X

Havuz sezonu açıldı: Sağlık açısından nelere dikkat edilmeli, nelerden kaçınmalı?

Soğuk kış günlerini geride bırakmamıza en çok kış hastalıklarından kurtulacak olmamızdan dolayı seviniriz. Bazen hafif geçen nezle ve griplerin yanı sıra uzun ve ağır geçirilen kış hastalıkları bir süre kapımızı çalmayacağı için rahat bir sezon geçireceğimiz için mutluyuzdur.

Yaz denince akla güneş, kum, deniz, plajlar ve havuzlar gelir. Özellikle havuzlar, son derece yaygın olarak serinleme, eğlence ve yüzme sporu için kullanılır. 

Hemen hemen her sitede, spor salonunda ortak yüzme havuzları, birçok dairede portatif – şişirme havuzlar, her villada şahsa ait havuzlar bulunur. Tüm havuzlarla ilgili en önemli şey ise dezenfekte edilmeleri gerektiği gerçeğidir. Özellikle yoğun ve kalabalık kullanımlarda…

Havuzlar düzenli bakım ve ölçüm ister. Çünkü ağız dahil tüm vücudun içine girdiği bu suların hastalık yapıcı mikro organizmalar ile dolması ve hastalık saçması için çok kısa bir süre yeterli olabilmektedir. Bu nedenle dezenfeksiyon önemlidir.

Dezenfeksiyon yapılması havuz konusunda bütün soru işaretlerini gidermediği gibi birçok soru işaretini de beraberinde getirmektedir. En önemlisi de dezenfeksiyon maddesi olarak kullanılan klor ve türevi maddelerin vücuda verdiği zararlardır.

Havuzda kirliliğe neden olan etkenler

Havuz suyunu en fazla çevresel etkenler ve yüzücüler kirletmektedir. Çevresel etkenler olarak suda mevcut bulunması muhtemel maddeler, havadaki bulunan kirlilikler başlıcaları olarak sayılabilir. Ancak en fazla yüzücüler tarafından kirletilen havuz suları yine en fazla havuzu kullanan yüzücüleri etkilemektedir.

Havuz kullanımından önce alınması gereken duş, birçok kirliliği önleyebilecek iken, kullanıcıların dikkat etmediği bir husustur. Özellikle çocukların dikkat etmediği diğer bir husus ise havuzda iken suyu kirletmeye devam etmeleridir. İdrar oranı bazen suda o kadar çok yüksektir ki, artık arıtma sisteminin kapasitesi dahi yetersiz kalmaya başlayabilmektedir.

Havuz kirliliğinin neden olduğu sağlık sorunları

Yazın gelmesine en çok kış hastalıklarından kurtulacağımız için seviniriz belki de, ancak havuz kaynaklı birçok sağlık sorunu da yazın bizleri beklemektedir. Havuzlarda dezenfeksiyon amaçlı kullanılan maddeler de dahil olmak üzere birçok açıdan sağlık sorunları baş göstermektedir.

Klor ve türevleri vücudun en büyük organı olan deri ile temas eder. Cilt, saç ve gözler klordan (ve maalesef üreden) dolayı tahriş olmaktadır. Kapalı havuzlarda bu duruma hava yolu ile akciğerlerin de tahrişi eklenebilir. Bu durum kısa vadeli olarak tahrişlere, saç dökülmelerine vs. neden olabilmekte iken uzun vadeli olarak da birçok yetişkin hastalığının tetiklenmesine yardımcı olabilmektedir.

Havuz kullanımında en fazla görülen rahatsızlık arasında ise mantar rahatsızlıklar da sayılabilmektedir. Tırnaklarda oluşan mantarları ise tedavi süreci son derece zahmetlidir.

Havuz kaynaklı hastalıkların önlenmesi

Havuzlar için her şeyden önce iyi bir dezenfeksiyon sistemi gerekmektedir. Bu sistemin ise düzenli olarak bakımlar, ölçümleri ve işletmeleri yapılması gerekmektedir.

Aslında havuz kaynaklı sağlık sorunlarını önlemek son derece basittir. Öncellikle mutlaka havuza girmeden önce duş almak, duş aldıktan sonra kullanmak gerekmektedir. Kişisel bakımını doğru yapan kişilerin havuz öncesi duş almaları yeterlidir. Daha sonra her lavabo ihtiyacında mutlaka havuzdan çıkılmalı ve havuz daha sonra tekrar kullanılmaya devam edilmelidir. Çocuklar bu konuda takip edilmeli ve bilinçlendirilmelidir.

Mantar oluşumu için ise kurulanmak son derece önemlidir. Nemli ortamları seven mantarlara karşı kuru ve sıcak bir ortam ile karşı baş edilebilmek mümkündür. Ayağında mantar olduğunu bildiğiniz kişilerin kişisel malzemelerini kullanmamak ve bu kişilerin tedavi olduktan sonra havuzları kullanmaya devam etmelerini önermek de yerinde olacaktır.

Daha fazla önlem almak isteyenler için ise klor yerine alternatif dezenfeksiyon sistemlerine geçmek de mümkündür. Bu sayede cilt, saç ve göz tahrişi de önlenerek hassasiyet azaltılabilir.   

İlginizi çekebilir: Soğuk suyla mı sıcak suyla mı yıkanmalıyız?

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Oya Milli Sülün: Sulak bir ülke olan Hollanda'da doğup, büyümeme rağmen, kendimi bildim bileli bir bardak su içmez, üniversite yıllarında okurken de içme suyu ile ilgili hiçbir çalışma yapmak istemezken, yaşam beni "canlı su" uzmanı yaparak hayatın ne kadar ironik olduğunu kanıtladı. Ben de hayatın bana verdiği cevaba karşılık, suyun bilinmeyenlerinde önce bir güzel kayboldum sonra da kendimi de bulup çıktım… Siz de su deyip geçmeyin, çünkü SU: aşktır, sanattır, sevgidir, barıştır, bununla birlikte aynı zamanda şifadır, enerjidir, yakıttır, güçtür, bazen de afettir, seldir, çığdır...

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale