X

Generative AI nedir?

Neredeyse herkes günlük hayatına yapay zekayı dahil eder oldu. Bazı insanlar, akıllı telefonlarındaki yapay zeka destekli asistanlara komut vererek istedikleri insanları herhangi bir tuşa basmadan arayabiliyorlar. Bazı kişiler de ChatGPT’ye yemek tariflerinden kodlama ipuçlarına kadar pek çok alanda danışmayı tercih ediyor. Bu örnekleri temelde yapay zeka konsepti altında toplasak da ChatGPT gibi doğal dili anlama yeteneğine sahip yapay zeka araçları Generative AI (GenAI) yani üretken yapay zeka olarak biliniyor. Bu yazımızda, Generative AI’nın ne olduğunu ve detaylarını sizler için kaleme aldık.

GenAI nedir?

Yapay zekanın bir alt dalı olan GenAI, bilgisayarların özgün içerikler yaratmasını sağlıyor. Bu yapay zeka teknolojisi, şarkı, resim, video, fotoğraf ve hikaye gibi pek çok eseri kendi başına üretme yeteneğini bilgisayar sistemlerine sunuyor. Bilgisayarların sadece veri analiziyle kısıtlı kalmasını engelleyen GenAI, onların yeni içerikler oluşturmasını destekleyerek insan benzeri yetenekleri açığa çıkartıyor.

Deri öğrenme tekniklerine ve özel olarak tasarlanmış modelleme yaklaşımlarına dayanan GenAI, çok büyük miktarda veriyle eğitiliyor. Bahsi geçen veriler, yeni örnek oluşumu için bir öğretmen görevi görüyor. Örneğin, bir GenAI modelinin melodik tekno müzik türüne ait parçalar yaratması isteniyorsa bu araç bu türe ait en az bin tane örnekle besleniyor. Kısacası, bir GenAI modelinin hangi konuda içerik oluşturması isteniyorsa o konuya ait büyük bir veri havuzu oluşturuluyor ve bu havuza eğitmen rolü atanıyor.

GenAI ve geleneksel yapay zeka arasındaki farklar nelerdir?

Yapay zeka kavramı, GenAI konseptini içinde barındırsa da bu iki terim arasında belirgin farklılıklar bulunuyor. Yapay zekanın genel bir kavram oluşu ve GenAI’nin de daha spesifik bir yapıyla karşımıza çıkışı, bu farklılıkları somut bir şekilde gözler önüne seriyor.

Geleneksel yapay zeka bilgisayarların insan benzeri bir zekaya sahip olmasını hedeflerken GenAI onların yeni içerikler üretmesine odaklanıyor. Bu nedenle, GenAI modelleri yüksek oranda insan benzeri yaratıcılığa dayanırken geleneksel yapay zeka daha çok belirli görevlerin tamamlanmasını göz önünde bulunduruyor. Örneğin, yapay zekayla veri analizi yapılabiliyor veya çeşitli karar mekanizmaları çalıştırılabiliyor. GenAI ise müzik bestelemek, resim çizmek ve metin yazmak gibi daha yaratıcı ve sanatsal bir boyuta bağlı kalıyor.

Genel amaçları ve işlevleri açısından farklılık gösteren bu iki kavram, kullanım alanı konusunda da ayrılıyor. Geleneksel yapay zeka sağlık, finans, eğitim ve otomotiv başta olmak üzere pek çok sektörde kullanılıyor. GenAI ise içerik üretiminin yoğun olduğu tasarım, sanat ve oyun sektörü gibi alanlarda tercih ediliyor.

Günlük hayattan GenAI örnekleri

GenAI ilk bakışta çok uzak bir kavram gibi gözükse de bu teknoloji günlük hayatımızın pek çok noktasında karşımıza çıkıyor. Şimdi, bu teknolojiyle gün içinde nasıl etkileşimde bulunduğumuzu somut örnekler vererek açıklamak istiyoruz.

Akıllı telefonlarda bulunan otomatik metin tamamlama ve öneri sistemleri, GenAI’nin günlük kullanım örnekleri arasında yer alıyor. Bahsi geçen özelliğin açık olduğu telefonlar, bir mesaj veya email yazılırken kelimeleri otomatik olarak tamamlayabiliyor ya da yazılmakta olan kelimeye yakın sözcük önerileri sunuyor. Aynı durum, arama motorlarına bir şeyler yazılırken de gerçekleşebiliyor. Akıllı telefonlardaki bu özellik, bilgisayarlarda ve tabletlerde de bulunuyor ve bu cihazlar da otomatik olarak yazılan sözcükleri tamamlayabiliyor. GenAI sayesinde aktifleşen bu özellik, ilk olarak yazılmakta olan kelimeyi tespit ediyor ve ne yazılmak istediğini tahmin ederek tamamlayıcı veya önerici görevini üstleniyor. Bu teknoloji, dil modellemesi üzerine kurulu olup büyük veri setlerinin kullanılmasıyla hayata geçiriliyor.

Netflix, Spotify ve YouTube gibi streaming hizmetleri de GenAI’den destek alıyor. Bu platformlarda izlenen videolar ve dinlenen müzikler analiz ediliyor. Bu analiz sonucunda kullanıcıların ne tarz içeriklerle etkileşime girmeyi sevdiği tespit edilmiş oluyor. Daha sonra, platformlardaki öneri motorları yapılan tespitlerle kişiselleştiriliyor. Bu motorlar, kullanıcılara ilgilenebilecekleri içerik önerileri sunuyorlar. GenAI teknikleri sayesinde geliştirilen ve iyileştirilen bu öneri sistemleri, temelde kullanıcıların geçmiş tercihlerine ve davranışlarına bağlı kalıyor.

Google Assistant ve Siri gibi sanal asistanlar, GenAI ve NLP olarak bilinen doğal dil işleme teknolojilerini kullanarak insanlara yardımcı oluyor. Kullanıcılar, sorularını bu asistanlara soruyorlar ve bu teknolojiler de gerçek zamanlı olarak kendilerine sorulan soruları cevaplandırıyor. Sanal asistanlar ve chatbotlar, insan dilini anlayarak hava durumu sorgulamadan randevu ayarlamaya kadar pek çok konuda kullanıcılara yardımcı oluyor.

Yukarıdaki örnekler, GenAI’nin ne denli hayatımızın içine entegre olduğunu gösterir nitelikte. Bu noktada, teknoloji dünyasındaki gelişmeler sayesinde bu konseptin kullanım alanlarının daha da genişleyeceğini vurgulamak istiyoruz.

İlginizi çekebilir: Yapay zeka tabanlı 5 sağlık girişimi

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale