X

Hamilelik döneminde yoga ne işe yarar: Bilmeniz gereken 5 ipucu

Hamilelik dönemi, kadın bedenini olağanüstü değişimlerden geçirerek, hem ruhsal, hem de fiziksel olarak onu yeni bir döneme hazırlayan bir süreç olarak nitelendirilebilir. Anne adayının bedeni, bebeği ile birlikte her geçen gün biraz daha farklılaşır. Fiziksel olarak geçirdiği bu büyük dönüşümü ise, onu anneliğe hazırlayan hormonal değişimlerle desteklenir.

Yani fiziksel olarak değişen kadın bedeni içeriden ise sürekli olarak hormonal değişime uğramaktadır. Tüm bu farklılaşmanın yarattığı ruhsal dönüşümü ise kabul edebilmek çoğu kadın için zorlu bir süreç olarak nitelendirilebilir. İşte bu noktada anne adayları desteğe ihtiyaç duyar. Yoga çalışmaları ise farklı yönleri ile bu desteği sağlayabilir. Eğer gebelik dönemi için bu desteğe ihtiyacınız var, ancak hamile yogası tam olarak nasıl bir şey bilmiyorsanız, aşağıda sıraladığım 5 ipucu tam size göre olacaktır.

Doğum şekliniz hamile yogasına katılıp katılmamanızı belirlemez 

Hamilelik döneminde alınan yoga dersleri, temelinde anne adayına destek sağlayabilmek, onu doğum şekli ne olursa olsun, yolculuğunda bir parça daha rahatlatabilmek üzerine kurgulanır. Hamile yogası, genel olarak doğumu kolaylaştırmak odaklı olarak algılansa da, gebelik süreci, doğuma hazırlık ve bebeği beslemek olmak üzere 3 ana dala ayrılır diyebiliriz. Yani doğum şekliniz ister sezaryen, ister vajinal doğum olsun, hamile yogası derslerine katılabilir; bebeğinizi oksijenle besleyerek, onu dinlemeyi ve onunla iletişim kurmayı öğrenebilirsiniz.

Uygulaması zor hareketler içermez 

Normal yoga çalışmalarını görerek, hamile yogası derslerinden uzak durmanıza gerek yoktur. Daha önce hiç yoga deneyimi olmayanlar rahatlıkla bu çalışmalara katılabilir. Zira çalışmaların odağı bedeni sadece güçlendirmek üzerine değil, bedensel şikayetlerinizi desteklemek, sizi nefesinizle aşina ederek sakinleştirmek, bebeğinizi oksijenle beslemek ve onun hareketlerini ve isteklerini dinleyebilmek üzerine kurgulanır. Yapılan hareketler basit, ancak nefes ile birlikte uygulandığında da oldukça etkilidir.

Fiziksel şikayetlerinizi azaltmanıza yardımcı olur  

Hamileliğin 14. haftasından itibaren doktorunuza danışarak katılabileceğiniz hamile yogası derslerinde, hamilelik döneminizle ilgili olan bel ağrısı, ödem, kabızlık, nefes darlığı, siyatik ve uykusuzluk gibi şikayetlerinizi minimuma indirmeniz ve bu değişime daha kolay ayak uydurmanız mümkündür.

Paylaşım alanı açarak anneliğe hazırlar 

Hamile yogası dersleri sadece bedensel egzersizlerden oluşmaz. Birlikte yoga yaptığınız anne adayları ile sohbet etme imkanı sunarak, öncelikli olarak gebelik sürecinin her bir kişi için eşsiz ve farklı bir deneyim olduğunu fark etmenizi sağlarken, ortak sorunlarınızı paylaşmak ve birbirinize gerek hamilelik sürecinde, gerekse devam eden annelik sürecinde destek olmanız için bir alan açar. Unutulmamalıdır ki anne adayı için fiziksel olarak rahatlamak önemli olduğu kadar, hormonal değişimlerle beraber gelen ruhsal gelgitler ile, annelikle ilgili oluşabilecek her türlü endişeyi kolaylıkla atlatabilmek de oldukça önemlidir.

Vajinal doğuma hazırlayacak çalışmalar da içerir 

Anne ve bebeğin doğum şekli tercihi ne olursa olsun, bu çalışmalarda anne adayı bedenini fark etmeyi ve onu dinleyerek hareket etmeyi öğrenir. Rahim bölgesinde halihazırda var olan annelik bilgisini keşfedip daha sezgisel davranmayı öğretir. Bunun yanı sıra eğer doğum şekli vajinal doğuma doğru odaklanıyorsa, yapılan nefes çalışmaları ile perine bölgesini tanıyıp, doğum esnasında bedenini gevşek tutabilmeyi deneyimletir. Aktif bir doğumun hangi pozisyonlarda daha iyi ilerleyebileceğini hissedebilecek sezgisel ve aynı zamanda fiziksel bilgiyi size sağlar. Bedeni doğum anına hem fiziksel, hem de sezgisel olarak hazırlar.

Hamile yogası hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak isterseniz, ya da kafanıza takılan sorular var ise, Instagram hesabımdan ve www.cevikmaymun.com adresinden bana ulaşabilir ve birlikte bir deneme dersi yapabiliriz ya da bulunduğunuz çevredeki bir yoga stüdyosunda bir deneme dersine katılabilirsiniz. Yolculuğunuz hayırlı olsun!

Fotoğraflar: Yoga Journal

İlginizi çekebilir: Senin meditasyonun hangisi: Bilmeniz gereken 8 farklı meditasyon yöntemi

Fulya Ates: 2012 yılında İTÜ Mimarlık Bölümünü bitirdi. 2014 yılında İTÜ Mimari Tasarım Master derecesini aldı. 2012 yılından bu yana çeşitli ulusal ve uluslararası mimari yarışmalarda ödüller aldı. Mimarlık mesleğini pratik ederken hayatına bir hobi olarak kattığı yoga ve meditasyon çalışmalarını yoga eğitmenlik eğitimi alarak ileri bir boyuta taşıdı. Şimdi mimarlık mesleğinin yanı sıra, kişiye özel ve grup yoga dersleri vererek, beden üzerinden yeni bir mimarlık inşa etmeye ve araştırmaya devam ediyor. Bilginin paylaştıkça çoğaldığına inanarak, www.cevikmaymun.com adresi üzerinden yoga ile ilgili edindiği tüm deneyimleri paylaşıyor. Daimi öğrenci kalabilmek, sürekli öğrenmek en büyük tutkusu.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale