X

Gelecek ne zaman gelecek: Hayatı ertelemeden yaşamak

“Her insan ölecek yaşta.”
Şems-i Tebrizi

Gelecek güzel günler… Gelecekte kazanacağımız para… Gelecekte sahip olacağımız mutluluk… Gelecekte yapacağımız muhteşem seyahatler… Gelecekte büyüteceğimiz çocuklar… Gelecekte kuracağımız yuva… Gelecekte edineceğimiz mal varlıkları, evler, arabalar, hanlar, hamamlar, pahalı çantalar, ayakkabılar, sonra asla sonu gelmeyen kocaman listeler… Gelecekte layık olacağımızı düşündüğümüz o olağanüstü pozisyonlar, o kariyer basamakları, gelecekte elbet aşacağımıza inandığımız (ve bu inanç ile yıllarımızı neredeyse bugüne bakmadan ve düşünmeden harcadığımız!) zamanlar… Bugün bir kenarda dursun diye düşünerek elimizin tersiyle ittiğimiz o hayatımız ve tabii ki bugün olamadığımız, olduramadığımız, bizim olmayan her şeye sahip olacağımız veya her şey olacağımız o canım “gelecek”; aslında ne zaman gelecek?

İşte ben bugün bu yazımda sizlerle birlikte bugüne yaptıklarımıza yakından bakalım istiyorum. Evet, yarının hayalini kurmak, ne istediğimizi bilmek, ne kadar istediğimizi bilmek, belki beş yıllık, belki on yıllık planlarımızı yapmak… Hepsine evet, hepsi gerekli, hepsi olmazsa olmaz. Düşünün bir kere, bir yelkenli rotasını bilmeden o rotaya, o gideceği son noktaya nasıl ulaşabilir? Bunların hepsini yürekten kabul ediyoruz.

Peki bizim sorumuz nedir o zaman? Sorumuz bugün. Peki bunlar hoş, güzel, fakat bugün hayatımızda nerede? Daha dün bir hayal kurmuştuk birlikte Bodrum’a yerleşmek, her sabah zeytin kokusuna, nanelerin tazeliğine uyanmak. Belki azıcık olsun yüzmek, sonra kahvaltı etmek… Hayalimiz canlı mı canlı! Peki bugün bunu yapmak imkansız mı? Neden? Bu hayalimiz neden beş yıl sonraya, neden on yıl sonraya kalıyor? Neden haydi gel bu hafta sonu az da olsa hayalini kurduklarımızı yapalım diyemiyoruz? Neden en uygun zamanı bekliyoruz? Yıllar geçip de emekli olmayı, sonra emeklilik yaşımız gelip de o emekliliği bir de “hak etmeyi”, onun da ertesinde o yaşımıza kadar kendimizi heba etmeyi bekliyoruz? Sorumuz şu: Neden bunu kendimize yapıyoruz?

Soralım o zaman; evet, geleceğimiz için bugünden çalışacağız, evet, geleceğimiz için bugün emek vereceğiz, evet, geleceğimiz için belki bugün bazı harcamalarımızı bir kenara kaldıracağız, bazı önceliklerimizden vazgeçeceğiz, belki ailemizi, arkadaşlarımızı ve hatta kendimizi bile biraz ihmal edeceğiz (hepsi ne zaman geleceğini bilmediğimiz o gelecek için!), fakat bugün hayalini kurduklarımızı unutmadan! Unutup da “ben ancak on yıl sonra X ülkesinde tatili hak ediyorum” diye kendi kendimize kocaman bariyerler koymayalım, kendimizi bazı şeyler için, hele ki hayatta yaşama olasılığımız olan tecrübelerden mahrum bırakarak cezalandırmayalım…

Bugün bu yazımda bana eşlik ediyorsanız, bugüne ve yarınınıza, geleceğe yüklediklerinize, “aman bir yıl daha geçsin, aman altı ay daha dolsun, aman beş ay sonra giderim” gibi sonraya bıraktıklarınıza, yani kendinizden, belki sevdiklerinizden, arkadaşlarınızdan, ailenizden çaldıklarınıza (onların sizi sevmek, sizinle birlikte olmak hakkını çalmaktasınız evet!) yeniden bakmanızı dilerim…

Gelecek ne zaman gelecek? Gelecek gelmeden bugün yaşamak da mümkün, bugün kendinize bir hediye verin; bir dostunuzla yarına bırakmadan bir kahve için, bir yemek yiyin, biricik kızınızla gece yarılarına bırakmadan zaman geçirin. Çünkü hepimiz bu gelecekten kopacak yaştayız, çünkü yarının yarın olacağının, evet, aynı olasılıkla hiçbirimiz için %100 “yaşıyor olacağımıza dair” bir garantisi yok!

İlginizi çekebilir: Bu hayattaki en büyük yatırım nedir: Cevap çok yakınınızda

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale