X

Hamilelikte yemeklerden iğrenme hakkında her şey

Hamileyken canınız gecenin bir yarısında bir şeyler çekebilir ve bu nedenle eşinizi markete bir şeyler aramaya yollayabilirsiniz. Hatta kahvaltıda turşu yemek gibi garip istekleriniz bile olabilir ve bu aşerme süreci oldukça beklendik, hatta klişe bir konudur denilebilir. Peki yemeklerden iğrenme konusunda ne düşünmeli? Hamileyken gördüğünüz her şeyi yemek isteyeceğinizi düşünmüş olabilirsiniz ancak favori atıştırmalığınız bir anda en nefret ettiğiniz şeye dönüşmüş olabilir. Hamilelikte yemeklerden iğrenme hakkında bilmeniz gereken her şeyi değerlendirdik.

Hamilelikte yemeklerden iğrenmeye ne sebep olur?

Yemeklerden iğrenme, aynı aşerme gibi, muhtemelen hormonal değişikliklerden kaynaklanıyor. Hamilelik testinin pozitif çıkmasını sağlayan hCG hormonu, bu konuda etkili olabilir. hCG düzeyleri hamileliğin on birinci haftasında zirve yapar ve bu noktadan sonra genel olarak sabit gider. Bu noktaya kadar artışın çok hızlı olması ise bulantı, yeme isteği ve iğrenme gibi belirtilerin sebebi olabilir. Ancak hormonlar iştahınızı gebeliğin sonlarına kadar etkilemeye de devam edecekler.

Yemeklerden iğrenmenin bir diğer sebebi ise sabah bulantıları olabilir ve bu da yine hCG hormonundaki artışlara bağlanabilir. Ayrıca sebebi bulantılar olduğu sırada yediğiniz şeylere karşı bir tepki geliştirmiş olmanız da olabilir. Hem bulantılar hem de yemeklerden iğrenme gebeliğin erken dönem işaretlerinden birisi olabilir ve ilk trimester boyunca devam eder. Hatta bu belirtilerin bazıları hamileliğin sonuna kadar da görünebilirler.

İlginizi çekebilir: Gebelikte kızamıkçık belirtileri nelerdir?

Araştırmalar ne diyorlar?

Yapılan literatür taramalarında bulantı ve iğrenmelerin birbirleriyle alakalı olabilecekleri düşünülüyor. Fakat bu konuda daha fazla araştırma yapılması gerektiği belirtiliyor. Başka araştırmalarda da yemeklerden iğrenme ve bulantı-kusma gibi durumlar arasında ilişki görülüyor.

Bazı araştırmacılar ise bunun bedenin kendini belli gıdalardaki zararlı elementlere karşı savunma mekanizmasının bir parçası olduğunu söylüyorlar. Bu ilişki aynı zamanda hem kültürel hem de psikolojik temellere de sahip olabilir.

Yemeklerden iğrenme en çok ne zaman görülür?

Yemeklerden iğrenme süreci muhtemelen en çok ilk trimesterde görülecektir. Ancak hamileliğin her noktasında ortaya çıkma ihtimali de vardır. Ayrıca gebeliğin bir noktasında yeni iğrenmeler de ortaya çıkabilirler. Ancak bunların büyük kısmı bebeğin doğumunun ardından sona erer. Fakat bir defa iğrendiğiniz bir gıdayı sonrasında da iğrenilecek bir şey olarak görme eğiliminiz devam edebilir.

İlginizi çekebilir: Hamilelikte aşırı terleme neden olur?

Hamilelikte en çok iğrenilen gıdalar hangileri?

Hamilelikte bir gıdaya karşı aşırı düşkünlük veya aşırı kaçınma davranışı görülebilir. Hatta bir noktada iğrendiğiniz bir gıdayı bir başka noktada çok fazla isteyebilirsiniz. Ancak özellikle güçlü kokulara sahip olan yemeklere karşı iğrenme sürecinin sık görüldüğü belirtiliyor. Bunlardan bazıları şöyle:

  • et
  • süt
  • yumurta
  • soğan
  • sarımsak
  • çay ve kahve
  • baharatlı gıdalar

Bazı hamile kadınlar yukarıdaki gıdalardan iğrenmek yerine onları daha fazla tüketmek de isteyebilirler. Bu konudaki tercihlerinizin gebelik öncesindeki gıda tercihlerinizle de bir bağlantısı yoktur. Hamilelik hormonlarınızda çok ciddi değişimlere sebep olur ve bu nedenle sevmediğiniz bir şeyi çok istemeniz veya sevdiğiniz bir gıdadan kaçınmanız çok mümkündür.

İlginizi çekebilir: Hamilelikte stres, bebeği nasıl etkiler?

Yemeklerden iğrenme ile başa çıkmanın yolları

Çoğu durumda hamilelikte bedeninizin işaretlerine kulak vermeniz en uygun olanıdır. Yani iğrendiğiniz şeyleri tüketmeyin, istediklerinizi de tüketin. Fakat ölçülü olun ve aşırıya kaçmayın. Yapılan bir araştırmada aşerilen gıdalara karşı aşırı tüketimin aşırı kilo alımı ile sonuçlandığı belirtiliyor. Eğer iğrenmeniz hamilelikte önemli olan bazı gıdalara karşıysa, bunların içindeki besinleri başka yollardan almaya çalışın. Örneğin et rahatsız ediyorsa, bol proteinli başka gıdalar tüketin.

Ayrıca iğrendiğiniz şeyleri başka yemeklerin içine katarak tadını biraz gizleyebilirsiniz. Örneğin salata size rahatsızlık veriyorsa, yeşillikleri bir meyveli smoothienin içine atın. Böylece dokusu ve tadını hissetmeyeceksiniz.

Sonuç olarak hem aşerme hem de iğrenme hamilelikte çok normaldir ve bu nedenle endişe etmenize gerek yok. Ancak çoğu gıdayı tüketemiyorsanız, bu durum bebeğinizin gelişimini etkileyebilir. Eğer durum böyleyse kilo alımını doktorunuzla konuşun.

Hamilelikte yemeklerden iğrenme sürecine buz veya yemek olmayan şeylere karşı aşırı bir istek de eşlik edebilir. Hamile kadınların gıda olmayan şeylere aşermeleri çok yaygın bir durumdur ve genelde altta yatan başka bir rahatsızlığın işareti olabilir. Bunu yaşarsanız doktorunuza danışmaktan çekinmeyin.

İlginizi çekebilir: Riskli gebelik nedir? Nedenleri nelerdir?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale