X

Geçtiğimiz onyılda ne yaptığını biliyorum: Peki değişime nereden başlayacağınızı keşfetmek ister misiniz?

Geçen 10 senede neler yaptığını biliyorum desem, ne düşünürsün?

Birkaç satırda özetlemeye çalışacağım…

  • Herkesin ihtiyaçlarını dinledin, hepsine yetişmeye çalıştın ama birini unuttun. Kendini!
  • Belki de sadece onu dinledin, sana sesini duyurmaya çalışan sevdiklerini ihmal ettin bu sefer de.
  • Belki de hayallerindi artık dinlemeyi unuttuğun.
  • Geçmişte dolandın durdun.
  • Gelecek için endişeler biriktirdin, sonra da kullanabilmek üzere.
  • “Keşke”ler biriktirdin, “belki”ler.
  • “Mış” gibi yaptın, sevmiş gibi, istemiş gibi, oradaymışsın gibi; zihnin başka sularda, kalbin başka renklerdeyken.
  • Bol bol şikayet ettin ama hiçbir şeyi değiştirmeye cesaret etmedin. Belki de cesaretin vardı ama enerjini toplayıp harekete geçmedin.
  • Denemedin.

  • Korktun. En çok da düşmekten. Bir bilsen halbuki düşmek işin ön şartı, esas mesele kalkmakta.
  • Yalan söyledin, en çok da kendine.
  • Bir sürü şey satın aldın. Kimisi lazımdı, kimisi başka boşlukları doldurmak içindi.
  • Duyman gereken sesleri bastırmak için partiler verdin. Sahici olanı duyumsamaya yorgun olduğundan, sahte sahneler yarattın çevrende.
  • Koştun. Çünkü yetişmen gerekiyordu, birilerine, bir yerlere. “Artık dururken bile koşuyoruz.” Bir yerde okunmuştum, buna benzerdi söz, çok hoşuma gitti. Doğruydu.
  • Yemek yedin; sağlıklı, sağlıksız. Çok da bakmadın bedenine.
  • Ya da sadece ona iyi baktın, aç bıraktın ruhunu, belki de zihnini.

  • Yeterince müzik dinlemedin.
  • Yeterince şiir okumadın.
  • Yeterince kitap okumadın.
  • Yeterince hareket etmedin.
  • Uyudun, uyandın. Kimi zaman neşeyle, kimi zaman küfürlerle. Çoğu zaman sevmedin uyandığında yaptığın ritüelleri, ama hiçbirini değiştirmedin de.
  • Kimi zaman da yanında uyandığın kişiyleydi derdin. Ama söylemedin, o da bilmedi. Oyun devam etti, gerçek değildi.
  • Yalnız kaldın. Bunun aslında bir eksiklik olmadığını anlamadın. Sen sana yeterdin, ama kendine o krediyi vermedin.
  • Tutundun. Sıkı sıkı. Bırakmadın. Sana göre olmadığını bildiğin halde ellerini kanattın.
  • Belki de fırlatıp attın, düşünmeden. Hangi boşluğu doldurduğunu tahayyül etmeden. Sonra orası hep boş kaldı. Sen ise, geç kaldın.
  • Hayalkırıklığına uğradın. İnsanların seni üzmesine izin verdin.
  • Kabullenmedin duygularını. Tamir etmek yerine inkar ettin.
  • Yeni yeni tuğlalar ekledin duvarlarına. Tebrikler, aşılmaz kalelerin oldu!
  • Belki de koruyamadın sınırlarını yine. Senin alanın sana kalmadı, sana ait olana sahip çıkamadın.
  • Çok düşündün. Yıprattın kendini. Tüm olasılıkları hesaplayamazdın. Hayat böyle akmıyor, boşuna yüklendin kendine.
  • Belki de hiç düşünmeden attın tüm adımlarını. Halbuki biraz baksan görebileceğin fırsatlar ya da tehlikeler vardı. Hayat her şeyi ona bırakmanı sevmez, üstüne düşeni yapmanı bekler.
  • Kırdıklarını dağınık bıraktın. Onları toplamadan toplayamazdın kendini, bu detayı atladın.
  • İllüzyonlar yarattın kendine, onları gerçek sandın, inandın.
  • İçinden yükselen arzuları değil, başkalarının sana biçtiği hedefleri kovaladın.
  • Başka biri olmaya çalıştın, kendini keşfe hiç çıkmadın.
  • Başarmaya çalıştın çünkü kendini kanıtlaman gerekiyordu.
  • Değersiz hissettin kendini. Bu duygunun hareketlerini yönetmesine izin verdin.
  • Konuşmaya gücün yetmediği için dilinin ucunda bıraktın kelimeleri, onlar da ağzında acı bir tat bıraktı.

  • Bazen de sözlerinde fazla cömert davrandın, ama sonunu düşünmeden. Dönüşü olmayan yollara attın kendini.
  • Yüzleşmek anlamsız sandın. Özgür bırakamadın içindekileri.
  • Eskinin huzuruna kapıldın, yeniye yer açmadın. Belki de, eskinin değerini bilemedin, yeni olandan gözün kamaştı.
  • Gitmek istedin, kaldın.
  • Kalmaya can atarken, gittin.

Bunlardan en az birine “evet” dediysen, oradan başla! Gelecek onyılda o yaptığını “yapma” ya da o yapamadığını “yap.

Yapılacaklar/ yapılmayacaklar listesi değil bahsettiğim, kendine bir başlangıç noktası bulman esas olan. Zaten bir liste yapacaksan, bu “olunacaklar” listesi olsun. Nasıl olmak istiyorsan, öyle ol. Olmaya çalış. En azından dene.

Bugün alışkanlıklarında yapacağın küçücük bir değişim bile sana çok güzel şeyler getirebilir. Bundan yıllar sonra, bir sonraki onyılı tamamlayıp geriye döndüğünde, bugün aldığın bu kararın sana çok şey kattığını görebilirsin.

Kaos hiçbir zaman bitmeyecek.
Her düzen de değişmeyecek.
Sen, o kaosla düzen arasında kendi dengeni bulacaksın ve onu koruyacaksın. Daha doğrusu bulmaya ve korumaya çalışacaksın. Yol uzun, yolculuk keyifli, yeter ki farkında ol.

2020 sağlıkla, huzurla, keyifle, şansla gelsin! Güzelliklerle dolu mutlu yıllar!

İlginizi çekebilir: Dinliyoruz, yaşatıyoruz ve aktarıyoruz: Hiç merak ettiniz mi, hayatınızdaki klişeler neler?

Ceyda Tepret: İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği bölümü mezunudur. Koç Üniversitesi’nde MBA eğitimi alıp, Madrid’deki IE Business School’da International MBA programında eğitimini tamamlamıştır. Pazarlama alanında bir kariyer tercih etmiştir ve bu alandaki çalışmalarına devam etmektedir. İnsan davranışları ve psikolojiye duyduğu ilgi onu koçluk eğitimi almaya yöneltmiştir. ICF sertifikalı profesyonel bir koç olarak, danışanlarına kendi yolculuklarında destek vermektedir. Pazarlama profesyoneli kimliğiyle marka hikayelerinin, profesyonel koç kimliğiyle de insan hikayelerinin peşindedir.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale