X

Gili Adalarının en “genç” rotası: Trawangan Adası

Günün büyük bir kısmında dalga seslerini ve kendini dinleyerek yattığın beyaz kumlardan doğrulup kalkma vakti, tüm gün beklediğin o an, adanın şovunun başladığı, güneşin denizin ufuk çizgisiyle buluşup binbir renge girdiği an gelecek; seni de içine alıp bitmeyen eğlenceli bir geceye taşıyacak.

Günlük huzur dozunu turkuaz denizinde keyif yaparak tamamladıktan sonra, güneşin batmaya göz kırptığı an başlayan görsel şölen ve sahildeki destansı canlı müzik ile gençlerin hakimiyetindeki küçücük ada Gili Trawangan’da mutluluktan kendini kaybedeceğin güzel günler başlıyor.

Trawangan Adası’nın sahili
Gençlerin hakimiyetindeki ada Trawangan’da nereleri görmeli, neler denemeli?

Bali seyahatinde kesinlikle gitmen gereken, etrafını yürüyerek 1,5 saatte dolaşabildiğin, hiç motorlu aracın olmadığı bu adada, trafiğe dair duyduğun tek ses at arabalarının ve bisiklet tekerlerinin kumda çıkardığı ses olacak.

Adadaki ilk gününe kendini doğu sahilindeki denizin berraklığına bırakarak başlayabilirsin. Beyaz kumlarda yatıp minik dalgaların terapi etkili sesleri seni alıp götürecek zaten. Kumsalda kavrulup denizde serinlemeye doyduğunda sahildeki mekanlardan bir deniz gözlüğü kirala ve suyun altına bir göz at. Denizde geçirdiğin sürede sen her şeyi gördüğünü sanırken ayaklarının dibinden geçen yüzlerce renkli balıktan ne kadar habersiz olduğunun, merak etmedikçe neler kaçırdığının farkına var. Etrafı çeşit çeşit deniz canlısına ev sahipliği yapan resiflerle kaplı olan Gili, dalışa meraklı gençlerin favori mekanı. Bir gündüzünü bu bambaşka dünyaya, denizin altına ayır ve bir dalış gezisine katıl. Eğer daha önce hiç dalmadıysan bile eğitmenle birebir yapılan discovery (deneme) dalışını deneyebilirsin. Suyun altındaki yavaşlıkla; gökkuşağı renkli balıklar, resifler ve deniz kamplumbağaları ile tanış. Belki de dalışın yıllardır aradığın hobi olduğunu anlayıp Gili’deki tatilini uzatmaya, buradaki dalış okullarında dalış eğitimi almaya karar verirsin.

Gündüzleri adada bisiklet kiralayabilir, yürüyüşe çıkabilir ya da dalış yapabilirsin.

Güneş alçalmaya başladığında bir bisiklet kiralayıp gün batımını izlemek için adanın batısına doğru yola çık. Exile Bar’da durup içecek soğuk bir şeyler al ve denize doğru sıralanmış armutlardan birine oturup kendini ortamın huzuruna bırak. Gili Trawangan’lı tüm resimlerde gördüğün suyun içindeki epik salıncak ya da hamakta yer kapıp gün batımını buradan izleyebilirsin. Güneş denize yaklaşınca başlayan canlı müzikle masalsı bir hal alan ortama kendini bırak. Manzara, müzik ve doğa üçlüsüne katılıp akşamın ilk saatlerini burada anın tadını çıkararak geçir. Adanın merkezine geri dönerken kenara çek, kafanı kaldırıp yıldızlara bir göz at; milyonlarca yıldızın bir tanesinde, evinden kilometrelerce ötedeki denizin ortasındaki bu minicik adada kendinle baş başa olduğunu hatırla.

Bir gece reggea barda dans edip diğer gece yerel bir müzik grubunun canlı performansına eşlik edebilirsin.

Gündüz deniz, dalış ve güneş keyif yapan gençler; geceleri kendini sahildeki barlara, kumsal partilerine atıyor. Yemek sonrasında herkes akşamları bara dönüşen “beach club”larda bir araya geliyor ve parti öncesi eğlencesine başlıyor. Kumsalda yıldızların altında yeni arkadaşlar, muhabbet ve müzik… Gece ilerleyen saatleri için Gili’nin özel bir kuralı var, her gece parti için sadece tek bir mekan açık oluyor. Böylece geceleri herkes bir yerde toplanıyor ve hep birlikte eğleniliyor. Her gecenin eğlencesi diğerinden farklı; bir gece reggea barda dans edip diğer gece yerel bir müzik grubunun canlı performansına eşlik edebilirsin. Eğer eğlence bittiğinde enerjin daha bitmediyse geceyi ay ışığında denizde bitirebilir ya da güneşin doğuşunu bekleyebilirsin.

Adada sabah saatleri…

Eğer sabah daha kimsecikler uyanmadan kalktıysan hatta hiç uyumadıysan günün ilk ışıklarıyla birlikte bisikletine atlayıp adanın etrafında bir keşif turuna çık. Kumsallar boşken dalgaların sesiyle ağaçların hışırtısıyla başbaşa birkaç saat geçir. Başbaşa diyorum ama serinlemek için denize kendini atan atlar, otlayan keçiler ya da inekler gibi süprizlerle de karşılaşabilirsin. 

Günün ilk ışıklarında etrafında gördüğün atlar, sana kendini bir masalın içindeymişsin gibi hissettirebilir.

Kahvaltı için The Yoga Place’ye uğra, bahçesinde otur, çok sağlıklı ve doyurucu yemeklerini ye, harika insanlarla tanış. Eğer ortam hoşuna giderse buradaki yoga ve meditasyon derslerine katılabilirsin.

Sonra tabi ki palmiyelerle çevrili sahil, deniz kum güneş… Sahil çok güzel ama “çok yattım, biraz da hareket edeyim, içim enerjiyle doldu” dersen kano kiralayıp denize açıl, kürek çekerek sakin sularda dolan. Şanslıysan sana eşlik eden deniz kaplumbağaları ile birlikte açılabilirsin. Hemen karşıdaki Gili Meno adasına gidip sessiz kumsallarında palmiyelerin gölgesinde bir yürüyüş yap.

Kano kiralayıp, denize açıl. Kim bilir belki deniz kaplumbağalarıyla karşılaşırsın.

Öğlen güneş seni çok yaktıysa serinlemek için Pituq Cafe’ye git. Bambu çardaklardan birinde uzanıp serinlemek için güzel bir meyve salatası sipariş et. Yiyecek ve meyve sularının hepsi çok hafif ve lezzetli.

Pituq Cafe’nin taze meyve tariflerinden mutlaka denemelisin.

Akşamüstü bir saatini sahilde yoga yapmak için ayırabilirsin. Daha önce hiç yoga yapmadın mı? Sorun değil, her seviyeye uygun olan bir programları var. Her gün saat 4’te Exile Bar’da kumsalda yapılıyor, belki de daha önce hiç dalga sesleri ile birlikte yoga yapmamıştın. 

Akşamüstü bir saatini sahilde yoga yapmak için ayırabilirsin.

Bir akşam yemeğini Scallywags’ta ye. Artık ben ada insanıyım; deniz, kum, güneş tamam, sırada burnumu batırana kadar deniz ürünü yemek var diyorsan haklısın. Denize sıfır olan bu mekan herkesin gözbebeği, her çeşit taze deniz ürününü burada deneyebilirsin, daha önce tatmadığın balıklar, dev karidesler ve Bintang bira mesela.

Küçücük bir ada evet ama her günü dolduracak, yapılacak, denenecek başka bir şeyler var. Yorgunluğunu atmak için bir gün sahilde masaj ısmarla kendine. Adada profesyonel masajcılar yok ama sahilde deniz manzaralı masajın tadı bir başka. Masajın dinlendirici etkisi dalga sesleri ile birleşince katlanarak çoğalıyor, seni alıp götürüyor.

Değişik bir şey mi yapmak istiyorsun, bir akşam 9’da sahildeki açıkhava sinemasına uğra. Biraz erken gidip önce yerini kap, sonra yan taraftaki pizzacıdan bir pizza al ve armutlara yayılıp dalga sesleri eşliğinde büyük ekranda filmin tadını çıkar.

Kendini sadece sahille kısıtlama, adanın iç taraflarında, ara sokaklarda gezin. El yapımı objeler, vintage ürünler satan dükkanları keşfet. Küçük bahçelere serpilmiş kafe ve restoranları bul. 

Adanın iç taraflarında, ara sokaklarda gezin.
Favori restoranlarımdan bazıları
  • Grens&Beens: Porsiyonlar büyük, yiyecekler her zaman taze ve siparişle birlikte sıfırdan hazırlanıyor. Bu nedenle çok çok acıkmadan gitmekte fayda var.
  • Roast House: Uzakdoğu’nun bu kıyılarında lezzetli kırmızı et bulmak biraz zor. Bu arada buralarda yiyeceğin beyaz etin hiç tatmadığın kadar güzel olduğunu belirtmek lazım. Eğer kırmızı et yemeden duramayanlardansan adres burası. İthal etlerle yapılan aşırı lezzetli hamburgerleri var, yemek saatinde çok kalabalık olduğu için erkenden gitmek gerekiyor.
  • Regina Pizza: Adanın en lezzetli pizzası burada. Mekanın sessizliği ve ortamı da çok güzel, adadaki küçük İtalya köşesi burası.
  • The Night Market: Bir akşam çok acıkmışken buraya uğra. Yerel sokak yemeklerini keşfet. Bol soslu ve acılı barbeküler, tatlılar ve meyve seçeneklerini bulabileceğin bu pazarda her şey taze ve ucuz.

Aklında olsun:

  • Adada, homestay ismi verilen oda&kahvaltı seçeneği sunan pansiyonlar popüler. Ada küçük olduğu için konaklama seçenekleri sınırlı, en önemlisi de konaklanacak yerlerinin çok az bir kısmının internette listelenmiş olması. Bu yüzden önceden internetten yer ayırtmak iyi bir seçenek olmayabilir, kendi kendine pek de kalacak bir yer yok demiş olabilirsin. Eğer kalacak yerini ayarlamadan gezmek midene ağrılar girmesine sebep olmuyorsa adaya iner inmez ara sokaklardaki seçenekleri gezip hoşuna giden bir yer bulabilirsin. Kliması veya vantilatörü, hele de balkonu olan bir yer bulursan kaçırma, sıcak bir vahadaki cennet köşeyi bulmuşsun demektir.
  • Adada kalacağın süre için bir bisiklet kirala, sıcakta kumlarda yürümek seni aktivitelerden yıldırmasın. Kiraladığın bisikletin renginden, numarasından ve kilidi olduğundan emin ol, onlarca bisiklet arasında hangisinin senin olduğunu bulmak zorlu olabiliyor. Sepeti olan bir bisiklet seç, akşamları feneriyle yolu aydınlatmak için telefonunu sepetine koyup rahatça ilerleyebilirsin. 

İlginizi çekebilir: Bali’nin ortasında, dağların tepesinde, palmiye ağaçlarının arasında: UbudBali’

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Gökçe Argun: Büyük küçük kaçamaklarla yeni yerler keşfetmekten daha güzel ne olabilir? Daha önce yürünmemiş sokakların, henüz tadılmamış yemeklerin heyecanı yaşanmalı diye çıktığım yollarda kuşlara özenip uçaktan atladığım, uzak bir köyde sessizce oturup iç sesini duymaya çalıştığım ya da okyanusa dalıp köpek balıklarını gözetlediğim anlar deneyimlerimin en vazgeçilmezleri. Bu hikayelerden etkilenip de yola düşenlerden biri neden sen olmayasın?

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale