X

Hayata dair karar vermek: Bugün, burada, şimdi!

“Bir insan bilmiyorsa ne istediğini, hem seni ziyan eder, hem kendini.” Mevlana Celaleddin Rumi

Başkalarının öncelikleriyle gerçekleşir seçimlerimiz… Başkası istedi diye “o kırmızı rengi” giyip sokağa çıkmışızdır. Belki babamız istedi diye bu mesleği tercih etmişizdir… Belki de sevgili annemizi biraz olsun gururlandırabilmek için“onun onayladığı gibi olabilmek için bu şehirde yaşamaya, bu evliliği devam ettirmeye veya bu hayatın bir parçası olmaya devam etmekteyizdir…

Bu kadar ciddi seçimlere de gerek yoktur. Sadece bu akşam ne yiyelim sorusuna verdiğimiz cevapları düşünelim… Bu akşam ne yemek isteriz, bu akşam belki sadece biraz balık, belki sadece biraz et, belki de sadece biraz salata. Fakat bunun için verdiğimiz cevabı kim belirlemektedir? Gerçekten bizler mi? Hemen cevap verelim, birçoğumuz “fark etmez” deriz. Birçoğumuz evet itiraf edelim birçoğumuz bu seçimi bir diğerine bırakmayı tercih ederiz. Bir yemek tercihinde bile karar vermekten çekinerek hayata dair “ben” olmak noktasından “geride kalmayı” tercih ederiz…

Ben bugün bu yazımda karar vermek üzerine birlikte değerlendirme yapalım istiyorum. Sizlerle birlikte verdiğimiz kararların, hayata söylediklerimizin yüksek sesle “Evet ben buyum, evet ben bunu istiyorum, hayır bunu tercih etmiyorum” dediklerimizin ciddi ciddi arkasında duralım istiyorum. Neden hayatımıza dair bu kadar küçük noktalarda bile sorumluluk almaktan çekinmekteyiz? Neden çok ama çok basitken, karar vermek yolumuzu seçmek bu kadar kolay bir seçimken biz yine kendi ellerimizle dışarıdan gelene, belki sevdiklerimize, belki kendimizden daha öne koyduklarımıza bu tercihi bırakırız?

Hayat işte bir çiçeğe verdiğimiz su gibi filizlenir. Evet, bir çiçek düşünelim her gün onu düzenli olarak suluyoruz seviyoruz, ona çok ama çok güzel çiçekleri olduğunu mükemmel mavi renkte çiçek açacağını fısıldıyoruz… Ve evet bir gün gerçekten onun bu çiçeği verdiğine şahit oluyoruz. Kurumadan hastalanmadan sadece onun ne olmasını istediğimize odaklanıyoruz… İşte kararlarımız ve bizler de böyleyiz. Hayata dair yüksek sesle söylediğimiz her şey bir çiçeğe fısıldadıklarımız gibi hayatımızı, bizleri, ben olanı filizlendiriyor. Büyütüyor, şekil veriyor, düzenliyor, gerçekleştiriyor ve en önemlisi “ben” olanı tanımlıyor, benden öte öz oluyor…

Bakın sevgili Sandra Anne Taylor güzel eseri Kuantum Başarı ile bunu nasıl açıklıyor;

“…Her an, bu tür enerjisel seçimle karşı karşıya kalırız. Yalnızca ne yapacağımıza değil, içinde bulunduğumuz durumlar hakkında ne düşüneceğimize, ne hissedeceğimize, bu durumları nasıl algılayacağımıza ve neye inanacağımıza da karar veririz. Uzun vadede günlük seçimlerimiz, varlığımızın halısını yaratmak amacıyla birlikte dokunurlar. Anbean verdiğimiz kararlar kim olduğumuzun ve neye dönüştüğümüzün motifini dokurlar. Bunlar, gerçekten de bizim tamamlayıcı anlarımız, hayatlarımızın enerjisine ve yönüne karar veren süregelen ufak tercihlerimizdir.

…Yaptığımız tercihler her daim iki şeyden birinin etrafında döner durur; tutumun ve eylemin. İlki, bilinç ve enerjinin iki temel parçası olan algınıza ve hislerinize doğası gereği bağlıdır. Bu minval üzere tutumunuz, kendinize çektiğiniz ve dışa vurduğunuz şeylerin başlıca katalizörüdür, belirli bir konuya odaklanan düşünce ve duygunun üstü kapalı birleşimidir.”

Günlük hayatta önem vermeden geçtiğimiz her an ve her karar yaratımın önemli bir parçasıdır. Bu parça bugünde gerçekleştiği kadar yarını da meydana getirmektedir. Bu yüzden, kararlarımızı hayata dair seçimlerimizi kim olduğumuzu yani gerçek tercihlerimizi başkasına veya dış koşullara bıraktığımız her an, “yaşamdan vazgeçmekteyiz.” Yaşamamızın temeli hayata dair gerçekten kalpten ve ben olarak verebildiğimiz karar anlarından oluşur…

Bugün bu yazımda bana eşlik eden sen, ne yiyeceğini, ne giyeceğini, neyi sevdiğini, neyi sevmediğini, kim olduğunu, hangi meslekle uğratığını, hangi şehirde yaşadığını, hangi amaca sahip olduğunu, hangi işe öncelik verdiğini, hangi gerçek hayat yoluna çıktığını daha doğrusu bugün bu yazıyı neden okumakta olduğunu bile “kendince” cevaplayabiliyor musun? Yoksa bu sorulara ara ara veya çokça başkaları veya başkası senin yerine cevap mı vermekte?

Bugün bir değişiklik yapalım ve beraberce kendi hayatımıza yeniden bakalım… Neden bu hayat şansı sadece değerli bana verilmiş? Neden bu dünya bana burada olmama ve benim kararlarıma yani ben olana ihtiyaç duymuş? Bu soruları derin derin düşündüğümüzde artık başkasına veya başkalarına bırakacağımız bir hayatımız kalmıyor… Evet bu hayat, bu hayat yolunda verilmiş kararlar ve bu yaşam zamanı kesinlikle benim, bana ait, ben olduğumda kıymetli ve ancak ben ona gereken değeri verdiğimde yeterince parlayabilecek… Evet, bu hayat benim, bu benim hayatım ve bugün bu an burada bu şekilde olmak sadece ve sadece benim kararım…

 

İlginizi çekebilir: Hayata dışarıdan bakmak: Yaşamadan “anlayabilmek” mümkün mü?

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale