X

Food Fashionista’dan bir keşif daha: Alâ Dükkân

Sağlıklı beslenme ve doğal ürün tüketim trendleri son hızla gelişmeye devam ederken, ben de sizin için araştırmalarıma devam ediyorum. Bu yolda sizi tazecik, yeni bir alternatif ile tanıştırmak isterim; Alâ Dükkân. Bu seferki biraz farklı çünkü hikayenin baş kahramanı ‘Gerçek besinin ve doğal gıdanın farkında olan mutfaklar, sağlıklı ve lezzetli sofraları oluşturur’ diyerek yola çıkmış bir anne; Ahsen Toktay. Yani anlayacağınız her şey anne elinden , anne kalbinden , anne titizliğinden. Lafı uzatmadan ‘gerçek’ emek ve özveri ile yaratılan; kadını, çiftçiyi yanına alan; kendi güçlenip üretirken, onları da aynı yolda yürümesi için teşfik eden Alâ Dükkân’ı tanıyalım isterim. Ama şimdiden söyleyeyim, hepimiz güvenli ellerdeyiz, gönlünüz ferah olsun!

Öncelikle sizi tanımak isteriz. Alâ Dükkân’ın yaratıcıları kimdir, neler yaparlar?

Alâ Dükkân çok yeni bir marka, kurucusu Ahsen Toktay. Yaklaşık 1 yıl kadar önce köylü üretiminin değerliliği ve desteklenmesi gerektiğini düşünerek bu yola çıktım; öncesinde böyle profesyonel bir girişimim yok. Bu yolda arkadaşım Fethiye Duru destekçim oldu. şu anda da beraber çalışıyoruz.

Alâ Dükkân nasıl ortaya çıktı? Böyle bir ihtiyacın olduğuna nasıl karar verdiniz?

Her zaman beslenmeye önem veren ve dikkat eden biriydim, belki de hepimiz kadar. Sonra kızlarımın İstanbul’a taşınmasıyla birlikte, onların orada tükettikleri gıdaların düşük kaliteli ve fabrikasyon ürünler olduklarını fark ettim. Çocuklarımın mutfağı tahmin edersiniz ki benim için çok önemli, gıda konusunda daha detaylı araştırmalar yapmaya başladım.

Büyük kızım Sinem’in üniversite yıllarından bu yana mutfağa bir ilgisi vardı. Onun hazırlama ve pişirme yöntemlerine ilgisi ile ürünlerimiz için daha fazla araştırma yaptık ve en güzel gıdanın doğal gıda olduğuna emin olduk. Ancak bu ürünleri dışardan temin ettiğimizde aynı lezzeti ve görünümü elde edemiyorduk.

Sebzelerimizin uzun yıllardır bir önceki yılın mahsulüne ait çekirdeklerin kurutulması ile kimyasal hiçbir işlem görmemiş topraklarda üretiliyor olması; peynirlerimizin yalnızca doğal maya ile yapılıyor olması başta olmak üzere, hepimizin bildiği ancak market raflarında bulamadığı kriter, bu lezzeti veriyor diye düşünüyorum. Her ürünümüzde yalnızca lezzet değil çok fazla emek var, köylülerimizin öğrendiği biriktirdiği tecrübeler var. Alâ Dükkân’da bunları müşterilerimizle paylaşıyoruz. Sofraların çeşitten ziyade kaliteye ihtiyacı var, Alâ Dükkân ile bu kaliteyi sağlamaya çalışıyoruz.

Alâ Dükkân’ın sunduğu ürünler böylelikle bugünkü halini aldı, bundan sonra da böyle devam edecek. Özenle ve emekle üretilen ürünlerimizin sağlıklı her sofranın parçası olacağına inanıyorum.

Hangi ürün grupları mevcut? Nereden geliyor? Neye göre seçiyorsunuz, kriterler nelerdir?

Çantanıza atıp çıkabileceğiniz sağlıklı atıştırmalıklar, sebze kuruları, peynirlerimiz, yöremize ait yerel lezzetler, ekmeklerimiz, bulgurlarımız, tarhanalarımız internet sitemizde yer alıyor.

Bizim için ürün seçerken en büyük kriter gıdanın doğal, sağlıklı ve hijyenik olması. Bunun için de tohum halinden kolilere koyduğumuz haline kadar her ürünümüzü takip ve kontrol ediyoruz. Kadın zirai danışmanlarımız da her zaman bize destek oluyorlar.

Sizin üretimini yaptığınız herhangi bir şey var mı ? Yoksa tedarikçilerle mi çalışıyorsunuz?

Alâ Dükkân’ın arkasında biz bir aile gibi çalışıyoruz, “tedarikçi” bildiğimiz anlamıyla pek uygun olmayacaktır. Ürünlerimizi köylülerimiz ile hep beraber oturup belirliyor ve yetiştiriyoruz. Ekmeklerimiz peynirlerimiz bulgurlarımız yine Karamanlı üreticilerimizden, kendi mutfağımız gibi bildiğimiz yerlerden temin ediliyor. Alâ Dükkân marka olarak, herhangi bir ürünü doğrudan üretmemekte, bunu söyleyebilirim. Fakat Karaman mutfağında önemli bir yere sahip olan kurutmalık sebzeler, daha sonra Karaman’da pek çok kadının geçim kaynağı oldu. Kışın afiyetle yediğimiz Karaman kurutmalıkları sezon boyunca hazırlandı. Her hane neredeyse seyyar bir işletme gibi çalıştı ve kurutmalıklarımız hazırlandı. Alâ Dükkân’ın arkasında güçlü emek vermeyi seven bir ekip var.

En çok talep gören kategorileriniz nelerdir?

Biz 1 Ocak 2015’te satışlara başladık. Bu dönemde Karaman’da yaş sebze meyve bulmak pek mümkün değil. O yüzden sebzelerimiz kuru olarak sayfalarımızda yer alıyor ve talep görüyor. Yaş sebzelerimiz için de benzer bir talep bekliyoruz. Peynirlerimiz ve ekmeklerimiz yine çok sipariş verilen ürünlerimizden. Atıştırmalıklarımız pek çok ofisin tercihi oldu.

Toplantı masalarında, happy hour saatlerinde Alâ Dükkân ürünlerini tercih eden büyük müşterilerimiz var.

Aslında sadece kategori olarak bakmıyoruz, biraz da insanların nasıl tüketmek istediğine göre şekillenmeye çalışıyoruz. Kabak kurusuna tuz ve baharat ekleyip atıştırmalık olarak tüketen onlarca müşterimiz var örneğin. Bu noktada tek bir kategoriyi öne çıkarmaktansa onların beklentilerine uygun bir atıştırmalık üretmeyi planlıyoruz önümüzdeki yıl için.

Eklemek istediğiniz yeni kategoriler var mı?

Var, olmaz mı:) İzinler üretim koşulları gibi standartları sağladıkça ürünlerimizi de arttıracağız. Ailemize dahil etmek istediğimiz harika üretimler yapan köylülerimiz var, gerekli koşulları sağlamaya çalışıyoruz. Bunlar şimdilik sürpriz kalsın.

Alâ Dükkân’ın gelecek dönemdeki vizyonu ve hedefleri nelerdir?

Alâ Dükkân’ı gerçek besinin ve doğal gıdanın farkında olan mutfaklar, sağlıklı ve lezzetli sofralar için kurduk. Bunu yaparken kimyasalla, aslına aykırı yöntemlerle değil; emeğin tecrübenin ürettikleriyle her zaman gerçek ve doğal tarımı, eski doğal usüllerle üretimi takip edeceğiz. Bu çıkış noktamız bizim hep rotamızı belirleyecek. Bu şekilde kaliteden ve doğallıktan hiç ödün vermeden büyümek istiyoruz. Henüz yerel ürünlerimizin pek çoğu sürdürülebilir koşullara sahip değil, pek çoğu hiç tanınmıyor. Kenarda kalmış ne kadar ürünümüz, hazırlama yöntemimiz varsa araştırıyoruz ve bunların coğrafi olarak işaretlendirilmesini sağlamaya çalışıyoruz. Coğrafi işaretleme belli bir niteliği ile özelleşmiş, diğer türlere göre kaliteli bir ürünün belgelendirilmesi demek. Uluslararası platformda da bu güveni Karaman’a kazandırmak istiyoruz. Geleneksel ve yerel ürünlerin doğru şekilde, doğru lokasyonda yetiştirilmesini teşvik etmek üzere kurulmuş uluslararası bir hareket olan Slow Food ile bu kapsamda bir iş birliğimiz olacak, görüşmelerimizi sürdürüyoruz.

Öte yandan Çölyak Derneği ile de görüşmelerimiz oldu. Sitemizde glutensiz ürünler de koyacağız. Özellikle Duru Bulgur’un kara değirmen bulguru greçkası en önemli ürünlerimizden birisi olacak.
Kadının ekonomi ve üretimin içinde olmasına inanıyoruz. Ürünlerimizi ilettiğimiz keseleri bile köylü kadınlarımız dikiyor. Bu anlamda kırsal kesimdeki kadınlarımızı çok önemsiyoruz. Hedefimizde doğru beslenme var, yöresel zenginliğimizin korunması var, kadının güçlenmesi var. Bu hedefe kilitlendik, dilerim hep birlikte güzel sonuçlar göreceğiz.

Son olarak insanlar Alâ Dükkân’ı neden tercih etmeli?

İyi beslenmeyi az kalorili, düşük yağlı, kaliteli karbonhidratlı beslenme düzenlerinden ayırmak gerek. İyi beslenme kaliteli beslenmedir. Masanıza koyduğunuz domates kurusu çekirdeğinden toprağından kurutulma yönteminden paketlenmesinden kalitesini alır. Alâ Dükkân bu kapsamda her aşamasında içinize sinerek tüketebileceğiniz gıdalar üretiyor. Sadece en iyi üretebildiklerini müşterilerine sunuyor.

Öte yandan biz iyi beslenen müşterilerimizle dost olmayı kaliteli sağlıklı keyifli sofralarımızı büyütebileceğimiz bir komite ile büyümek istiyoruz. Böyle müşterilerimizi de dostlarımız olarak benimsiyoruz. Dostlarımızın da bizi tercih edeceğini biliyoruz.

Merve Hatipoğlu: Ekonomi okuyup bundan hiç de keyif almadığımı anladığım anda,rotayı sevdiğimi düşüneceğim ‘markalar’ dünyasına çevirip Ingiletere’de yüksek lisansımı tamamlayıp, bu dünyaya adım attım. Şans o ki, yemek yemeye bayılan, yeni lezzetler keşfetmekten hoşlanan ben; ilk işimde ve devamında hep gıda ürünlerinin gelişim ve pazarlama stratejisini yapma şansına sahip olup, hobimi işime çevirmiş oldum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale