X

Gezegenimiz Dünya’yı oluşturan ve biçimlendiren 25 olay

Dünyamız yaklaşık 4,5 milyar yıl önce oluşmasından günümüze kadar geçirdiği pek çok değişim, pek çok olgunlaşma aşaması var. Biz de dünya ile ilgili olayları anlatmaya toz ve gaz bulutundan başlıyoruz; ama bu kez mecazi anlamda değil, gerçekten!

Gezegenin ortaya çıkışı

4,5 milyar önce genç bir yıldız olan Güneş’in etrafındaki toz ve kaya bulutunun dönerken çarpışıp birleşmesiyle Dünya ortaya çıktı. Yerçekimi sayesinde çevresindeki kayaları da toplayarak büyüyen Dünya böylece oluşmuş oldu ve bir süre sonra gezegene çarpan bir meteorun kopardığı bir parça da uydumuz olan Ay’ı oluşturdu.

İlk organizmalar

Canlıların tarihi tam olarak bilinemese de, bulunan fosiller 3,5 milyar yıl önce ilk tek hücrelilerin ortaya çıktığını gösteriyor. Ilık bazal ortamda, suyun bulunduğu yerlerde başlayan yaşam ile ilgili ne yazık ki çok fazla bilgi edinilemedi.

Fotosentez

Dünya’nın en büyük enerji kaynağı Güneş’tir ve enerji, yaşamın devamlılığı için zorunlu bir gereklilik. Güneş ışınlarını enerjiye çevirmek, Dünya üzerinde ortaya çıkan ilk mikroorganizmaların yapabildiği bir şeydi ve insanlık, keşfettiği bu sürece fotosentez adını verdi. Klorofilli bitkilerin günümüzde yaptığının aksine bu ilk organizmalar oksijen açığa çıkarmıyordu, dolayısıyla Dünya’yı çevreleyen gazlar içinde oksijen yoktu.

Kıtaların oluşumu

Yaklaşık 3 milyar yıl önce tektonik hareketlerle Dünya yüzeyinde kırılmalar gerçekleşti ve büyük kara parçaları birbirinden ayrıldı ya da bir diğerinin altına girerek farklı yeryüzü şekilleri oluşturdu. Zaman içinde pek çok kez, ancak çok uzun sürelerde şekil değiştiren bu kara parçalarına kıta adı verildi.

Solunabilen hava

Dünya tarihinin ilk yarısı, daha önce de söylediğimiz gibi havada oksijen olmaksızın geçti. Ancak daha sonraları bakteriler karbondioksit ve suyu birleştirerek şeker ve oksijen meydana getirmeye ve bu oksijeni salmaya başladılar. Zaman geçtikçe hava oksijen açısından zenginleşti.

Kompleks hücreler

İlk canlı organizmalar günümüzdeki bakteriler gibi basit hücrelerdi; ancak Dünya yaşlandıkça ökaryot adı verilen daha karmaşık hücreler oluştu. Şu an tüm bitki hayvan ve insanlar bu kompleks hücrelere sahip. Çevrelerindeki bakterileri endosimbiyoz adı verilen bir süreçle kendi içlerine alan hücreler, onları günümüzde mitokondri adını verdiğimiz yeni bir enerji üretim merkezine dönüştürdüler.

Bölünerek çoğalmaya son

Yine tam tarihi bilinmemekle beraber 1,8 milyar ila 800 milyar yıl öncesinde bir ara, bazı organizmalar basitçe bölünerek çoğalmaktan vazgeçti ve eşleşme – çiftleşmeler başladı. Bu şekilde çoğalmaya başlayan canlılardan bilinen en eski örnek, 1,2 milyar yıl öncesine ait, spor (seks hücresi) oluşturmuş kırmızı alglere ait fosiller.

Büyük organizmalar

Dünyayı şekillendiren bir diğer olay da şüphesiz, tek hücrelilerin Dünya üzerindeki mutlak hakimiyetinin yaklaşık 2,1 milyar yıl önce son bulması oldu. Farklı türlerde organizmalar gruplaşarak evrimleşti ve organları oluşturmaya başladı. Önce bitkiler, sonra hayvanlar meydana geldi.

Dünya’nın donması

850 ila 635 milyon yıl önce Dünya, 200 yıllık bir zaman diliminde iki kez tamamen dondu. İkinci donmanın, ilk kompleks hayvanların ortaya çıkmasına olanak sağladığı düşünülüyor.

Büyük evrimsel gelişmeler

Bazı evrimsel gelişmeler daha ziyade “zıplama” sözcüğünü hak ediyor. Milyarlarca yıl içinde gerçekleşen önceki olayların aksine, şu an bilinen neredeyse tüm hayvanların birkaç milyon yıl içinde ortaya çıkması gibi (yaklaşık 500 milyon yıl önce).

Karaya çıkış

Suyun içinde ya da sulak alanlarda ortaya çıkan ve gelişen hayvanların karaya çıkmaya başlaması da 500 milyon yıl öncesine dayanıyor. Hayvanlar avcılardan uzak, korunaklı yerler bulmak ve yumurtalarını bırakmak niyetiyle karaya çıktığında bitkiler çoktan oradaydı. Alg (yosun) ile başlayan bitki evrimi kısa sürede yüzlerce farklı cins ve tür ile farklılaştı.

Ordovisyen yok oluş

460-430 milyon yıl önce Dünya, Ordovisyen dönem denen, canlı organizmaların tam anlamıyla serpildiği bir dönem geçirdi. Bu dönemin sonlarına doğru ciddi ve hızlı şekilde düşen sıcaklık ile, kutuplardan başlayarak büyük buz kütleleri oluşmaya başladı. Dünya üzerindeki yaşamın çoğu hala suyun altında devam ettiğinden, deniz canlılarının yaklaşık yüzde 85’i yok oldu ve denizlerde balıklar çoğunluğu elde etti.

Yüzgeçlerden bacaklara

500 ila 400 yıl önce karaya çıkmaya başlayan hayvanların ilk örnekleri böceklerdi. Böcekleri, semendere benzeyen ve Tiktaalik adı verilen omurgalı hayvanlar izledi. Kara hayatına adapte olarak yüzgeçleri bacaklara evrimleşen Tiktaalik’lerin dört bacaklı olduğu ve günümüz amfibilerinin, sürüngenlerinin ve memelilerinin atalarından olduğu düşünülüyor.

Sürüngenlerin evrimi

Paleozoik Buz Çağı’nın sonlarına doğru Dünya’ya bakan biri, ilk sürüngenleri görebilirdi. Amfibilerden evrimleşen sürüngenlerin, atalarının aksine sert derileri vardı ve yumurtaları, karaya bırakılmaya uygun şekilde kalın kabukluydu. Bu avantajlar sayesinde çoğalıp korunmaları kolaylaşan sürüngenlerin kara hayatının hakimi olmaları gecikmedi.

Süper Kıta’nın oluşumu

300 milyon yıl kadar önce Dünya üzerindeki kıtalar son bir kez bir araya gelerek Süper Kıta adı verilen tek devasa kıtayı oluşturdular. Panthalassa adı verilen ve tüm yeryüzünü kaplayan bir okyanus ile çevrili olan Süper Kıta 125 milyon yıl kadar varlığını sürdürdükten sonra tekrar parçalara ayrıldı ve günümüz kıtalarının ilk halleri ortaya çıkmış oldu.

Mega patlama!

250 milyon yıl kadar önce Permian Çağı’nın sonunda, sürüngenler halen kara üzerindeki hakimiyetlerini sürdürürken Dünya büyük yok oluş hamlelerinden birini geçirdi. Gezegenin en büyük patlaması olan ve volkanik bir patlama olduğu düşünülen mega patlama ya da “Permian yok oluş” sonucunda deniz ve kara canlılarının yüzde 96’sı ortadan kalktı. Bu olay sonucunda ilk dinozorlar ortaya çıktı.

İlk memeliler

Dinozorlar çeşitlenir ve çoğalırken, ilk memelilerin de ortaya çıkmaya başlamasının tarihi yaklaşık 220 milyon yıl öncesine dayanıyor. Cynodont denen kertenkelemsi yaratıklardan evrimleştiği düşünülen ilk memeliler küçük ve muhtemelen sadece geceleri aktif olan canlılardı.

Triyazik yok oluş

Nedeni bilinmeyen Triassic yok oluş sonucunda tüm canlıların yüzde 80’i ortadan kalktı (yaklaşık 201 milyon yıl önce). Bu olayın ardından hayatta kalan canlıların, özellikle de baskın kara canlılarının devasa boyutlara ulaştığı, ağırlıklarının 60 tonu bulduğu biliniyor.

İlk kuşlar

Kanatlı dinozorlardan evrimleşen kuşlardan en eskisi Archaeopteryx olup 150 yıl önce yaşadığı biliniyordu. Ancak son yıllarda Çin’de bulunan yeni fosiller 150 yılı biraz daha aşkın Xiaotingia ve Aurornis adında iki tür daha olduğunu gösterdi.

Bitkilerin büyük (ve hoş) evrimi

Kara bitkilerinin tarihi 465 milyon yıl öncesine dayanmasına rağmen, çiçeklerin oluşması oldukça yeni. İlk çiçekler yaklaşık 130 milyon yıl önce, dinozorlar henüz yok olmamışken ortaya çıktı. Çimlerin oluşumunun ise 70 milyon yılı biraz aşkın bir süre önce oluştuğu düşünülüyor.

Dinozorların yok oluşu

Dünya tarihindeki beşinci büyük nesil tükenmesi olayı, yaklaşık 65 milyon yıl önce Dünya’ya bir meteorun düşmesi sonucu gerçekleşti. Şu an Meksika’nın bulunduğu yere düşen bu meteorun çarpmasından çok, ortaya çıkan toz ve gazların Güneş ışınlarını engellemesi sonucu etki büyük ve uzun süreli oldu; pek çok canlı yok oldu. Dünya tarihine göre hızlı denebilecek bir süreçte yaşayıp, çeşitlenip yok olan bir tür olan dinozorların da nesli bu süreçte tükendi.

İlk primatlar

İnsanların da atası olan primatların ortaya çıkışı 60 ila 55 milyon yıl öncesine dayanıyor. Dinozorların nesli tükendikten sonra, memeliler yavrularını vücutlarında bir plasenta içinde büyütmeye başladılar, tıpkı insanların şu an yaptığı gibi. Bu memeliler ilk maymun ve primatlardı ve şu an bildiğimiz maymunların yaklaşık onda biri kadar küçüklerdi.

C4 Fotosentezin başlaması

Bitkiler yeryüzündeki varlıkları başladığından bu yana fotosentez yapıyorlardı, ancak bunun daha etkili bir yöntemini bulmaları yaklaşık 35 milyon yıl öncesine dayanıyor. C4 fotosentez adı verilen bu mekanizma sayesinde yüksek ışık, sıcak, tropik özelliği sahip ortamlarda da yaşamını sürdürebilen, daha dayanıklı bitkilerin evrim yolu açıldı.

İnsanlığa doğru

Yaklaşık 25 milyon yıl önce Afrika’da yaşayan ape “insana benzeyen maymun” olarak adlandırıldı. Bu tür 7 milyon yıl kadar önce iki farklı evrim yoluyla insanları ve modern maymunları oluşturdu. Maymunlarla, özellikle de şempanzelerle olan genetik benzerliğimizin nedeni de bu.

Düşünen maymun

İnsan adını verdiğimiz Homo Sapiens türünün tarihi Dünya’ya göre çok çok yeni. Bugünkü anlamıyla insan yaklaşık 200.000 yıl önce Afrika’da evrimleşti ve diğer kıtalara yayıldı. Düşünebilen ve farklı iletişim kanallarından yararlanabilen bir canlı olan insan, aynı zamanda bu Dünya tarihini ortaya koyan ilk canlı olma özelliğini taşıyor.

 

İlginizi çekebilir: Daha yaşanabilir bir dünya için alabileceğiniz 10 su tasarrufu önlemi

Kaynaklar:
BBC
Evrim Ağacı

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale