X

Hamileyken nasıl beslenmelisiniz?

Gebe kadının beslenmesi bebeğin sağlık durumu ile ilişkilendirilmektedir. Bebeğin bedensel ve mental olarak büyüme ve gelişmesi annenin gebelik boyunca yeterli ve dengeli beslenmesi gerekmektedir.

Gebelikte beslenmenin önemi nedir?

Gebelik kadının vücudunda bazı değişikliklere neden olmaktadır. Bu değişiklikler hem kendisini, hem de bebeği etkilemektedir. Gebelik süresince kadının ihtiyaçları artmaktadır. Bu ihtiyaçların başında beslenme gelmektedir. Bu nedenle beslenme gebelik süresince önemli bir faktördür.

Yeterli ve dengeli beslenme ile kadın kendisinin ve bebeğin fizyolojik gereksinimini karşılar, vücut depolarını dengede tutar, bebeğin sağlıklı büyüme ve gelişimini sağlar, emzirme dönemine hazırlık sağlar.

Gebelikte beslenmeye bağlı meydana gelen sağlık sorunları nelerdir?

  • Gebelikte enerji ve besin öğesi ihtiyacı artış göstermektedir. En sık görülen problem kansızlıktır. Gebelikte artan demir ihtiyacının karşılanmaması sonucu oluşmaktadır. Gebe kadınlarda kansızlık yorgunluk, halsizlik, baş dönmesi, taşikardi, bebekte düşük doğum ağırlığı gibi olumsuz sonuçlara neden olabilmektedir.
  • Gerekli laboratuvar bulguları değerlendirilerek hekim ve diyetisyen tarafından ek takviye sağlanmalıdır.
  • Folik asit eksikliği sonucu bebeklerde nöral tüp defekti görülebilmektedir. Özellikle diyabetik bireylerde folik asit eksikliği görülmektedir. Bu nedenle planlı gebelik ve en az 12 hafta öncesinde folik asit yüklemesi önerilmektedir. Gerekli durumlarda takviye folik asit önerilmektedir.
  • Osteomalazi kalsiyum eksikliği sonucu gebe kadında meydana gelen kemik dokusundaki bozukluktur. Kemiklerin incelerek kolay kırılmasına neden olmaktadır. D vitamini kalsiyum emilimini sağlamaktadır. D vitamini eksikliğinde de osteomalazi görülebilmektedir.
  • Gebeliğin 24 ve 26. haftasında D vitamini seviyesinin 20ng/mL’nin altına düşmesinin pre-eklampsi riskini artırdığı tespit edilmiştir. Bu durumda gebelikte hipertansiyona neden olmaktadır.

Gebelikte yetersiz ve dengesiz beslenme sonucu oluşabilecek problemler nelerdir?

  • Erken doğum
  • Bebekte düşük doğum ağırlığı (2.5 kg altı)
  • Bebekte bedensel gelişememe
  • Bebekte mental gelişememe
  • Ölü doğum
  • Annede kansızlık
  • Annede kemik doku bozuklukları
  • Annede ödem oluşumu gibi problemler meydana gelebilmektedir.
  • 18 yaş altı ve 35 yaş üstü kadınlar, sık aralıklı doğum yapan kadınlar ve çoğul gebelik (ikiz bebekler, üçüz bebekler) yapan kadınlarda da bu riskler görülebilmektedir.

Gebelikte beslenme önerileri

  • Posa içeriği yüksek sebze, meyve, tam tahıllı ürünler, kurubaklagil tüketilmeli.
  • Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmeli. Kuru incir, kuru üzüm, kuru kayısı doğal laksatif etkili meyvelerin tüketimi gebelikten dolayı meydana gelen kabızlığın önlenmesinde yardımcı olabilir.
  • Haftada 2 kez kurubaklagil yemekleri tüketilmeli.
  • Günlük sıvı tüketimi artırılmalı ve günde en az 8-10 bardak su tüketilmeli.
  • Düzenli fiziksel aktivite yapılmalı. Bedensel rahatlama, ödem oluşumunun azalması ve bağırsak hareketlerinin düzenlenmesi için gereklidir.
  • Gebenin günlük protein ihtiyacı artmaktadır. Ortalama 20 gram protein, beslenmeye dahil edilmelidir.
  • Gebelik döneminde annenin vitamin ve mineral ihtiyacı artmaktadır. Minerallerden en önemlisi demir ve kalsiyumdur. Vitaminlerde B grubu vitaminleri önem arz etmektedir.
  • Gebelik döneminde gebenin enerji ihtiyacı ortalama 300 kkal artış göstermektedir. Beslenme örüntüsünün planlanması ile birlikte yeterli ve dengeli beslenme ile birlikte vitamin ve mineral ihtiyaçları doğal olarak karşılanabilmektedir.
  • Besin ögesi gereksinimleri yeteri kadar sağlanamadığında hekim ve diyetisyen tavsiyesi ile birlikte ek suplementler kullanılabilmektedir.
  • Vegan bireylerde besin ögesi yetersizlikleri görülebilmekte ve suplement kullanımı önerilmektedir.
  • Hamilelikte beslenme örnek diyet listesi için buraya göz atabilirsiniz. buraya göz atabilirsiniz. 

Gebelik döneminde beslenmeye bağlı oluşabilecek rahatsızlıkların azaltabilirsiniz

  • Az az, sık sık beslenilmeli,
  • Çok yağlı ve soslu besinlerin tüketiminden kaçınılmalı,
  • Yemeklerden sonra kısa yürüyüşler yapılması mide baskısını azaltacaktır,
  • Uyku pozisyonunda baş yüksekte tutulmalı,
  • Günlük kafein içerikli çay, kahve tüketimi azaltılmalıdır. Asitli ve alkollü içecekler tüketilmemeli,
  • Gereksiz ilaç kullanımından kaçınılmalıdır.

Gebelik sürecince kazanılması gereken ağırlık

  • Gebeliğin ilk üç ayı 1-2 kg arası ağırlık kazanımı olması gerekir.
  • Adolesan gebelerde bu 2-3 kg’dır. Hem kendisinin, hem de bebeğin büyüme ve gelişmesi sağlanmalıdır.
  • Daha sonraki gebelik döneminde haftalık ortalama 0.5 kg ağırlık kazanımı olması beklenmektedir. Gebelik sürecinin başında obez olan bireylerde (BKI >30kg/m2) ağırlık kazanımına gerek yoktur. Ağırlık kazanımının fazla olması doğumun zorlaşmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle gebeliğin ilk 3 ayından sonra beslenme ve kilo kazanımı takip edilmelidir.
  • Zayıf bireylerin (BKI <18 kg/m2) gebelik boyunca toplamda 14-16 kg arasında ağırlık kazanması gerekmektedir. Vücudundaki besin öğesi depolarının hem kendisi için, hem de bebek için dengeli duruma gelmesi gerekmektedir.

ÖNEMLİ NOT: Gebeliğin 4. ayından sonra gebenin zayıflatılması sakıncalıdır!

İlginizi çekebilir: Metabolizmanızı hızlandırın: Hava değişimine karşı sonbahar detoksu

Diyetisyen Ayşe Tuğba Şengel: Diyetisyen Ayşe Tuğba Şengel, 2010 yılında Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünden mezun olmuştur. 2010 yılından itibaren Ankara Numune Hastanesi, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, United Medical Group, Sarıyer Devlet Hastanesi gibi çeşitli özel sektör ve devlet hastanelerinde diyetisyen olarak görevini sürdürdü. Şu anda, zayıflama, kilo verme, hastalıklarda ve özel durumlarda beslenme gibi farklı alanlarda 4.Levent İstanbul’da ekibiyle beraber kendi kliniğinde hizmet vermektedir. Bunun yanında, YouTube kanalında ve aysetugbasengel.com web sitesinde sağlıklı beslenme, diyet listeleri ve detoks tarifler konularında her hafta bilimsel bilgilere dayalı içerikler yayınlamaktadır.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale