Gün boyu yorgun hissetmenizin sebebi bu alışkanlıklar olabilir

Günümüzde kendini yorgun hissetmek artık normal kabul edilmeye başlandı. Sonuçta hangimiz uykusuzluk, stresli çalışma ortamı veya fiziksel yorgunluk kaynaklı enerji düşüşlerine aşina değiliz ki? Peki ya uykunuzu almanıza ve ortada herhangi bir fiziksel zorlama olmamasına rağmen kendinizi yorgun hissettiğiniz anlara ne demeli? İşte esas sorun da bu ikinci versiyon. Çünkü uyguladığımız bazı rutinler ve zihinsel alışkanlıklar, biz farkında olmadan enerjimizden çalarak tüm günü yorgun geçirmemize neden olabiliyor. 

İyi haber şu ki, bu tip alışkanlıkları düzeltmenin ilk adımı onların farkına varmakla başlıyor. İşte, gün boyunca kendinizi tükenmiş hissediyorsanız değiştirmeniz gereken 12 alışkanlık:

Duygusal açıdan yüklü yayınlar izlemek

Duygusal içerikli yayınlara fazla maruz kalmak, zihinsel yorgunluğun en büyük nedenlerinden biri. Çünkü aşırıya kaçan duygu yoğunluğu, belirli bir karakter üzerinden de olsa kendimizi o durumun içinde gibi hayal etmemize neden olabiliyor. Karşılaşılan duygunun olumlu veya olumsuz olması da durumu değiştirmiyor. Nitekim, süreç sonunda beyin bu tür etkileri gidermek için ekstra efor harcıyor ve enerji seviyelerinde düşüş yaşanıyor. Bu durumu kontrol altına almak için izlediğiniz programları daha dikkatli seçebilir ve kendinize haftalık zaman limitleri koyabilirsiniz.

Öğünler arasını uzun tutmak

Öğün atlamak veya iki öğün arasını fazla uzatmak, vücut mekanizmalarını bozan bir alışkanlık. Çünkü 4-5 saatten uzun süreli açlıkta, vücut özellikle karbonhidrat aşermeye başlayarak bizi işlenmiş gıda tüketmeye itebiliyor. Bu tür besinlerin aşırı tüketimi ise kan şekerinin düşmesine ve fiziksel bitkinliğin artmasına yol açabiliyor. Dolayısıyla öğün atlamadan önce iki kez düşünmeniz ve elinizin altında sizi sonraki öğüne kadar idare edecek sağlıklı atıştırmalıklar bulundurmanız, harika bir çözüm olabilir. 

Dağınık bir alanda çalışmak

Dağınık bir alanda çalışmanın dikkat dağıtıcı olduğu gerçek. Normalde hızlı tamamlanması gereken işlerin gerekenden uzun sürmesi de zihinsel odaklanmanın zorlaşması da dağınıklık unsuruna bağlı. Ancak dağınık bir ortamda çalışırken beyin odaklanma için ekstra çaba harcadığından sonuç fiziksel yorgunluk olabiliyor. Bu sorunu ortadan kaldırmak için yapmanız gereken tek şeyse çalışma ortamını temiz ve düzenli tutmak.

Çok fazla sekmede çalışmak

Fazla sekmede çalışmanın tek kötü yanı bilgisayar bataryasını hızlı öldürmesi değil. Bu tip bir çalışma alışkanlığı, farkında olmadan beyne aşırı yükleme yapabiliyor. Sürekli sekmeler arası gidip gelmek, hem sürece odaklanmayı zorlaştırıyor hem de verileri tam olarak işleyememeye yol açıyor. Hızla enerjisi tükenen beyin vücudun enerjisini de tükettiğinden yorgun hissetmek kaçınılmaz oluyor. İşinizle ilgili olmayan sekmeleri kapatarak bu sorunu da kolayca çözebilirsiniz.

Telefon aramalarını anında yanıtlamak

Günümüzde stresli olmayan telefon görüşmesi yok denecek kadar az. Özellikle de aramalar anında yanıtlandığında stres faktörü zirve yapabiliyor. Çünkü konuşmaya hazırlıklı olmamak ve ne bekleyeceğini bilmemek durumu kötüleştiriyor. Konuşmanın ardından yapılan işe tekrar odaklanmak da zorlaşıyor. Bu nedenle herhangi bir aramayı yanıtlamadan önce o an gerçekten konuşmaya ihtiyacınız olup olmadığını düşünmeniz, gayet faydalı bir yöntem olabilir.

İşleri yanlış noktada kesmek

Günümüzde zaman kısıtlamaları ve beklenmedik acil durumlar hangimizin işlerine engel olmuyor ki? Özellikle herkesin üzerinde çalıştığı birden fazla iş olduğu düşünülünce bu sorun kısa sürede çığ gibi büyüyerek enerjimizden çalabiliyor. Ancak işleri yanlış noktada yarım bırakınca beyin yeni bir işe geçse bile, belirli bir süre tamamlamadığı göreve odaklı kalıyor. Bu durumun enerjinizden daha fazla çalmaması için basitçe iş saatlerinde bildirimleri kapatabilir, görevleri önem sırasında göre sıralayabilir veya yarım kalan işleri yazıya dökerek zihninizden atabilirsiniz.

Aşırı planlı olmak

Planlı olmanın hem profesyonel hem de kişisel hayata olumlu gerçekleri saymakla bitmez. Ancak planlama konusunda aşırıya kaçmak ve özellikle çok uzak tarihleri bile erkenden planlamak, kişi üzerindeki baskı ve stres unsurlarını artırabiliyor. Bu kadar organize bir yaşam stilini uzun süre devam ettirmek ise esnekliğe izin vermediğinden, ufak rahatlama anlarının kaybolmasına yol açıyor. Zorunlu işleri planladıktan sonra size keyif veren unsurlara vakit ayırırsanız daha özgür ve rahatlamış hissedebilirsiniz.

Yanlış postür

Yanlış duruş ve oturuş alışkanlıklarının belirli bölgelerde tutulma ve ağrıya yol açtığı herkes tarafından bilininiyor. Ancak yanlış postür alışkanlıkları fiziksel yorgunluğun artmasıyla da yakından ilişkili. Çünkü bu durumda kas ve eklemler üzerindeki baskı artarak vücudun kendini düzeltmek için daha fazla enerj, harcamasına neden oluyor. Eğer dik duramıyorsanız, postüre iyi gelen egzersizler yaparak veya ergonomik bir çalışma alanı kurarak bu durumun kötü etkilerinden kurtulabilirsiniz. 

Sığ nefes almak

Nefes almanın sığ olması yorgunluğun ardındaki bir diğer gizli faktör. Nefes alma her ne kadar bilinç dışı görünse de istenince bilinçli hale getirilebiliyor. Özellikle stresli anlarda beyin fazla şeyle meşgul olduğundan nefes alma eylemi de kesik kesik ve sığ olabiliyor. Bu durum, doku ve organların oksijenle beslenme kalitesini düşürerek kronik yorgunluk yapabiliyor. Dolayısıyla kendiniz için bilinçli farkındalık anları yaratmanız ve kendinizi gergin hissettiğiniz anlarda nefese odaklanmanız harika bir çözüm olabilir.

Bu alışkanlıklar gün boyu kendini yorgun hissedenlere ilaç gibi gelebilir. Ancak her tavsiye herkesin işine yarayacak diye bir şey yok. Aksine, yaşam stilinizle ve kişiliğinizle uyumlu olmayan öneriler size faydadan çok zarar verebilir. Bu nedenle okuduğunuz tavsiyeleri kendinize göre uyarlamaktan ve kişisel önceliklerinizi göz önünde bulundurmaktan asla çekinmeyin. 

Kaynak: huffpost

İlginizi çekebilir: Güne daha mutlu başlamak için yapabilecekleriniz

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!