X

Hayat ne kadar yaşadığınla değil, nasıl yaşadığınla ölçülür

Hayat ne kadar yaşadığınla değil, nasıl yaşadığınla ölçülür… Ne kadar doğru bir söz değil mi? Haydi bakalım kişisel gelişim, güçlü sorularla başlasın. Hayatından memnun musun? Hayatında yaşadığın zorluklar neler? Duygu durumun nasıl? Zihnin sürekli geçmiş ya da gelecekle mi meşgul? Kimler anı kaliteli yaşıyor? Kim bilir şu anda bu yazıyı okurken bile zihninden neler geçiyor? Belki de telefonla uğraşmaktan yaşamındaki birçok şeyi kaçırıyor, fırsatları görmüyor, mucizelere tanık olmuyorsun…

Zaman kum taneleri gibi akıp gidiyor. Farkında olmadan, sahip olduklarımızın kıymetini bilmeden, yarını düşünmekten anı yaşayamadan. Zamanın değerini bilmiyoruz. Teknoloji ilerledikçe daha az konuşuyor, daha çok mesajlaşıyoruz. Makineler çoğaldıkça sevgiye, içten bir gülümseyişe, dostça sarılmalara daha çok ihtiyaç duyuyoruz. Endişeler, korkular arttıkça daha çok hastalanıyor, daha çabuk yaşlanıyoruz.

Oysa tüm güç senin içinde ve yaşadığın her şeyin sorumlusu yüzde yüz sensin. Davranışlarının ve düşüncelerinin bir sonucu yaşadığın her şey. Öyleyse nasıl bir hayat yaşamak istiyorsun? İş hayatında, sağlığında, ilişkilerinde, ekonomik anlamda, duygusal anlamda olmak istediğin yer neresi? Yaratım sana ait. Hayat seçimlerinden ibaret. Bekleme sevilmeyi, kendini sev. Bekleme onaylanmayı, kendini onayla. Anlaşılmayı bekleme, kendini anla ve anlatmaya başla. Bekleme fark edilmeyi, kendini fark et. Yaratıcılığını, yeteneklerini, değerini… Destek beklemekten vazgeç artık. Sen kendini desteklemedikçe, motive etmedikçe kimse seni desteklemeyecek. Suçlamaktan vazgeç artık, sorumluluğunu al ve ilerle. Potansiyellerinin sınırı yok. Tekrar söylüyorum seçim her zaman sana ait. O zaman…

  • Sevmeyi seç. Nefreti değil.
  • Gülmeyi seç. Ağlamayı değil.
  • Yaratmayı seç. Yok etmeyi değil.
  • Üretmeyi  seç. Vazgeçmeyi değil.
  • Yüceltmeyi seç. Yargılamayı değil.
  • İyileştirmeyi seç. Yaralamayı değil.
  • Eylemi seç. Ertelemeyi değil.
  • Kendin olmayı seç. Mükemmel olmayı değil.
  • Dua etmeyi seç. Şikayet etmeyi değil.
  • Yaşamayı seç. Ölmeyi değil.
 Hayatınızın gerçeğini kendiniz yaratın

 “Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür,

 Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür,

 Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür,

 Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür,

 Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür,

 Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür,

 Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür.”

Mahatma Gandhi

Hayatta gözle gördüğümüz ve ya görmediğimiz her şey bir enerjidir. Düşüncelerimizin de bir enerji olduğunu varsayarsak bir tek kelime bile bir insanın dengesini bozabilir veya limitlerini aşmasına vesile olabilir. Bir tek kelime bile gününüzü aydınlatabilir veya karartabilir.

Yolladığımız her bir kelime veya düşünce bize bumerang gibi geri döner. Yaptığımız her iyilik veya kötülük karma yaratır. Farklı zamanlarda veya kişilerde karşımıza çıkar. Dünyayı çok daha yaşanılır bir yer haline sokmak istiyorsan önce işe affetmekle başla. Sonra sev daha çok sev. Belki de içimizdeki savaş biterse dünyadaki savaş da bitecek. Kendimize nazik davranmayı öğrendikçe dünyada kötülüğe yer kalmayacak. Kim bilir belli mi olur? Sen değiştikçe dünya değişir.

Son cümlelerimi 2017’nin bana öğrettikleriyle bitirmek istiyorum…

  • Hayatta tek bir gerçek vardır, o da şu an içinde bulunduğunuz andır. An ise hayata verdiğin, kattığın şeyle eşleşir.
  • Yapabileceğinden fazlası kaderdir. Her şey doğru zamanda ve yerde gerçekleşir.
  • Olanı kabul etmeden ve o andan dersini almadan bir ileri gitmen mümkün değildir.
  • Yaşadığın her şeyin, karşılaştığın her insanın, bulunduğun her ortamın bir nedeni vardır. Hiçbir şey tesadüf değildir. Hepsi seni özündeki mükemmelliğe kavuşturmak içindir.
  • Hayatta her zaman kaçtığın şeyle sınanırsın. Kaçmak çözüm değildir. Ancak yüzleşerek içinden geçebilirsin.
  • Hayat tamamen bir deneyim denizidir ve tek görevin bulunduğun ortamda mutlu ve özgür olmanın yollarını bulmaktır.
  • Sevgi dolu bir insan olmanın yolu önce kendini sevmekten geçer. Kendini sevmeden bir başkasını sevmen mümkün değildir.
  • Beklentiler daima yaralar. İçindeki tamlığı bulmaya çalış.
  • Yaşamında her ne olursa olsun yüzde yüz senin sorumluluğundadır.
  • Değerin bir başkasının sana biçtiği davranış değil, ne kadar kendin olabildiğinle, kendini ne kadar değerli gördüğünle ilgilidir.
  • Asla kimseyi değiştiremezsin ama sen değişirsen dünya değişir.
Tuba Kaytaş: Türkiye’nin ilk nefes koçlarından olan Tuba Kaytaş, Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. İlk nefes eğitimini 2005 yılında Judith Kravitz’ten aldı. Nefesin hayatına ve kendisine yaptığı muazzam değişikliği fark edince deneyimlediği tüm güzellikleri insanlarla paylaşabilmek için yoluna nefes eğitmeni olarak devam etmeye karar verdi. 2009 yılında Ommira Kişisel Gelişim Merkezi’ni kurdu. Bu süreçte yaptığı çalışmaları ve deneyimlediklerini Özgür Kocaeli Gazetesi’nde kişisel gelişim konularında yazılar yazarak paylaştı. Yıllardır içinde bulunduğu nefes seminerlerinin ardından bilgi ve tecrübelerini 2012 yılında yayımlanan ilk kitabı Nefes’le Mucizelere Giden Yol adlı kitabında topladı. Araştırmacı ve yenilikçi bakış açısıyla, nefesle ilgili her konuyla ilgilenerek yoluna devam eden Kaytaş, Nefesimizin düşüncelerimizi etkilediğini fark edince kendi yöntemini geliştirip nefesi duygularla bütünledi. 8 yıllık çalışmaları ve eğitimleri sonucu geliştirdiği Nefs-i Terapi yöntemini aynı isimli kitapla paylaşmaya karar verdi. 3. Kitabı olan Bedenin Şifresi ile okuyucularına bedeni tanımanın ve şifanın yollarını sundu. 4. Kitabı olan 1 ile ilişkilere farklı bakış açısıyla bakabilmeye rehber oldu. Türkiye’nin İlk Transformal Nefes Koçları’ndan olup, daha sonra kendi sistemini kuran Kaytaş, nefesin en doğal halini Bütünsel Nefes’te birleştirdi. Şu anda Nefes Kampları düzenliyor, sorgulanabilir sertifikalı olan Profesyonel Nefes Uygulayıcılık Eğitimleri veriyor ve kendi sitesi olan www.nefesatolyesi.com da yazı yazmaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale