X

Genç nesil HipHop şarkıcıları hikayelerini iPhone 14 Pro ile anlatıyor

iPhone genç neslin sanatçılarına yaratıcılıklarını gösterebilecekleri yeni yollar sunuyor. Bu sefer de Türkiye’nin yeni çıkış yapan HipHop şarkıcıları iPhone ile kendilerini ifade etme özgürlüğünü yaşadı. İmkanları kısıtlı farklı yaratıcı seslere destek olmayı ilke edinen Apple “Anlatacak Bir Hikayem var” başlığı altında çıkış yapan genç nesil HipHop şarkıcılarının iPhone ile çekilen müzik videolarını duyurdu. Türkiye’de yükselen HipHop kültürüne destek olmak amacıyla başlatılan çalışmada Yalçın Birol’un “Önce Sen Dinle” platformundan çağrı yaptığı HipHop şarkıcılarının eserleri Türkiye’nin yaratıcı müzik insanları yetiştiren en deneyimli müzik eğitim kurumu İstanbul Teknik Üniversitesi Miam İleri Müzik Araştırmalar Merkezi’nin katkılarıyla Dolby Atmos destekli Uzamsal Ses teknolojisi ile kaydedildi. Projede duyurulan 5 yeni HipHop şarkısı bu hafta boyunca Apple Music Göz At bölümünde ve Hip-Hop kategori sayfasında ön plana çıkartılacak.

Bu projede “Önce Sen Dinle” adlı genç yetenek keşfetme platformu ile MC’ler, Beatmaker’lar ve yönetmenler bir araya getirildi. Genç yetenekler daha sonra, Türkiye’nin ilk Uzamsal Ses ve HipHop Atölyesi’nde İTÜ Miam İleri Müzik Araştırmaları Merkezi’nin destekleriyle çıkış parçalarını kaydetti. Video kliplerini ise sadece iPhone ile çekerek kendi hikayelerini anlatma fırsatı buldular. Böylece çıkış şarkılarının stüdyo kaydından, iPhone ile video klip çekimine kadar uzanan bu süreçte genç isimlere destek olarak, onlara profesyonel olarak hikaye anlatmanın ne kadar basit olabileceği gösterildi.

iPhone ile müzik videolarını çeken beş müzisyen Kars, Mithat Dalgıç, Nilhan, Palm J ve Xentix, çekimlerde iPhone kamerasının Hareket modu, Sinematik modu, ağır çekim ve loş ışık gibi farklı özelliklerine odaklandı.

iPhone ile çekilen Müzik videolarına buradan ulaşabilirsiniz:

Uzamsal Ses kayıtlarıyla şarkılara buradan ulaşabilirsiniz:

HipHop ile “Anlatacak Bir Hikayem Var”

Kars: Hiphop ile müziğin bana ait olduğunu hissedebiliyorum ve içimdeki isyankar çocuğu ortaya çıkarmasını seviyorum.

Mithat Dalgıç: Rap müzik diğer müzik türlerine göre hayata ve sokağa daha fazla yer ayırıyor. Bu nedenle bir sanatçının hayatını veya yaşamını anlatabilmesi için en uygun müzik türü haline geliyor. Çok küçük yaşlardan itibaren rap müzik dinleyerek büyüdüğüm ve sanatımla bir şeyler anlatmak istediğimden, benim için adeta çıkmaz bir sokak oluyor.

Nilhan: Hiphop samimiyet, içtenlik ve filtresizlik demek bana göre. Bana özgürlük, asilik ve dinamizmi ifade ediyor. Bu kelimeler benim müziğimi ve kişiliğimi de tarif etmek için kullanacağım kelimelerden olurdu aslında. Bu nedenle kendimi güzel ifade etmemi sağlıyor bu tarz. Hikayemi olabildiği en filtresiz halinde dinleyicime sunmamı, duygularımı en saf, samimi ve gerçek şekilde iletmemi sağlıyor.

Palm J: Hiphop’u kendimi iyi ya da kötü hissettiğimde üzerimde ki o enerjiyi atabildiğim bir alanım gibi düşünüyorum. Dışarıda gördüğüm şeylerden ve kendi yaşamımdaki yaşanmışlıklardan çevreme çok belli etmesem de etkilenen bir insanım ve daha çok kendi içimde yaşamayı tercih ediyorum. İşte tam olarak o içimdeki birikimi Hiphop ile dışarıya aktarabildiğimi düşünüyorum.

Xentix: Hiphop ile hikayemi anlatmak beni olabildiğinden daha fazla özgürleştiriyor çünkü ben ve benim gibi hiphop müzisyenleri büyük çoğunlukla sıfırdan kendi imkanlarıyla büyük işler başarıyorlar bu durum da beni normalden daha fazla motive ediyor.

Şarkıcı ve Yönetmenlerden Alıntılar

“Gelecekteki Ben”
Şarkıcı: Kars
Yönetmen: Lara Bulut

Gelecekteki Ben herkesin hayatındaki bu kısa zamanın bir çok seçimin kendisine bağlı olduğu, fakat kurulu olan düzen karşısına bir çok engel çıkardığı icin insanlardan artık bıktığını yorulduğunu ve bunun onu delirttiğini anlatan gelecekteki size haykırışı.

Kars: iPhone ile çekilen bir klipte rol almak çok eğlenceliydi ve kamera özellikleri beni oldukça şaşırttı. Beni en çok etkileyen Sinematik mod oldu ve ayrıca Hareket modu sayesinde gimbal kullanmadan inanılmaz derecede hızlı sahnelerde kamera kontrolünü çok iyi sağladığını düşünüyorum.

Lara Bulut: iPhone’un kamera kalitesi, çekim esnekliği ve kullanıcı dostu arayüzü sayesinde, yaratıcılığımı sınırlamadan istediğim görüntüleri elde etmemi sağladı. Özellikle Sinematik mode’dan büyük ölçüde faydalandım. Bu özellik, derinlikli bir görüntüleme sağlayarak sahnelere sinematik bir dokunuş kattı. Ayrıca mobil cihazların sağladığı hareketlilik ve kolay kullanım, çekimlerimize esneklik sağladı. Geleneksel olarak ilerleseydik, bu tarz profesyonel çekimler ve projeler için pahalı ekipmanlar ve büyük prodüksiyonlara ihtiyacımız olurdu. Ancak, iPhone gibi gelişmiş bir cihazla, herkesin kolaylıkla profesyonel kalitede içerik üretebilmesi mümkün hale geliyor.

“Aley”
Şarkıcı: Mithat Dalgıç
Yönetmen: Cenan Çelik

Altyapısında Türk Müziği’nin sevilen enstrümanlarından zurnayı kullanarak drill müziğe farklı bir soluk getirmeyi hedefliyor. Aynı zamanda belirli bir süre sonra hareketli bir hal alan “Aley” her kategoriden müzik dinleyicisinin ilgisini çekebilmek üzere tasarlanmış bir altyapıya sahip. Kirli bir vokal kullanımının hakim olduğu “Aley” ilginç perküsyonlarıyla da dikkatleri üzerine çekmekte.

Mithat Dalgıç: Genel olarak kliplerimizi ekibimizle birlikte kendimiz çekiyoruz. Çok büyük ekipmanlara ihtiyaç duyuyor ve bütün gün onları taşımak zorunda kalıyoruz. Bu klibimizde iPhone 14 Pro ile çalıştık. Bu kadar kullanışlı ve hafif bir cihazın, bu kadar profesyonel bir iş çıkartması çok büyük bir rahatlık sağladı. iPhone’un birbirinden farklı lensler barındırması bizi çok etkiledi. En çok keyif aldığımız Ultra Geniş Açı oldu. Rap kliplerinde kullanılan balık gözü sahnelere hiçbir çaba harcamadan direkt olarak ulaşabilmemizi sağlaması gerçekten büyük oranda kolaylık sağladı.

Cenan Çelik: Kariyerimde çoğunlukla Rap klibi olması dolayısıyla, bir çok Rap müzisyenleriyle çalıştım. Benim görüntü oluşturma tarzıma “kirli” görüntünün daha çok yakıştığını düşündüğüm için kurgu sırasında da extra efektler ile görüntüyü bilerek bozduk. En çok geniş açısında yakaladığım video kalitesi beni etkiledi. Profesyonel üretimde iPhone ile çekim yapabilmenin sektöre çok faydalı olacağını düşünüyorum. Her an cebimde kayıt yapabileceğim bir ürün taşıyor olmak etkileyici ve doğal ışık performansı çok güzel.

“Bilen Bilir”
Şarkıcı: Nilhan
Yönetmen: Vasso

Bilen Bilir, giderek kadınların duygu ve düşüncelerini özgürce ifade etmesini zorlaştıran bir dünyaya isyan ederek, kendinden emin ve özgüvenli bir kadın tavrını ortaya koyuyor. Bilen Bilir, birçok kez hayal kırıklığına uğramanın ve hafife alınmasının üstüne kendi prensiplerini net belirleyen, özgüvenli bir kadının hikayesi. Nilhan, kendi kurallarını belirleyen, risk almaktan korkmayan, kendi değerinin farkında ve değer yargılarına sahip çıkan kadınlara korkusuz bir ses olmak istiyor.

Nilhan: Ben iPhone ile profesyonel çekim yapmayı her zaman denemek istemiştim çünkü çok iyi bir iş çıkacağına emindim. Her gün kullandığım cihazın özelliklerine ve yapabileceklerine aslında ne kadar da hakim olmadığımı fark ettim. Bu yüzden bana tek başımayken bile görsel olarak yapabileceklerimin kalitesinin çok yüksek olduğunu gösterdi, bambaşka bir kapı açtı benim için.

Vasso: iPhone ile müzik videosu çekmek oldukça pratik ve başarılı. iPhone gibi her zaman elimizde olan bir cihaz ile profesyonel üretim yapmak konusunda bence yönetmenler gelişime ve yeniliklere açık olmalılar bu sebeple iPhone ile profesyonel içerikler üretmek günümüz teknolojisinde mutlaka yer almalıdır. Kurduğumuz büyük setlerde en ufak bir lens değişimi bile uzun zamanımızı alıyorken iPhone ile profesyonel bir şeyler üretmek hem hızlı hemde gayet kaliteli. Özellikle Sinematik mode, ProRes, ProRaw ve 4k 60 fps hatayımı kurtardı diyebilirim.

“Sallan”
Şarkıcı: Palm J
Yönetmen: Ahmet Ünlüeser

Rap dünyasının yeni yüzü Palm J, ilk single’ı ‘SALLAN’ ile dikkatleri üzerine çekiyor. Hassas lirik yetenekleri ve dinamik ritim anlayışıyla Palm J, müzik sahnesinde etkileyici bir konum edinmeyi hedefliyor.”

Palm J: iPhone ile çekilen bir klipte rol almak inanılmaz bir deneyimdi, çünkü daha önce telefon ile klip çekelim dense şüphelerim olur ve isteksiz olurdum. Fakat çektiğimiz klipten sonra anladım ki iPhone kamerası ile çok kaliteli klipler çekilebilirmiş. Yönetmenimiz Ahmet Ünlüeser ile görüştüğümüzde de şöyle bir şey farkettik çekim için büyük ve ağır bir setup taşımaktansa çok pratik şekilde iPhone’u cebinize koyuyor ve çekim alanına gidip cebinizden çıkarıp çok kolay bir şekilde çekime başlayabiliyorsunuz. iPhone kamerasında en çok beğendiğim ve beni şaşırtan özellik Sinematik mod oldu.

Ahmi: Teknik özellik olarak benim için en keyifli kısmı kameranın stabilizasyonu oldu. İşime yarayacak her kare hızında, slow motion gibi özellikleri çok rahat kullanmak ilham vericiydi. Dinamik aralığı çoğu zaman çalıştığımız profesyonel kameralardan farksızdı, bu da bize tatlı bir color ve edit süreci yarattı. iPhone her zaman elimizde olan bir cihaza göre fazla tatmin edici özelliklere sahip. Bunun için çok ciddi bir sıçrama ve farklılık yaratıldı. Şu anda, özellikle de bu klipten sonra, bu telefonlarla yapılabilinecek şeylerin sınırını düşünememeye başladım.

“Tozlu Raflarımda Bi Yerde”
Şarkıcı: Xentix
Yönetmen: Xentix

Rap dünyasının parlayan ismi “Xentix” yeni çalışmasıyla dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Son single çalışması olan “Tozlu Raflarımda Bi Yerde” isimli eseriyle kendini bir üst segmente taşımayı başardı. Kendine has söz yazma ve vokal teknikleriyle rap sahnesinde kalıcı bir etki bırakmayı hedefliyor.

Xentix: Benim için farklı bir deneyim ve keyifli bir süreçti. iPhone ile yapabildiklerimi görünce daha çok motive oldum ve aslında daha üretken bir döneme girdim. 4K 60 fps çekimler ve ağır çekim beklentimin çok üzerinde sonuçlar verdi.

Xentix: Çekimlere başlarken bu kadar basit ve etkili bir sonuç alabileceğimi düşünmemiştim normalde daha fazla ekipman ve zaman harcayarak yaptığımız projeleri iPhone ile çok daha kolaylık yapabildik. iPhone ile profesyonel çekimler yapabilmek 4k 60 fps çekim yapabilmek sayesinde hem zamandan çok fazla tasarruf edebiliyorsunuz ve hem de çekimler esnasında tek başınıza bile olsanız üst düzey işler çıkartabiliyorsunuz.

İlginizi çekebilir: iPhone 14 ve iPhone 14 Plus tanıtıldı: Yeni çift kamera sistemi, güvenlik servisi, iPhone’daki en uzun pil ömrü özellikleri ve çok daha fazlasıiPhone 14 ve iPhone 14 Plus tanıtıldı: Yeni çift kamera sistemi, güvenlik servisi, iPhone’

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale