X

Gıda peyzajı: Bahçenizi süs bitkileri yerine yenilebilir besinlerle donatın

Çoğu insan için peyzaj düzenlemesi, tamamen dekoratif amaçlı bir eylemdir. Başka bir ifadeyle, evlerimizin çevresini her şeyden çok görsel olarak bir etki yaratmak için tasarlarız. Bunun sonucunda da harika görünen ama bunun dışında başka hiçbir amaca hizmet etmeyen kusursuz çimler ve renkli çiçekler elde ederiz. Eğer bir an durup bunun hakkında düşünürseniz, sadece evimizin dışını güzelleştirmek için bitkileri kullanmanın ve bakımları için önemli miktarda para, zaman ve emek harcamanın savurganlık olduğunu fark edersiniz. Peki, öyleyse ne yapacağız?

Son zamanlarda, evinizin çevresinde geleneksel peyzaj düzenlemesine karşı yükselen bir alternatif var: Foodscaping veya gıda peyzajı. Bu, oldukça basit bir konsept: Bahçenizi güzel görünen ancak başka bir işlevi olmayan bitkiler yerine, aynı zamanda işlevsel olan yenilebilir bitkilerle (sebzeler, yenilebilir çiçekler, meyve ve yemiş ağaçları, otlar gibi) doldurun! Unutmayın; tamamen dekoratif amaçlı bahçecilik kaynakları ve parayı israf eder. Bunun yerine bahçenizde küçük ve hoş görünen bir çiftlik kurabilirsiniz.

Gıda peyzajının faydaları

Gıda peyzajı, yukarıda da kısaca değindiğimiz gibi geleneksel peyzaj düzenlemesine göre birçok avantaj sunar. Bu avantajlardan bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Taze yiyecekler: Gıda peyzajı ile çevre düzenlemesinin yanı sıra sizin ve ailenizin tadını çıkarabileceği taze, organik yiyecekler yetiştirmiş olursunuz.
  • Para tasarrufu: Kendi besinlerinizi yetiştirmek ciddi miktarda bütçe tasarrufu elde etmenizi sağlar.
  • Su tasarrufu: Çimler ve diğer çevre düzenlemeleri önemli miktarda suya ihtiyaç duyan dekorasyonlar olabilir. Gıda peyzajı ise su kullanımını ciddi seviyede azaltabilir.
  • Çevre dostu: Gıda peyzajı ile çevreye olan olumsuz etkinizi dolaylı yollardan azaltmış olursunuz. Örneğin kendi sebzelerinizi yetiştirdiğiniz için artık markete gitmek için daha az araba sürer ve ürünleriniz için daha az ambalaj kullanırsınız.

Çoğu insan yenilebilir bitkilerin, geleneksel peyzaj bitkilerinin görsel güzelliğine kıyasla daha zayıf olduğunu düşünse de, harika görünen aynı zamanda da yukarıdaki tüm faydaları elde edebileceğiniz bir bahçe tasarlamak o kadar da zor değildir.

Gıda peyzajı nasıl yapılır?

Gıda peyzajının en önemli yönlerinden biri, bunun “ya hep ya hiç” yekpare bir kavram olmamasıdır. Halihazırda peyzaj düzenlemeniz varsa, buna zaman ve para yatırdıysanız veya gıda peyzajının umduğunuz gibi sonuçlanacağından emin değilseniz, küçük adımlarla başlayabilirsiniz. Örneğin, bahçenizin kenarlarına yenilebilir bitkiler dikmeyi tercih edebilirsiniz; marullar bunun için harikadır ve nispeten az bakım gerektiren herhangi bir bitki kenar görevi görebilir. Hem de bu tür küçük bir adımla başlamak, evinizin çekiciliğini yok etme endişesi yaşamamak ve var olan peyzajı bozmak zorunda kalmamak anlamına gelir.

İster böyle küçük bir adımla başlamayı ister radikal bir kararla bahçenizi faydalı bir çiftliğe dönüştürmeyi planlayın, gıda peyzajı yalnızca süs amaçlı bitkiler yerine yenilebilir bitkiler dikmek kadar kolaydır. İşte başlamak için yapabilecekleriniz:

1. Sevdiğiniz besinlerle başlayın

Gıda peyzajının bütün amacı, çevre düzenlemesini daha kullanışlı hale getirmektir. Bu yüzden tüketmeyeceğiniz besinleri dikmenin ve büyütmenin bir anlamı yok. Bunun için diyetinizde temel olan sebzeleri düşünün ve işe onlarla başlayın. Elbette buna karar vermek için yaşadığınız bölgede hangi besinlerin iyi yetişeceğini de bilmeniz gerekir.

2. Aynı tasarım ilkelerini uygulayın

Yenilebilir bitki ve sebzelerin güzel görünmemesi gerektiği gerçekten bir efsanedir. Diyetinizde tükettiğiniz yenilebilir bitkilerin listesini hazırladıktan sonra, daha geleneksel bir peyzaj düzenlemesindeki gibi renk ve boyut içeren bir manzara oluşturabilirsiniz. Bunu yaparken bağlı kalmanız gereken bir kural yok. Estetik hedeflerinize ulaşmanın başka yolu yoksa, yenilebilir ve yenilebilir olmayan bitkileri bahçe tasarımınızda birlikte kullanabilirsiniz. Gıda peyzajının ekonomik ve çevresel faydalarından biraz yararlandıktan sonra, istediğiniz görselliği yaratmak için daha fazlasını yapabileceksiniz.

3. Çoğu yenilebilir bitkinin yıllık olduğunu unutmayın

Çevre düzenlemenizin daha uzun ömürlü olmasını sağlamak için yine uzun ömürlü ve dayanıklı bitkileri kullanmak isteyebilirsiniz. Ancak besin alanında yetiştireceğiniz bitkilerin çoğu yıllık olacaktır. Aslında bu, onlara sonsuza dek bağlı olmak zorunda kalmayacağınız anlamına gelir. Eğer büyüme şeklini beğenmez veya yetiştirmek için yanlış besinler seçtiğinizi fark ederseniz gelecek yıl başka bir şey ekebilirsiniz.

4. Fayda odaklı düşünün

Kavun, domates gibi asma olarak yetişen bitkiler, güzel bariyerler oluşturmak için eskrim üzerinde kullanılabilir. Enginarlar ciddi şekilde uzar ve güzel çiçeklere sahiptir, bu da onları bahçeye renk katmak için harika seçenekler haline getirir. Çilek ise zemin örtüsü için harika bir seçim olabilir.

Gıda peyzajı ile işlevsel, ekolojik ve üretken bir bahçe yapmak mümkün

Görüldüğü üzere, gıda peyzajı ilkesi oldukça basit. Özünde tamamen yenilebilir bitkilerin yetiştirildiği bahçe tasarımlarını içeriyor. Siz de kendi yenilebilir bahçe düzenlemenizi yaparak organik, taze, lezzetli ve ucuz yiyecekler üretmenizi sağlayacak fonksiyonel ve ekolojik bir yaşam ortamı oluşturabileceksiniz.

Ceviz ağaçları, meyve ağaçları ve çalılar, çok yıllık veya tropik sebzeler, otlar, yenilebilir çiçekler ve şifalı bitkiler; bunlardan herhangi biri veya tamamı yenilebilir çevre düzenlemenizde yer alabilir. Her biri, çok az bakımla, her yıl bol miktarda sebze ve meyve yetiştirme yeteneğine sahiptir. Tıpkı permakültürde olduğu gibi gıda peyzajı da tüm canlılara saygılı, müdahalelerin minimum düzeyde olduğu sürdürülebilir bir ekosistemdir.

Son olarak, gıda peyzajı konusunda faydası olabilecek bazı ipuçlarını şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Evde gıda peyzajı oluşturmak konusunda başarılı olmak istiyorsanız, bahçenize meyve ağaçları diktiğinizden emin olun. Bunu yapmak alan kullanımını en üst düzeye çıkarmakla kalmaz; aynı zamanda ağaçlar bir bahçenin omurgasını oluştururlar. Çünkü bir bakıma, ağaçlar sayesinde daha sonra yenilebilir bitkileri kolaylıkla yerleştirebilirsiniz.
  • Kentsel bir ortamda yaşıyorsanız ve bahçeniz özellikle küçükse, C vitamini açısından zengin, yenilebilir tatlı meyveler üreten, güzel alacalı yapraklara sahip ve tırmanan bir meyve türü olan dayanıklı kivi ağacı dikmeyi düşünebilirsiniz.
  • Birçok meyve çalısı türü de gıda peyzajına kolayca dahil edilebilir. Yaban mersini ve ahududu, bunların en popüler olanlarıdır.
  • Eğer bir smoothie aşığıysanız lezzetli smoothie’ler yapmak için en sevdiğiniz bitkilerden bazılarını içeren küçük bir bahçe yapa bilirsiniz. Hatta onları mutfağınızın yakınındaki balkon veya terasınızdaki kaplara dikmeniz yeterli. Çilek, fesleğen, ıspanak, zencefil; bunların en kolayları arasındadır.
  • Elbette gıda peyzajınızı, ücretsiz bir açık büfe olarak görecek bazı canlılardan korumak için de adımlar atmanız gerekecek. Bu adımlar, bahçenize birçok hayvanın kaçacağı nane veya sarımsak ekmekten sağlam ve görünmez çitler kullanmaya kadar gidebilir. Bunu, başlangıçta bahçenizi oluşturmadan önce tasarlamak da oldukça iyi bir fikirdir.

Kaynaklar: lifehacker, gardenculturemagazine

İlginizi çekebilir: Doğayı evlerimize taşıyan biyofilik tasarım nedir? Nasıl yapılır?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale