X

Hayallerinden mahrum kalmak: Hayata geç kalmak mümkün mü?

Benden geçti ile başlayan cümleler… Bunu yapamam çünkü benden geçti… Benim için olması mümkün değil inanamam çünkü benden geçti… Artık çok geç, çünkü benden geçti… Başkası için evet fakat benim için bana özel olarak benim hakkında düşünürsek olasılıksız, neden diye soracak olursanız artık benden geçti… Bunu beş yıl önce olsa yapmayı isteyebilirdim ama artık çok geç, benden geçti mümkün değil… Orayı görmeyi çok istiyordum fakat seyahat etmek artık beni çok yoruyor, benden geçti, artık çok geç, bu istediğim yere gidebilmem bu yaştan sonra mümkün değil…

İşte ben bugün sizlerle birlikte bu “geç kaldıklarımızı” hayata geçirebilmek için artık geç kaldığımızı düşündüklerimize bu “geç” haline nasıl karar verdiğimizi ve en önemlisi bunun “gerçekten” bu şekilde olup olmadığına daha yakından bakalım istiyorum… Genel olarak geç kalmak hissi “diğer” kişilerin, yani etrafımızda gözlemlediğimiz kişilerin sahip oldukları fakat bizlerin belirli bir yaşa kadar gerçekleştirmemiş olduğumuz kavramlar ile örtüştürülmektedir.

Şimdi gelin birkaç gerçek örnek ile bakalım, can-ım hayatlarımızda sadece “sözlerimizle” bile nasıl kendi kendimizi hayata geç bırakmaktayız… İlk örneğimiz “ev sahibi” olmak. Aslında para ile ilişkili olarak bir mülk veya mal sahibi olabilmek diye düşünebiliriz. “Bu yaşıma kadar yaptığım birikim yetmedi, bu yaşıma geldim hala bir ev sahibi olabilecek kadar param olmadı, zaten bundan sonrası için yaşım da geçmiş oldu, ben ev sahibi olamayacağım…” Bu cümleyi okuduğunuzda ilk aklınıza gelen ne oldu? Ben yazarken ilk aklıma gelen “bu ne kadar doğru olabilir” sorusu… Yani bu cümleyi kuran kişinin aslında nasıl da “kendi kendini” hayata geç kaldığına inandırdığını görmekteyiz… Yaşımızın, kazanacağımız paraya veya edinebileceğimiz mülkler için bir sınır olduğu sadece bizlerin “inancıdır”…

Bu örneğe çok benzer temel bir diğer örnek ise özellikle yaş ve biyolojik saatimizi de düşündüğümüzde çocuk sahibi olmaktır. “Bu yaşıma kadar anne olamadım artık benden geçti, benim çocuk sahibi olabilmem mümkün değil, herkes çok daha genç yaşta anne oldu, benim için artık çok geç, denesem bile olmayacak, benim anne olmam sonuçta bu yaşımdan sonra mümkün değil…” Bu cümleyi okuduğunuzda ilk olarak ne düşündünüz? Ben yazarken şunu tekrar anladım, yaş sadece kendimizce bir inancımızdır. Kendi vücudumuzda yetiştirmiş olamasak bile, bu hayata anne ve baba eksikliği ile gelmiş binlerce çocuk var. Bizler gerçekten anne olmayı istediğimizde bir çocuğu evlat edinebiliriz, ona güzel bir yaşam verebiliriz, onun bu dünyadaki yolculuğunda yalnız kalmaması için elimizden geldiğince emek harcayabiliriz… Ve bu seçeneklerden bir tanesinin bile “yaş” ile ilgili bir sınırlaması yoktur…

Yine geç kalmak ve fiziksel güç ile ilişkili inançlarımızdan; “bu yaştan sonra” ben maraton mu koşacağım “yok canım, benden geçti artık” elli yaşımdan sonra mümkün değil… Bu yaştan sonra ben kilo mu vereceğim? Bu yaştan sonra daha iyi gözükeceğim ve vücuduma daha iyi bakacağım da ne olacak? Bu yaştan sonra yıllarca yıprandıktan sonra “dengeli” besleneceğim de ne olacak, o kadar yılın tahribatı geri mi gelecek… Benden geçti… Şimdi bu cümleleri inceleyelim istiyorum sizlerle. Hala yaşıyor muyuz? Eğer cevabımız evet ise her ne yaşta olursak olalım kendimize bakmak ve bedenimizi en iyi şekilde korumak ile sorumluyuz… Her ne yaşta olursak olalım, bedenimiz içerisinde yaşamaya, bedenimiz ile bir olmaya devam edeceğiz.

Bir ağaç düşünelim istiyorum sizlerle. Bir ağaç, yaşlandığında yıllandığında ben artık çok yaşlandım veya yıllandım daha fazla çiçek açmayacağım diye serzenişte bulunur mu?  Bu yaşımdan sonra, artık ben “ağaç” olamayacağım diyebilir mi?

Kendisine verilmiş olan hediyelerin sadece yaşına, hayatta geçirdiği zamanına göre “biteceğini” düşünebilir mi? Yıllanmış bir çınar, “çınar” olmak özelliğinden sadece yaşı geç kaldığı zamanı geç olduğu hayattan yaş aldığı için vazgeçebilir mi? Sadece yeterince yıl aldı diye rüzgarın varlığına dokunmaktan, suyun akışını hissetmekten veya güneşin o muhteşem ışınlarıyla birleşmekten kendi kendisini yoksun bırakabilir mi?

Evet, o “yapmaz” fakat işte bizler bu yazımda verdiğim sadece birkaç örnekle bile kendi kendimizi bu “güzel” zamanlarımızdan, hayatımızda başarabileceklerimizden ve en önemlisi “hayal ettiklerimizden” mahrum bırakıveririz…

Bugün bu yazımda bana eşlik ediyorsanız hayata dair geç kalmak düşüncelerinize bir kez daha detaylı bakmanızı isterim. Hayatta neye geç kaldığınızı düşünmektesiniz? Bu inançlarınız gerçekten doğru mu? Bugün bu hayallerinize ulaşmanız için olasılık bulunmuyor mu? Peki ya doğru değilse? Ya gerçekten yapabileceğiniz çok şey var ise? Ya sandığınız kadar geç değilse? Ya bundan beş yıl sonra tüm bu hayallerinizin bu “geç kaldığınızı” düşündüğünüz her şeyin gerçek olabileceğini bilseydiniz ne düşünürdünüz?

Doğada hiçbir varlık bir diğer zaman geç kalmamaktadır, her şey olması gerektiği gibi muhteşem bir uyum halinde, muhteşem bir döngü ile devam edebilmektedir… Geç kalmak sadece “insan” olarak düşüncelerimizle “sınırlandırdığımız” bir kavramdır…

Bugün gelin biz tüm geç kalmak inançlarımızı sonlandıralım. Her şey için geç kalınmamış “zaman” var, bizler yeter ki isteyelim…

 

İlginizi çekebilir: Eski ilişkilere karşı yeni ilişkilerimiz: İlişkilerimizi kıyaslamak doğru mu?

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale