X

Food Fashionista Neolokal’de

O kadar zengin bir memleketiz ki, bir şeyler yaratmak için biraz geçmişe, biraz geleceğe, biraz  satır aralarına bakıp, detaylandırıp, vizyon sahibi olup, çok emek ve çalışkanlıkla birleştirip, şansımız da yaver giderse  meyvelerini alabiliyoruz.  Günümüzde artık ‘geçmişimizden, geleneklerimizden, toprağımızdan’ olan her şey gittikçe kıymetleniyorken, bunun sektörel yansımaları da gittikçe artıyor. Moda, dekorasyon derken son dönemlerde bu trende ‘gıda’ da eklenerek takımın bir parçası olarak yerini aldı. Biz de bugün bunun en yeni örneği olan sevgili Maksut Askar ve ekibin yarattığı restoranları ‘Neolokal’deyiz.

Neolokal kendi deyimi ile ‘Toprak ananın yanında durarak, gelenekseli kendi lezzet bakış açılarıyla güne uyarlamayı,bu toprağın kaybolmaya yüz tutmuş değerlerine sahip çıkarak, bizleri bu değerlerin hikayeleri ile süslü bir deneyime’ davet ediyor.

Tabi bu süreç oldukça hummalı bir çalışmanın ürünü. Bütün mutfak ekibi, aylarca menü çıkarmadan sadece geçmişlerini hatırlamış, büyükleri ile konuşmuş, yörelerinin özelliklerini, geleneksel yemeklerini tekrar incelemiş, sonrasında yeniden yorumlamış, bir çok kez pişirmiş, tatmış ve tamam dedikleri yerde menüyü hazırlamaya koyulmuşlar. Bununla da yetinmemişler, ‘Slow Food’ oluşumu çerçevesinde, tüketilmediği için yok olmaya mahkum ürünleri yemeklerine eklemiş ve o ürünlerin üretiminin devamı için de ön ayak olmuşlar.

Gelelim detaylara;

Mekan

  • İstanbul’un en kıymetli lokasyonlarından biri olan Galata’daki Salt Galeri’nin içinde.

  • Yüksek tavanları ile oldukça ferah  ve geniş

  • Zarif, sade, incelikli ve romantik  bir dekorasyona sahip

Menu

  • Öğlen ve akşam olmak üzere 2 ayrı menü ve fiyatlandırma var.
  • Öğlen menüsü daha kısıtlı gibi gözükse de en favori yemekler, daha uygun fiyatlar ile yerini almış
  • Arzu ederseniz öğlen & akşam için tadım menüsü seçeneği de mevcut
  • Şarapların hepsi yerli, adına yakışır ‘lokal’ üreticilerden

Yemekler

  • Biz çok şanslıydık çünkü Neolokal’in ilk açıldığı gün ilk konuklarıydık.
  •  Öğlen gittiğimiz için mekan sakin idi, dolayısıyla şefimiz Maksut Askar her şeyi bize tek tek anlattı ve servisini yaptı.
  • Biz, meraklı ve yemeği seven bir ekip olduğumuz için tüm öğlen menüsünü söyledik 🙂
  • Her yemek kıymetli ve bir hikayesi var. Dolayısıyla, Neolokal ekibi çözüm olarak, yemeklerin yanında gelecek, içinde hikayelerini anlatan yazıların olduğu minik kutular hazırlamış.
  • Ana yemeklerin porsiyonları oldukça göz doyurucu, dolayısıyla başlangıçlar, paylaşımlıklar ve tatlılar için tadımlık. (ama 2 kişi için kafi)
  • Ekmekler, tekrar tekrar sipariş vermek isteyeceğiniz türden.

  • Tüm öğlen menüsünü söylediğimiz için hepsini anlatmaya satırlarım yetmez, ayrıca sürprizi de kaçırmak istemem. Dolayısıyla sizi resimlerle heyecanlandırırken, favorilerimi de söylemeden geçmeyeceğim:

Paylaşmak için ; Humus (Bildiğimiz humustan çok farklı!), Keşkek

Humus
Keşkek
Olta Balığı
Palamut Rilet

Başlangıçlar; İçli Köfte (Efsane 1!) , Tereyağında Sarımsaklı Karides

İçli Köfte
Tereyağında Sarımsaklı Karides
Pastırma, Kuru Et
Tarama ve Füme Mezgit
Kargı Tulum

Ana yemekler; Hepsi çok iyi ama favorim  Katmerli Dana Tirit (Efsane 2!)

Katmerli Dana Tirit
Ördek Sosis
Minekop

Tatlı: Ihlamurlu Parfe ve Çıtır Kabak tatlısı (Efsane 3!)

Ihlamurlu Parfe
Çıtır Kabak Tatlısı
Pepeçura

Özetle, Neolokal’de o kadar büyük bir emek ve yaratıcılık var ki, bunu önünüze gelen her tabakta görüyorsunuz. Hikayelerini duyup, tatlarına bakınca da keyifleniyor, damağınızı şenlendiriyorsunuz. Tavsiyem en kısa zamanda deneyimleyin, lokal tatlarla nasıl standartların aşılabileceğini görün ve bir kez daha hem bu yetenekler,  hem de sahip olduklarımız için gururlanın.

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız. 

Merve Hatipoğlu: Ekonomi okuyup bundan hiç de keyif almadığımı anladığım anda,rotayı sevdiğimi düşüneceğim ‘markalar’ dünyasına çevirip Ingiletere’de yüksek lisansımı tamamlayıp, bu dünyaya adım attım. Şans o ki, yemek yemeye bayılan, yeni lezzetler keşfetmekten hoşlanan ben; ilk işimde ve devamında hep gıda ürünlerinin gelişim ve pazarlama stratejisini yapma şansına sahip olup, hobimi işime çevirmiş oldum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale