X

Gluten hassasiyetinizin olup olmadığını nasıl anlarsınız?

Son günlerde glutensiz ürünler tüketmek çok moda oldu. İş arkadaşlarınız, yakınlarınız veya gittiğiniz restoranlarda mutlaka glutensiz gıdalar tercih eden birilerini görmüşsünüzdür.

Ancak bazıları için bu durum moda olmasından ziyade ciddi bir tıbbi seçim. Dünyada yaklaşık her 150 kişiden biri, çölyak hastalığına sahip. Bir tür kalıtımsal bağışıklık sistemi hastalığı olan çölyak hastalığına sahip kişiler gluten içeren gıdalar (özellikle buğday, arpa ve pirinç gibi bazı tahıllar) tükettiklerinde, ince bağırsaklarda hasar meydana geliyor ve vücudun besinleri sindirmesi zorlaşıyor. Bu da karın ağrısı, kabızlık, yorgunluk, baş ağrısı gibi semptomlara neden oluyor. Buğday alerjisi olanlarda ise buğdayın içinde bulunan proteinlere karşı gerçek bir alerjik reaksiyon oluşuyor. Bu da şişkinlik, kurdeşen, kaşıntı ve mide kasılması gibi semptomlara neden oluyor.

İlgili yazı: Buğday intoleransının biyolojik açıklaması bulundu

Çölyak hastalığı da değil, buğday alerjisi de. Peki o zaman bu ne?

Çölyak hastalığı veya buğday alerjisinin dışında da kendilerini daha iyi hissettikleri için gluten tüketmeyen kişiler var. Bu kişilere genelde çölyak hastalığı veya buğday alerjisi teşhisi konmamış, ancak bazı tahıllardan yapılan gıdaları tüketmedikleri zaman kesinlikle kendilerini daha iyi hissettiklerini söylüyor. Bu kişilerin gluten tüketmediklerinde neden kendilerini daha iyi hissettiklerine dair iki açıklama var:

Çölyak hastası olmadığı halde gluten hassasiyeti olan kişilerin sayısı hiç de azımsanmayacak düzeyde.

Birinci neden yediklerinin daha çok farkında olmak, bilinçli gıdalar tüketmek ve daha sağlıklı besinler tüketerek kilo kontrolünü sağlamak. Birçok beslenme uzmanı, gluten tüketmemenin doğal bir sonucu olarak kilo kaybının yaşandığını söylüyor. Unlu gıdaları, makarnayı, şekerli gıdaları beslenme düzeninden çıkarıp yerine meyve ve sebzeleri koyan herkesin zayıflaması son derece doğal.

Bir de çölyak hastalığı teşhisi konmamış olmasına rağmen gluten tüketmediğinde kendini daha iyi hissettiklerini söyleyenler var. Bu kişilerin bazıları, çölyak olmayan gluten hassasiyeti denilen durumu yaşıyor ve gluten tükettiklerinde çölyak hastalarınınkine benzer semptomlar gösterebiliyor. Ancak böyle bir gluten hassasiyetini tespit edebilecek bir test bulunmuyor. Chicago Üniversitesi Çölyak Hastalığı Merkezi‘nden Dr. Stefano Guandalini de “Bu tür kişiler gerçekten de var. Semptomları da gerçek” sözleriyle bunu destekliyor.

İlgili yazı: Gluten duyarlılığına sahip olduğunuzu anlamanıza yardımcı olacak belirtiler

Çölyak hastası olmadığı halde gluten hassasiyeti olan kişilerin sayısı hiç de azımsanmayacak düzeyde. Ancak buna rağmen gluten hassasiyeti yeterince kavranabilmiş değil. Yakın bir geçmişe kadar bazı doktorlar bile bunun gerçek olduğuna inanmıyordu.

Son günlerde glutensiz ürünler tüketmek çok moda oldu. İş arkadaşlarınız, yakınlarınız veya gittiğiniz restoranlarda mutlaka glutensiz gıdalar tercih eden birilerini görmüşsünüzdür.

Eğer sorun gluten proteini değilse ne?

Bazı kişilerin de gluten proteinlerine karşı toleransı olmadığı biliniyor. Ancak yapılan yeni bir çalışma, birçok kişide semptomlara neden olan şeyin gluten proteini olmadığını gösteriyor. FODMAP adı verilen bir grup karbonhidrat, bazı kişiler tarafından tam anlamıyla sindirilemiyor ve bu da çölyak benzeri veya gluten hassasiyeti benzeri semptomlara neden oluyor. Gluten içeren buğday, arpa ve pirinç gibi tahıllar da bu grup karbonhidratlar arasında yer alıyor. Asıl ilginç olan, bu semptomların görüldüğü kişilerde söz konusu FODMAP karbonhidratları arasında şunlar da yer alıyor:

– Buğdayın yanı sıra sarımsak ve enginarda bulunan fruktan
– Bazı süt ürünlerindeki laktoz
– Bazı sebzelerdeki galaktan

İlgili yazı: Kurutulmuş meyveli glutensiz kurabiye

Avustralya’daki Monash Üniversitesi’ndeki araştırmacılar da bu maddelere karşı toleransı düşük olanlar için düşük FODMAP diyeti geliştirdi. Söz konusu diyet çölyak hastalığı veya buğday alerjisi olmayan kişiler için son derece önemli çünkü gluten hassasiyetini belirleyebilen herhangi bir test bulunmuyor. Doktorlar da bu tür kişilere çölyak hastalığı ve buğday alerjisi ihtimalini eledikten sonra gluten tüketmemelerini öneriyor.

Kaynak:
Mother Nature Network

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale