot yemeklerin saklanmasında oluşabilecek potansiyel kimyasal, fiziksel ve biyolojik riskleri ortadan kaldırıyor.

6. Acil durum battaniyesi

Uzay battaniyesi olarak icat edilen, ama toplumda acil durum battaniyesi olarak bilinen bu icat NASA tarafından 1964 yılında icat edilmiştir. Yalıtkan bir maddeden yapılan ve acil durum kitlerinde bulunan battaniyeler aynı zamanda koşucuları da ani vücut ısısı (hipotermi) değişiminden korumaktadır.

7. Şarjlı el süpürgesi

Apollo-Era ve Black&Decker ortaklığı, Ay’ın keşfi ve örnek toplamak için yeni bir teknolojik ürün keşfedilmesi ihtiyacı ile bulduğu şarjlı el süpürgesi, bugün birçoğumuzun evlerinde bize hizmet etmektedir.

8. Buzlanmayı önleme teknolojisi

Nasa yıllarca uçaklarının kanatlarındaki ve motorundaki aşırı buzlanmayı çözmek için uğraştı. Sonuçta geliştirdiği teknoloji yalnızca uçaklar için değil, aynı zamanda demiryolu raylarında da kullanılmaktadır.

9. Mayo tasarımı

NASA’nın Langley Araştırma Merkezi’nde yaptığı aerodinamik tünel testleri, Speedo’nun sürtünmeyi azaltan LZR Racer mayosunu geliştirmesinde kilit rol oynamıştır. 2008 olimpiyatlarında neredeyse tüm madalya kazanan ve dünya rekoru kıran sporcuların bu mayoyu kullandığı ortaya çıkmasından sonra oldukça ilgi çekmiştir. Orijinal LZR Racer gibi tam boy mayoların uluslararası yarışlarda kullanımı yasaklanmasına karşın, sonrasında piyasaya sürülen modifiye versiyonu profesyonel sporcular arasında oldukça yaygındır.

10. UV filtreli güneş gözlüğü

Bugün kullandığımız güneş gözlüklerinin UV filtreleme özelliğini NASA keşfetmiştir.

1980 yılında NASA, gözleri korumak için güneş ışığını filtreleyen lensler geliştirmiştir ve bu lensler daha sonra güneş gözlüklerinde, kayak gözlüklerinde ve kaynak gözlüklerinde kullanılmaya başlanmıştır.

Kaynak:

huffingtonpost.com

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale