X

Günlük kalsiyum ihtiyacımız hakkında bilmeniz gereken noktalar

Vücudu iyi tanımak ve ona uygun beslenme düzeni sağlamak, oluşabilecek hastalıkların ve var olan hastalıkların önüne geçmekte oldukça önemlidir. Gündelik tempomuz içinde ne vücudumuza hak ettiği özeni gösteriyoruz ne de ihtiyacı olan besinleri tüketme şansımız oluyor. Ancak gün içinde aldığımız besin değerlerine özen göstermek gerekiyor. Vücudumuzda en fazla bulunan madensel madde kalsiyumdur, yüzde 99’u iskelet sisteminde ve dişlerde bulunur. Kalsiyum, vücutta bulunan sıvıların biyokimyasal çalışmalarını sürdürebilmesini sağlar ayrıca kan pıhtılaşmasını sağlar, eklemleri yapılandırır ve kalp atışını düzenler…

Geçmiş aylarda “Sağlıklı kemikler için süt içmeyin” adlı bilimsel bir infografik hazırlamıştım, sosyal medyada yaklaşık 100 bin kişiye ulaşmış, tartışmalara neden olmuştu. Bunun nedeni süt hakkında kemikleri güçlendirir, sağlıklı yaşam için oldukça önemli olduğu yanılgısıydı.

Kemiklerimiz, kalsiyum alımını artırmaktan çok kalsiyum kaybını önlemeyle güçlenir. Süt içtiğinizde kalsiyum alırsınız ancak kalsiyum kaybına neden olan birçok etkeni; antibiyotikleri, büyüme hormonunu, östrojeni de alırsınız.

Kalsiyum kanda az miktarda bulunsa da önemli miktarı kemiklerdedir. Kalsiyumun, kas kasılması, kalp atışlarının devamı, sinir iletiminde önemli görevleri vardır, terleme, dışkılama, idrarla atılır. Aslında kemiklerimiz bir nevi kırılır ve yenisi yapılır. 30 yaşından sonra temin ettiğimizden daha fazla kalsiyumu atarız. Vücut bu yaştan sonra, fazla kemik yapımdan çok yıkıma eğimli olur. Fazla kalsiyum atılırsa da kemik erimesi oluşur. Fazla kalsiyum atımı protein alımlarının miktarına bağlıdır, hayvansal protein tüketimi kaynaklı ürik asit seviyesinin artışından dolayı kayıp daha da fazla artar.

Günlük kalsiyum ihtiyacımız ne kadar?

Mesleğimin icrasından önce bitirdiğim üniversitede bana, kalsiyum ihtiyacının yetişkin bireyler için günlük ortalama 1000-1200 mg olduğu öğretildi. Uzun araştırmalar sonucu bu kadar fazlasına ihtiyacımız olmadığını öğrendim. Yüksek protein almadıkça bu kadar fazla kalsiyuma ihtiyacımız yok. Sağlıklı bir yaşam için 500 mg kalsiyum yetiyor (1). Bu miktarı da bitkisel gıdalarla rahatlıkla karşılıyoruz.

Süt içmek kemik kırıklarını ve ölüm riskini artırır.

Süt içmek, oksidatif stres ve iltihaplanma faktörlerini artırır. Ayrıca, hayvansal protein demek, ürik asit yüksekliği demek olduğundan ürik asit de kemiklerden kalsiyum çekilmesine neden oluyor. Kemik erimesinden korunmak için hayvansal süt içilmemelidir. Fazla süt içmenin kadınlarda ve erkeklerde kemik kırıklarını ve ölüm riskini artırdığına dair yüksek katılımcı sayılı çalışmalar da bulunmaktadır (2).

Hayvansal sütteki laktoz şekerini sindiremiyoruz.

Günümüzde kime sorsak süt içme nedeninin kemikleri güçlendirmek olduğunu söyleyecektir. Ama, çoğu insan hayvansal süt tükettiğinde rahatsız olur, ancak bunun nedeninin ne olduğunu bilmez. Bunu bana danışan insanlardan biliyorum. Sütün kemikleri güçlendirdiği doğru değil. Öncelikle dünya ve Türkiye nüfusunun %70’i sütün şekeri olan laktozu sindiremiyor. Sindirilemeyen maddeler bağırsaklardaki besin emilimlerini etkiliyor. Tüm besinlerin emildiği organ olan bağırsaklar zarar görünce besinsel eksiklikler ortaya çıkar. The Interrelationships between Lactose Intolerance and the Modern Dairy Industry: Global Perspectives in Evolutional and Historical Backgrounds adlı makaleye göre dünyada sütün şekerini sindiremeyenlerin oranı bir hayli yüksek. Bunlarla beraber hayvansal süt alarak bağışıklık cevapları bozulduğu için otoimmün hastalıklara yatkınlık da artar.

Kalsiyum kaybını azaltmak için:

  • Doğru bitkisel beslenenlerin kemikleri daha güçlüdür. Yüksek protein alımı idrar yoluyla kalsiyum atımına neden olur. Hayvansal protein alımıyla bitkisel protein alımına göre daha fazla protein temin edilir. Tuz alımı artarsa idrarla kalsiyum atımı artar.
  • Kafein alımı artarsa idrarla kalsiyum atımı hızlanır.
  • Sigara içmeyle vücuttan kalsiyum atımını artar.
  • Egzersiz, kemik erimesinde kalsiyum suplementleri alımından ve hayvansal kalsiyum almaktan daha fazla işe yarıyor. Kemik sağlığı için en önemli faktör olan egzersizi ihmal etmemek gerekiyor.
  • D vitamini kalsiyumun emiliminde oldukça önemlidir. D vitaminin %90’ı güneş ışığı vasıtasıyla yapılır. D vitamini için yeterince güneş alımına dikkat edin.
  • Bitkisel gıdaları arttırın. Özellikle koyu yeşil yapraklı sebzeler (maydanoz, nane, roka vb.) kemiklerdeki kalsiyumu korumada en önemli etken.
Kalsiyum kaynakları nelerdir?
Bitkisel süt yapmak hayvansal sütten daha faydalıdır.

Kuru bakliyat, koyu yeşil yapraklı sebzeler, ceviz-fındık-badem grubu kalsiyum açısından zengindir. Günlük beslenme planınıza dikkat edip çeşitlendirilmiş bitkisel beslenerek ve son olarak yukarıdaki önerilere uyarak ihtiyacınız olan kalsiyumu rahatlıkla alırsınız. Bitkisel süt yapmak hayvansal sütten daha faydalıdır. Alerjiniz olmayan bitkisel gıdalardan çeşitli sütler yapabilirsiniz.

NOT: Öneriler, kişisel değildir. Bu yazı kalsiyum hakkında genel fikir vermesi amacıyla yazılmıştır.

Türkiye’nin ilk yüzde yüz vegan festivali Didim VegFest’in ikincisi düzenleniyor. Festivalle ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. 

Kaynaklar:
(1) Curtiss D Hunt, Luann K Johnson,Calcium requirements: new estimations for men and women by cross-sectional statistical analyses of calcium balance data from metabolic studies, Am J Clin Nutr. 2007 Oct;86(4):1054-63.
(2) Micheelsonn K, Milk intake and risk of mortality and fractures in women and men:cohort studies, BMJ 2014, 349:g6015.

Kevser Başkara: 10 yıla yakındır %100 vegan yaşayan Kevser Başkara, Ankara Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Lisans Programını, Cornell University Plant Based Nutrition, American College of Lifestyle Medicine programlarından mezun olmuştur. Türkiye’de bireysel vegan beslenme ve yaşam danışmanlığı, kurumsal beslenme danışmanlığı hizmetlerinin yanısıra vegan marka danışmanlıkları vermektedir. Bitki Temelli Beslenme’yi Beslenmenin Geleceği adlı ders ile ilk kez devlet üniversitesi müfredatına eklemiştir. Bitki Temelli Beslenme, Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin 17’de 12’sine çözüm üretmektedir. Bütünsel sağlığın önemine tüm eğitimlerinde ve hizmetlerinde vurgu yapan Başkara, International Vegan Society (England) Plant Based Health Professionals (England) üyesidir.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale