X

Gerçek longevity nerede saklı?

Longevity, bugün sağlık sektörünün ya da sağlıklı yaşamın hangi kavram size cezbedici geliyorsa, en popüler kavramı. Long uzun, vital yani yaşam anlamına gelmekte ve longevity uzun yaşam olarak bugün karşımıza çıkmakta olan bir kavram. Aslında insanın özellikle de son yıllarda gelişen teknoloji, artan stres düzeyi, dünya kaynaklarının tükenişinin artışa gitmeye başlamasından beri uzun yaşam konusunda biraz daha hırslı ve çaba içerisine girdiğini görmekteyiz.

Bugün pek çok farklı vücut içi-dışı, hücre içi-dışı, içeriden ve dışarıdan etki yaratmaya çalışan birçok sağlık çalışmasında muhtemelen longevity kavramını duymuşsunuzdur. Hatta pek çoğunu belki de uygulamış olabilirsiniz veya uygulamayı düşünüyor olabilirsiniz. Belki de neler yapacağınız konusunda kafanız karışık da olabilir. Ben bu konuyu yine vücudun temel işleyiş sistemlerinden ele alacağım. Nedir bu sistemler?

Temel olarak ele alırsak kas-iskelet sistemi, sinir sistemi, endokrin sistem (hormonlar) kalp ve dolaşım sistemi, solunum sistemi gibi ele alabiliriz. Vücut bağımlılık modeliyle çalıştığı içinde herhangi bir sistemdeki en ufak etki bütün işleyişi ve diğer sistemleri olumlu ve olumsuz olarak etkileyebilir. Burada içerinden ve çevreden gelen her türlü etkiye karşı vücut adaptasyon gerçekleştirir. Bu sistemler arasında kod yazmayı, değiştirmeyi, geliştirmeyi ve bunların iletişimini de sinir sistemi sağlar. Sinir sisteminin ne kadar önemli olduğunu işleyişinin detaylarını da yine eski yazılarımda bulabilirsiniz.

Buraya ufak bir not birçok yazımda eski yazılarıma gönderme yapıyorum, çünkü çoğu konu birbiriyle bağlantılı ve bazı yazılarda o konu ile ilgili daha fazla detaylar üzerinde duruyorum. O yüzden bağlantılı şekilde okumanızda ya da bu konuya yakın konular var mı bakmanızda fayda var. Şimdi diğer bir kavramımız stres, özellikle de kontrollü stres.

Kontrollü stres düzeyine maruz bıraktığımız her vücut sistemi bizim en önemli ve güzel özelliğimiz olan adaptasyonu ortaya çıkaracaktır. Adaptasyon kavramı işleyişimizin ve benim göz bebeğim. Bu bütün evrenin ve işleyişimizin en güzel özelliği. Sistemin işleyişini ve kendi içinde yaşadığımız bize özel olan beden işleyişini ne kadar iyi anlarsak hayatımızı da şekillendirmemiz o kadar kolay olacaktır. Ortak özelliklerimiz olsa da hepimizin bedeninin işleyişi ve adaptasyonunun bize özel olduğunu anlamamız gerek. Dolayısıyla da eğer bu longevity kavramı üzerinde çalışacaksak önce kendi bedenimizin işleyiş ve durumunu keşfetmek sonrasında bize uygun yol haritasını çıkarmamız gerekli. Egzersiz, soğuk, sıcak, nefes, frekans, testler, tahliller, serumlar, takviyeler, beslenme yöntemleri denerken sizin yapınıza, karakterinize, bedeninize, ruhunuza, adaptasyon yeteneğinize uygun ve sürdürülebilir bir harita oluşturmanız önemli. Burada önemli olan konu nedir? Genel hatlarıyla başta saydığımız vücut sistemleri için gelişim ortamı oluşturmak. O zaman birkaç maddeyle kafa karıştırmadan geneli toplayalım.

1. Hareket

Hareket > Egzersiz > Antrenman > Spor

Bu kavramlar birbirinden farklıdır. Hareket ile bütün sistemler üzerinde etki oluşturabileceğimize göre size uygun sürdürülebilir hareketler ortamı yaratın ve bunun stres seviyelerini giderek ufak ufak artırın. Bunları düzenli programlı ve bir amaç uğruna yaptığınız takdir hareketleriniz egzersiz ve antrenman programlarına dönüşecektir. Eğer işin içine biraz da rekabet koyarsanız o zaman yaptığınız şeyler spora dönüşecektir.

2. Beslenme

Burada sizlere popüler kültür ve dünyadaki gıda kıtlığının artması ve sosyal medya sayesinde popülerleşen saçma sapan herhangi bir mucizevi bir beslenme önermeyeceğim. Sadece hiçbir gıdanın öcü olmadığını bilin yeter. Modern Tıp, Farmokoloji ve Toksikoloji alanın öncülerinden Paracelsus’un bir sözünü hatırlayalım. Her şey zehirdir ve hiçbir şey zehir değildir, önemli olan dozudur. Sizin bedeniniz veya birçok kişinin bedeni bir tarza adaptasyon gösterebilir ya da göstermeyebilir.  Buralar uzun konular kafa karıştırmadan biz genel hatlarına geri dönelim.

Protein, karbonhidrat ve yağlar bunlar temel makro besinlerdir. Vücudunuzun enerji ihtiyacına göre özel bir sağlık probleminiz yoksa sağlıklı kaynaklardan oluşan dengeli bir enerji girdisi (besinler), enerji çıktısı (hareket) planlaması oluşturun ve bunlar nedir öğrenin. Sürdürülebilir beslenme alışkanlığı kazanmak için bu kavramları bilmeniz çok yardımcı olacaktır. Sert, katı, keyifsiz herkesin yaptığı size mutluluk vermeyen popüler beslenme programlarından ve diyetlerden uzak durun. Keyif aldığınız, sürdürülebilir olan ve size uygun olanı bulmaya çalışın.

3. Uyku (Dinlenme)

Bugün araştırmalar gösteriyor ki yeterli dinlenme ve uyku alışkanlığı pek çok sağlık probleminin önleyicisi olabilir ve bütün vücut sistemlerinizin en büyük destekçisi ve koruyucusu olabilir. Aynı zamanda negatif uyarıcısı da olabilir. O yüzden kaliteli bir uyku ortamı ve düzeni oluşturmaya gayret edinelim. Kaliteli bir uyku içinde en büyük yardımcımız yine düzenli hareket etmek olacaktır. Enerji harcama düzeni varsa genellikle kendiliğin uyku düzeni oluşur.

Bunun yanı sıra yardımcı temel dikkat edebileceğiniz şeyler:

  • Oda sıcaklığı ve hava kalitesi
  • Işık kontrolü
  • Gürültü seviyesi
  • Rahat bir yatak ve yastık seçimi
  • Rutin ve alışkanlıklar
  • Elektromanyetik alanları azaltmak
  • Kafein ve ağır yiyeceklerden kaçınmak

4. Psikolojik adaptasyon

Bedenimizin gün içerisinde dışarıdan veya içeriden almış olduğu stres uyarı ve girdisinin düzeyi. Gün içerisinde çevresel faktörler (iş, hava, ilişkiler, şehir hayatı vb.) aldığımız uyarının bedenimiz üzerinde yarattığı fazla stres. Bunun içinde kendinizi ve bedenimizdeki yükü rahatlatabilecek nefes, meditasyon, kitap okumak, sevdiğiniz biriyle sohbet etmek, duş alma, toprağa basma vb. aklınıza gelebilecek, vücut stres yükünü düşürecek çalışma ve aktiviteler, size en temel longevity sistemini hazırlayacaktır.

Doğayla ve evrenle bağlantısı yüksek, bolca hareket eden, daha az katkı maddesiyle beslenen özellikle de daha az yapay çevresel strese maruz kalan insanlığa baktığımızda vücut sisteminin daha sağlıklı olduğunu sanırım, tarihten anlayabiliriz. O yüzden başkalarının yolculuklarından esinlensek, ilham alsak bile kendi beden yolculuğumuzun keşfine çıkmamız ve biraz da ışık olması dileğiyle…

İlginizi çekebilir: Kutuplarda tamamlanan duygular

Mert Bağ: Merhabalar, ben Mert Bağ. Erken yaşlarda ilk olarak voleybol branşını hayatıma kattıktan sonra basketbolla tanıştım ve uzun yıllar basketbol ve voleybol branşlarında çeşitli takımlarda oynadım. 2012 yılında aktif sporculuk hayatımı bırakarak, Marmara Üniversitesi Spor Yöneticiliği bölümünü bitirdim. Üniversitedeyken pazarlama, iletişim ve psikoloji alanlarında daha çok uzmanlaşmaya çalıştım ve birçok farklı spor branşını da tecrübe etme şansı buldum. Kısa bir süre spor pazarlaması alanında çalıştıktan sonra, 2017 yılından itibaren insan bedeni üzerine egzersiz, nefes, fiziksel ve zihinsel beden travmaları gibi alanlarda yurt içinden ve yurt dışından eğitimler alarak bu alanlarda çalışmaya ve kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Kendi bedensel travmalarımı çözmek adına çıktığım bu yolculukta çok fazla farklı keşiflerin içerisinden geçtim ve insanı anlamaya dair her bilimsel alanın içerisinde dolanmaya çalışıyorum. O yüzden burada yazmaya, sizlerle paylaşmaya çalışacağım şeylerde kendi geçtiğim yollardan, bu yolda karşılaştığım farklı öğrencilerim ve danışanlarımla tecrübe ettiğimiz deneyimlerden, araştırmış olduğum farklı konulardan bahsetmek olacak. Bir gün psikoloji ile ilgili bir yazıya denk gelmişken, bir sonraki yazıda egzersiz, bir sonrakinde biyolojiden, bir başka yazıda nefesten bahsetmiş olabilirim sizlere, insanın işleyişi ve bağlantılı olduğu veya yoldayken karşılaşmış olduğum ne varsa bütün bu deneyimleri sizlerle paylaşacağım. Bu uzun ince karışık bir adamın insanı, işleyişi ve evreni keşfetmek adına çıkmış olduğu bir serüven, bu serüvenin içerisinde durağımız şu anda burası. Burada olmaktan umarım siz de keyif alırsınız.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale