X

Glutenli bir yaşam mı, glutensiz bir yaşam mı, işte bütün mesele bu!

Glutensiz yaşam günümüzde herhangi bir türden bir rahatsızlığınız var ise çokça tavsiye edilir oldu. Glutensiz beslenme sosyal medyanın ulaşmamız istenen bilgi üzerindeki gücünün artışı ile nasıl göründüğünü ve kilosunu önemseyenlerin de gönüllü seçimi olabiliyor.

Glutenin tam olarak ne olduğunu veya onu yemeniz gerekip gerekmediğini bilmiyorsanız biraz kafa karıştırıcı olabilir. Glutensiz beslenmek durumunda olan biri olarak yıllar içerisinde yaşadığım sayısız diyaloglardan birine örnek vermek istiyorum.

– Şimdi pilav yiyebiliyorsun değil mi?
– Evet, pilav uygundur.
*** Pilav şehriyeli gelir.
Bu pilav şehriyeli maalesef tüketemeyeceğim.
E ama hani pirinç gluten değildi?
Pirinç değil ama pilavın içinde şehriye var. Şehriye glutenli.

Şehriyede de mi gluten var!?

Gluten nedir? Gluten içeren gıdalar, glutensiz gıdalar hangileridir? Glutensiz ekmek kilo aldırır mı? Üzerinde gluten free etiketi olmadan onu tanıyabilir miyim? Glutensiz yiyecekler nelerdir? Gerçek anlamda glutensiz beslenme nedir? Kafalar karışık. Yapılan araştırmalar birçok insanın sadece dengeli bir sindirim sistemi için daha sağlıklı veya kilo vermeye, daha iyi hissetmeye yardımcı olabileceğini düşündükleri için glutensiz bir diyete geçtiğini ortaya çıkarmış durumda. Ülkemizde çapraz bulaşmanın (glutensiz etiketli bir ürünün daha önce gluten içeren bir ürünün imal edildiği hattan geçişi ile eser miktarda da olsa gluten taşıma ihtimalinin olması) önüne geçen üretimler yapan glutensiz fabrika sayısı ivmelenerek artıyor. Öyle ki İstanbul Halk Ekmek Glutensiz ekmeği ile çok popüler.

Ancak şöyle bir şey daha var ki bu inanışın tam tersi de sizin için doğru olabilir. Önce karışıklığı biraz toparlayarak başlayalım. Çok katı bir şekilde glutenden uzak durduğunuz bir beslenme tarzı yaratmakta yeniyseniz ekmek, makarna, börek, pastane ürünlerini kesiyor olmanız yeterli olmayabilir. Şarküteri ürünleri, hazır çorbalar, soslar, salata sosları, bira ve maltla yapılan yiyecek veya içecekler kendisinin sinsice içine saklandığı yerlerden bazılarıdır.

Gluten buğday, arpa, çavdar gibi tahıllarda ve onların birleştirilmesi ile elde edilen melezlerinde bulunan bir protein grubudur ve sindirim enzimlerimizin tamamen parçalamasının zor olduğu bir bağa sahiptir. İşte bunu yaşayan bünyelerde tamamı sindirilememiş gluten parçaları bağırsakta kalır ve atılmak üzere sindirim sisteminden aşağı doğru ilerler.

Çölyak hastalığı ve benzeri rahatsızlığı olanlar için kısmen sindirilmiş bu gluten parçaları, bağışıklık sistemi ile etkileşime girebilir ve bir bağışıklık tepkisi oluşturabilir.

Önemli Hatırlatma: Gluten alerjisi olmayan kişiler gluteni sorunsuz bir şekilde sindirebilirler.

Sindirebilenlerden miyiz sindiremeyenlerden miyiz, işte tüm mesele bu

  • Çölyak hastalığına sahip olanlar. Glutensiz beslenmenin de ötesinde glutensiz yaşamı gerektiren en büyük önem derecesinin sahibidir. Diş macunu, şampuan gibi günlük hayatlarımızda kullandığımız sıradan ürünlerin gluten içerikleri sebebi ile bu hastalığa sahip kişiler için risk oluşturma ihtimali mevcuttur. Bu hastalığa sahip kişilerde gluten ince bağırsağa özellikle de bağırsak duvarını kaplayan ve besin emiliminde önemli bir rol oynayan mikroskobik villuslara zarar verir. Bu hasarla birlikte zaman içerisinde beslenme içeriği gıdaların emilimi azalır ve istenmeyen sonuçlar baş göstermeye başlar. Teşhisi başta kan olmak üzere pek çok testle desteklenerek yapılabilir. Bu rahatsızlık en genel ismi ile otoimmün bir bozukluktur.
  • Çölyak dışı gluten duyarlılığına sahip olanlar. İçlerinde benim de bulunduğum çölyak teşhisine sahip olmasa da pek çok başka sebepten de gerçekleşmiş olabilecek karın ağrısı, şişkinlik, ishal, kabızlık, sisli beyin, deri döküntüleri, eklem ağrıları, baş ağrısı gibi reaksiyonlar yaşayan gluten duyarlılığına sahip olanlar.
  • Buğday alerjisi olanlar. Başka herhangi bir gıdaya olabildiği gibi buğdaya alerjisi olanların bünyelerinin gluten proteinini bir virüs veya bir bakteri olarak tanımlaması ile nefes alma güçlükleri, tıkanıklık, kaşıntı gibi alerjik reaksiyonlarla bir bağışıklık sistemi tepkisi yaratması durumudur.

Karışıklık biraz da buradan doğuyor

Bu aşamada her karın ağrısı, şişkinlik, ishal, kabızlık, sisli beyin, deri döküntüleri, baş ağrısı, nefes darlığı, tıkanıklık şikayetinin sorumlusu glutendir diyemeyiz. Histamin intoleransı (Bknz. Düşük histaminli beslenme nedir, ne işe yarar?) gibi rahatsızlıkların da benzer sonuçları olabilir. Gluten hassasiyeti ile ilgili en büyük karışıklık buradan doğuyor.

Farkındalıkla ve bir diyetisyen / doktor uzman gözlemi altında semptomların varsa gluten ile ilişkisi araştırılmalı teşhis & karar buna göre verilmelidir. Yapılan bazı araştırmalar glutensiz bir diyetin, IBS, IBD, crohn, fibromiyalji, hashimoto troidi ve benzeri otoimmün hastalıkların semptomlarını azaltmada etkili olduğunu göstermiştir. Bunlar benzeri ve çölyak teşhisi olanların doktorlarının tavsiyesi ile gluten tüketimini sınırlaması veya tamamen kaçınması doğrudur.

Bununla birlikte hatırı sayılır bir süredir sağlık ve wellness dünyasına göz kırpan popüler kültürde kişilerin intoleransı olup olmadığına bakılmaksızın herkes için glutensiz bir diyet tavsiye ediliyor. Bu sayısız insanın kilo vermek, ruh halini iyileştirmek ve olduğundan daha sağlıklı olmak umuduyla glutenden vazgeçmesine sebep oluyor.

Gelin şimdi de glutenin tahıl grubunun favorisi olduğunu ve tam tahılların kalp hastalığı, diyabet tip iki ve romatoid artrit gibi hastalıkların risklerini azaltması ile pozitif bağlantısını hatırlayalım. Yapılan vegan ve içeriğinde gluten bulunan besinlerden uzak durulan bir diyete devam edilen araştırma kronik ağrılarındaki hafiflemenin hangi faktörden geldiğini tam olarak ispat edememişken başka bir araştırma tam tahıllı ürünler içeren beslenmenin devamlılığının faydalarını savunmuş. Uzmanlar geçirgen bağırsak ve inflamasyon gibi sıklıkla glutenle ilişkilendirilen sendromların muhtemel sebeplerinin aslında stres, genel beslenme kalitesi, vitamin, mineral eksikliği, düzenli kullanılan ilaç geçmişi gibi pek çok başka faktöre dayalı olduğunu söylüyor ve ekliyorlar; “Gluten, ona duyarlı kişilerde geçirgen bağırsağa sebep olan zonulin salınımını tetikleyebilirken bunun sebebi bakteriyel disbiyozis; bakteri dengesindeki bozulma da olabilir. Ki bunun etkisi glutenin etkisinden daha büyüktür.”

Dolayısıyla semptomlarımızı beslenme ile desteklememiz gerekliliği elzemken bunun her durumda kesinlikle glutensiz beslenme olması gerektiğini söyleyemeyiz. Glutensiz beslenme gibi diyet değişiklikleri yaptığımızda, tam olarak neyin işe yaradığını anlamanın bazen zor olabileceğini unutmayın ve kendinize şu soruyu sorun: Beni negatif etkileyen gerçekten gluten mi yoksa farkında olmadan kendi özelimde sindirimi zor yiyecekler mi tercih ediyorum?

Peki ne yapmalı?

  • Amacınızı belirleyin.
  • Bununla ilgili beslenmeyi destekleyen diğer tüm faktörleri kaliteli bir şekilde yerine getirip getirmediğinizi kontrol edin.
  • Beslenme seçimlerinizi ve bedeninizin buna verdiği tepkileri takip edin.
  • Mutlaka bir diyetisyen & doktordan sizin ihtiyaçlarınıza özel beslenmenin hangisi olduğu hakkında destek alıp onların kontrolü altında diyetinizi seçin ve sürdürün.

Bu yazı sadece farkındalığa bir kapı açmak niyeti ile paylaşılmıştır. Hiçbir yönlendirmesi, tıbbi tavsiyesi, yasal bağlayıcılığı ve sorumluluğu olamaz.

Eğer okuduklarınız ilginizi çektiyse Satvik Beslenme ve Satvik Yaşamın Prensipleri yazımı okumaktan da keyif alabilirsiniz.

Bu metin size ilham olduysa farkındalıklı seçimler oluşturmanıza yardımcı olabilirim. Yoga ve meditasyon uygulamalarımıza katılın. Bana Instagram’Instagram’dan ulaşabilirsiniz. 

İlginizi çekebilir: Satvik beslenme ve satvik yaşamın prensipleri nedir?

Birce Sinem Tezer: Merhaba, ben Birce. Yoga ile lise yıllarımda tanıştım. 200 saatlik temel eğitimimi 2014 yılında aldım. İçlerinde Godfrey Devereux gibi pek çok kıymetli eğitmenlerin olduğu farklı yoga stillerine ve meditasyon pratiğine dair 500 saate ulaşan derinleşme yolculuğum halen devam ediyor. Yoga & meditasyon derslerim ve bireysel pratiklerimde yoga pozlarında verilen tepkilerin günlük yaşamdakinin aynısı olduğu, aynı yollar his ve düşüncelerden geçildiği felsefesini benimsiyorum. Mat pratiğinin günlük yaşama yansımalarını araştırmak öncelikli davetim. bircesin@gmail.com mail adresi ve @birceileyoga instagram hesabı ile sorunuz veya paylaşımınız varsa bana ulaşabilirsiniz..

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale