X

Hareketsiz bir yaşam tarzına sahip bireylerin egzersiz yapması etkili değil mi?

Hareketsiz yaşam tarzı, gün içinde çok fazla oturmak olarak tanımlanabilir. Bu ister televizyon izlemek, ister bilgisayar başında çalışmak ve isterse de okumak olsun; oturarak fazla vakit geçirmenin kaygı, kalp damar hastalıkları, diyabet, depresyon vb. birçok olumsuz etkisi mevcut. Peki oturarak fazla vakit geçirenler, aynı zamanda egzersiz yapıyorlarsa bu olumsuz etkiler azalır mı? Yapılan yeni bir araştırmaya göre hayır.

İlginizi çekebilir: Hareketsiz bir yaşam tarzı beyin fonksiyonlarını nasıl etkiliyor?

Lousiana’daki Pennington Biomedical Research Center isimli araştırma merkezinde öğretim üyesi ve fizyolog olan Marc Hamilton, hafta boyunca 60 saat masa başında oturup, haftada 5 kez 45 dakikalık egzersizler yapan bir kişinin de hareketsiz bir yaşam tarzına sahip olduğunu belirtiyor. Hamilton’a göre; insanlar fiziksel aktiviteyi bir bütün olarak görme eğilimindeler. Ancak çok egzersiz yapan biriyle hiç egzersiz yapmayan birinin mutlaka birbirinin zıttı olması gerekmez. Hatta hem Hamilton’ın, hem de son zamanlarda yapılan araştırmaların çıkarımlarına göre kişinin oldukça belirgin karın kaslarına sahip olması bile bütün gün sandalyede oturmanın verdiği zararı azaltmayabilir.

Oturarak fazla vakit geçirenlerin aynı zamanda egzersiz yapması, araştırmalara göre vaktinin çoğunu ayakta geçirenler kadar etkili değil.

Peki bu nasıl mümkün oluyor? Fark, egzersiz hareketleriyle egzersiz dahilinde olmayan hareketler arasında görünüyor. Yani koşu, bisiklet sürme veya ağırlık kaldırma gibi hareketlerle yürüme, çim biçme, bulaşık makinesini boşaltma gibi hareketler arasında… Nitekim 2007 yılında yayımlanan bir araştırmada da hiç egzersiz yapmayan insanların düzenli olarak egzersiz yapanlardan daha fazla kalori yaktığı sonucuna ulaşıldı. Bu sonuçla ilgili uzmanlar farkın ayakta durmakla ilgili olduğunu söylüyor. Buna göre, çalışırken ayakta duran insanlar, oturarak çalışanlara göre yapılan egzersizden bağımsız olarak  daha fazla kalori yakıyor.

Bir obezite araştırma merkezinde araştırmacı olan Dr. Peter Katzmarzky ise kişinin genel sağlık durumunu belirleyen en önemli etkenin kilo ya da egzersiz değil oturmak olduğunu belirtiyor ve sözlerini şöyle devam ettiriyor: “Uzun süreler oturmanın kalp hastalıklarıyla bağlantısı da oldukça güçlü. Çünkü biz bu bağlantıyı sigara içen ve içmeyenlerde, düzenli egzersiz yapan ve yapmayanlarda bu özelliklerinden bağımsız bir şekilde gözlemleyebiliyoruz.”

Öte yandan bu bağlantının ‘lipoproteinlipaz’ (LPL) isimli bir enzimle ilgisi olduğu düşünülüyor. Söz konusu enzim, vücudun yağ depolama veya enerji yakmasını belirliyor. Farelerle yapılan deneylerde, bu hayvanların yatmaları sağlandığında vücutlarındaki LPL hareketliliğinin azaldığı gözlemlendi. Fakat tüm gün ayakta duranlarda LPL seviyeleri 10 kat daha aktifti.

İlginizi çekebilir: Kardiyovasküler egzersizler neden önemlidir?

Araştırmalar ne yönde?

Circulation isimli dergide yayımlanan 2016 tarihli bir araştırma da yukarıda bahsedilen iddiaları destekler yönde bulgulara sahip. Araştırmayı yürüten ekibe başkanlık eden, Deborah Rohm Young, hareketsiz yaşam tarzının kalp damar ve diyabet hastalıklarında etkisinin olduğunu söyleyerek ekliyor: “Hareketsiz yaşam tarzıyla ilgili yapılan araştırma sayısının az olduğunu, dolayısıyla kesin sonuçlardan da bahsedemeyeceğimizi göz önünde bulundurduğumuzda, verilebilecek en doğru tavsiyenin daha az oturup daha fazla hareket etmek olduğunu söyleyebiliriz.”

Öte yandan hareket etmek de uzun vadede tek başına yetmeyebilir. Eğer okuyarak, televizyon izleyerek veya masa başında çalışarak çok fazla vakit geçiriyorsanız, bu durumda Young’a göre egzersiz de yeterli olmayabilir:

“Ne kadar fiziksel aktivitede bulunulduğu fark etmeksizin, uzun süre hareketsiz bir yaşam tarzına sahip olmak, bireyin kalp sağlığını ve kan damarlarını olumsuz yönde etkileyebilir.”

Fakat bu tabi ki vazgeçmeniz gerektiği anlamına gelmiyor. Çünkü egzersiz yapmanın sağlığınıza birçok farklı yönden faydası mevcut. Ayrıca Young da yaptıkları çalışmanın, hareketsiz yaşam tarzı ile sağlık sorunları arasındaki bağlantının doğrudan bir bağlantı olmadığını vurguluyor.

İlginizi çekebilir: Gündelik hayatta spor motivasyonu sağlamak

Kaynak:

mnn.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale