X

Hatalardan öğrenerek çıkmak mümkün: İlk adım hatamızla yüzleşebilmek

“Sizi her şeye bir sebep veya açıklama bulmaya çalışmanın zararlarına karşı içtenlikle uyarmak isterim… Her şeyin nedenini araştırmak tehlikeli bir iştir ve sizi huzursuz edip üzmekten başka bir işe yaramaz ve sonucu hayal kırıklığı ve memnuniyetsizlikten başka bir şey değildir.”

Kraliçe Victoria, Dahice Hatalar, Mario Livio

Bu yazımda hata yapmak üzerine biraz zaman ayıralım istiyorum sizlerle beraber. Hayatımda bazı şerleri çok büyük hatalar ile öğrendim. Ve yine hata yaptığım dönemler en büyük derslerim oldu. Ve bu hatalara bugün geldiğim noktada gülüp geçebilmeyi de deneyimliyorum. Fakat bu üç cümle ile özetlediğim bu süreç hepimiz için farklı zorluklar taşıyor. Bazılarımız ego tonundan konuşuyoruz, “Ben hata yapmış olamam” diyoruz. Hata yaptıysak bile “Nereden bilebilirdim ki, benim suçum nedir?” diyerek sıyrılıyoruz. Bazılarımız “Ben bir hata göremiyorum” diyerek üstünü kapatıyoruz.

Sadece azınlık bir çoğunluk ise göğsümüzü kabartarak öne çıkıp, “Benim hatam, ben atlamışım” diyerek bir şeyler öğrendiğimizi gösteriyoruz. Yine azınlık bir kısmımız ise “Hatadır, öğrendim, güçlendim, artık devam etmeye hazırım” diyerek neyi değiştirebileceğimize odaklanarak, düştüğümüzde bulaşan toz gibi üzerimizdeki tozu silkeleyip yeniden yollara koyuluyoruz.

Biraz daha sorgulayalım: Sadece normal insanlar mı hata yapar? Yani büyük dahiler, büyük bilim insaları da hata yapmış mıdır? Ve onlar da dahil olmak üzere yukarıda verdiğimiz örneklerde olduğu gibi ego ile yaklaşıp hatasını örtmeye çalışan olmuş mudur? Onlardan bazıları hatalarını bir başkası, belki herkesin içerisinde bir toplantıda yüzlerine vurduğunda, “Evet, yanıldım, bu teori benimkine göre daha doğru” deme büyüklüğünü gösterebilmiş midir? Gözden kaçırdıkları şeyler veya yeni kanıtlar gözler önüne serildiğinde, hatalarından ders almak yerine hatalarını görmezden gelmeye ve hatta o hatalı teorilerine sıkı sıkı sarılmaya devam etmişler midir? Hataları ve varsayımları saklamak yerine, herkesin iyiliği için, bilime ışık tutmak için, hatalı da olsa verilerini yayınlamışlar mıdır?

Tüm bu sorularım, son dönemde okuma fırsatı bulduğum, hayatımdaki “hata” konusuna olan bakış açımı oldukça fazla etkileyen Mario Livio’nun Dahice Hatalar eseriyle yanıt buldu! Cevap, evet, en büyük dahiler de hata yaptılar, hem de göz göre göre diyeceğimiz cinsten. Ve, evet, en büyük dahiler de hatalarını saklamaya çalıştılar. Ve, evet, en büyük dahiler de kabullenmek istemediler. Ve evet, sadece çok azı bir teoriyi baştan başlayarak düzeltti ve hatta geliştirdi, bunlar sadece ve sadece hatalarının ne olduğunu görmeyi isteyecek kadar cesur olanlardı!

Bunu daha iyi anlayabilmek için, aynı eserden, şu kısa bölümü hep birlikte değerlendirelim istiyorum;

Aslında Hoyle’un yaptığı hata iki önemli açıdan Darwin, Kelvin ve Pauling’in yaptığı hatalardan farklı sayılırdı. Birincisi, hatanın konusunu teşkil eden bağlamın genişliği, yani hatanın ölçeğiydi. Örneğin, Darwin’in yaptığı hata (her ne kadar önemli olsa da), öne sürdüğü teorinin sadece tek bir unsurunu kapsıyordu. Kelvin’in hatası ise belirli bir hesap hatasından yola çıkarak yapılmış bir varsayımla ilgiliydi (Gerçi yaptığı varsayım fazla derin anlamlar içeriyordu). Pauling’in yaptığı hata ise tek bir molekülün (ama ne yazık ki en hayati molekülün) modellemesi üzerineydi. Oysa ki Hoyle’un yaptığı hata evrenin bütünü için geliştirilmiş koskoca bir teorinin tamamını kapsıyordu. İkincisi, ve daha önemlisi, Hoyle’un asıl hatası sabit durum teorisini önermiş olması değildi. (…) Hoyle’un asıl hatası sonradan ortaya çıkan onca kanıta rağmen, teorisinin çöp olduğunu bir türlü kabul etmemesi, insanı çileden çıkaran bir inat ve muazzam bir dikbaşlılıkla hala aynı teoriyi savunmaya devam etmesiydi.

Hata yapmak insan olarak hepimize mahsus, bu çok büyük bir teori üretmek için de geçerli, sadece alışverişe çıktığımızda alacağımız şeyleri hesap edemeyerek yanımıza yeterince para almadığımızda da geçerli veya bir evliliği yürütememe gerçeği kadar normal. Her hata bize seçimler sunuyor, yolumuzu değiştirmek veya diretmek üzerine… Biz direttikçe kayboluyoruz. Eğer yolumuzu değiştirebilirsek, bulabiliyoruz!

Önemli olan hatamızı sakince görebilmek, o gözümüze adeta perde indiren egomuzdan sıyrılıp, “Buradan ne öğrenebilirim?” sorusunu sorabilmek. Önemli olan hata her ne olursa olsun, “Gelecek sefer aynı hatayı yapmayacağım” diyecek kadar cesaretli olabilmek. Önemli olan, gerçekten ve gerçeği çarpıtmadan, hata nedir görebilmek!

İlk adım hatamızla yüzleşebilmek! Gerisi yeniden yola çıkabilmeye kalmış…

İlginizi çekebilir: Kelimeleri kullanma kılavuzu: Kelimeleriniz sizi yansıtır!

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale