X

Fitness 101: Egzersiz yapmaya başlamak isteyenler için fitness profesyonellerinden etkili başlangıç önerileri

Egzersizin günlük yaşantımızda sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için ne kadar önemli olduğuna, ‘’Live up’’ bölümümüzde sizlerle paylaşmakta olduğumuz makalelerde sıkça değiniyoruz. Fit bir yaşam duygusal modunuzdan yaratıcılığınıza, hafızanızda saklayabildiğiniz bilgilerden bedensel sağlamlığa kadar bireye bir çok avantaj sağlıyor.  Fakat özellikle günümüz koşullarında düzenli bir egzersiz rutini oturtmak ve bu rutini sürdürebilmek kolay bir iş değil. Her alışkanlığı değiştirirken olduğu gibi, sağlıksız bir yaşamdan düzenli ve sağlıklı bir yaşama geçişin de çeşitli zorlukları var.

Sizler için bu yazımızda, Greatist.com isimli internet sitesinde sağlıklı ve iyi yaşama dair makaleler yazan kişisel egzersiz koçları, yoga eğitmenleri ve diğer fitness uzmanlarının egzersiz yapmaya başlayacak olanlar için; bir egzersiz rutininin nasıl başarılı, uzun soluklu ve eğlenceli hale getirilebileceğine dair paylaşmış oldukları önerileri derledik. Her biri alanında uzman olan bu kişiler, kendi başlangıç hikayelerinden ilham alarak verdikleri önerilerde oldukça önemli ve faydalı noktalara değiniyorlar;

1. Yaptığınız şeylerin nedenini sorgulayın

Birçok insan, bir yetişkinin haftalık fiziksel aktivite süresinin ortalama 150 dakika olması gerektiği gibi kulaktan dolma önerileri uygulamaya çalışıyor. Bu önerileri destekleyen bilimsel bulgular olsa dahi, herkesin vücudu, antrenman performansı ve motivasyonu birbirinden farklı. Bu nedenle özellikle başlangıç aşamasında kendi fiziksel ve zihinsel özellikleriyle bağdaşmayan bir egzersiz rutini oturtmaya çalışan bireyler, kendilerine koydukları hedeflere ulaşamadıklarında büyük bir motivasyon düşüklüğü yaşayarak egzersiz yapmayı kolayca bırakabiliyor.

Greatist yazarı ve fitness antrenörü olan Jonathan Angelilli, egzersiz yapmaya yeni başlayanların ‘’Ben neden egzersiz yapmak istiyorum?’’ sorusunu kendilerine sormaları gerektiğini ve amaçları doğrultusunda, kişisel bir egzersiz programı geliştirmeleri gerektiğinin altını çiziyor. Angelilli ayrıca, yapılan egzersizin bireyin hayattan beklentileriyle ilişkilendirilmesinin, egzersiz rutinin devamı ve bireyin motivasyonu açısından çok önemli olduğunu belirtiyor.

Deneyin: Egzersize başlama konusunda sizi neyin motive ettiğini belirlemeye çalışın. Dileğiniz yaz aylarında plajda mükemmel vücudunuzu sergilemek olabilir ancak bu dileğin altında yatan motivasyon, yalnızca yaz aylarında fit olmayı istemenizden daha derinlerde yatıyor. Mutlu olmak ya da performans geliştirmek gibi hedefler, six-packlerinizi ortaya çıkarma hedefinden daha uzun süreli bir motivasyon kaynağıdır.

2. Bahaneler üretmeyi bırakın
Yoga eğitmeni Julie Skaarup, yoga yapmayan insanlardan en sık duyduğu cümlenin, ‘’Yoga yapabilecek kadar esnek değilim.’’ olduğunu söylüyor. Skaarup bu yaklaşımı, ‘’O kadar açım ki yemek yiyemem.’’ demeye benzetiyor.  Yalnızca esnek insanların yoga yaptığı ya da sadece 10km koşabilenlerin koşması gerektiği inancı, egzersize başlamamak için bahaneler üretmekten başka bir şey değil. Kimse annesinin karnından yogi ya da fitness eğitmeni olarak çıkmadı. Herkesin bir başlangıç hikayesi var ve egzersiz performansınızı üst seviyelere getirebilmek için tüm basamakları tek tek çıkmak zorundasınız.

Deneyin: Kendi fiziksel yeterliliklerinizi gözünüzün önüne getirin ve bu özelliklere en uygun egzersizi belirleyerek işe o noktadan  başlayın.

3. Size engel olan şeylerin temelinde ne olduğunu araştırın

Herkesin hayatında başa çıkmak zorunda kaldığı zorluklar vardır ve bu zorluklar çoğu kez başarısız olunan her alanda sebep olarak ortaya sürülür.

Yaşam koçu ve yoga eğitmeni Sarah Olin, başlangıç aşamasında olanlara; yollarına çıkan engelin ne olduğunu belirlemelerini, bu engelin altında yatan sebepleri analiz etmelerini ve analizleri doğrultusunda çözüm önerileri üretmelerini tavsiye ediyor.

Yaşadığınız zorluk zamanla, parayla, motivasyonla ya da fiziksel bazı problemlerle bağlantılı olabilir. Önemli olan bu zorlukların ne olduğunun farkına vararak, onlara uygun şekilde egzersiz programları geliştirebilmek.

Deneyin: Egzersiz yapmaya başlamanıza engel olduğunu düşündüğünüz 3 problemi belirleyin. Her bir problem için, size en uygun olabilecek çözüm yolunu araştırdıktan sonra, bu çözüm yollarını uygulamaya başlayın.

4. Başarılı olma kaygısı taşımayın

Triatlon sporcusu Terra Castro, sizi dünyanın en fit insanı yapacak bir sırra sahip: Stres yaşadığınız anlarda yatıp hiç bir şey düşünmeden zihninizi dinlendirmek. Çünkü Castro, egzersiz performansının en yüksek olduğu anların, kendinizi tam anlamda hazır hissettiğiniz anlar olduğunu söylüyor.

Fitness antrenörü Jonathan Angelli de Castro’yla aynı fikirde; önemli olanın antrenmanlarınızın çokluğunun değil, kalitesinin olduğunun altını çiziyor. Bir egzersiz rutininin en önemli parçası dinlenme süreçleridir. Vücudu dinlendirmek olası yaralanmaları ve sakatlıkları önler, bağışıklık sisteminin düzenli çalışmasına yardımcı olur.
Deneyin: Başarı kaygısı taşıyarak her gününüzü ağır antrenmanlarla doldurup vücudunuzu aşırı derecede yormayın. Antrenman rutininizde mutlaka dinlenmek için boş olacağınız günler bulundurun.

5. Küçük de olsa ilk adımı atmaktan korkmayın

Düzenli bir egzersiz rutini oturtmak ve daha sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek asla söylendiği kadar kolay değildir. Yorucu, zaman zaman bıktırıcı, karmaşık ve imkansız gibi görünen bir süreçtir. Fakat bu sürece kararlı ve sağlam bir adımla giriş yapmak, kendinize olan güveninizin artmasını sağlayacaktır. Triatlon sporcusu Terra Castro, en zor kısmın başlangıç olduğunu ve ilk adımı attıktan sonra gerisinin çorap söküğü gibi geleceğini söylüyor.
Deneyin: Korktuğunuz ve endişe duyduğunuz bir hedefiniz mi var? Bunu paylaşmayı deneyin. İsterseniz yazarak kendinizle, isterseniz çevrenizdeki kişilerle hedeflerinizi ve ulaşmak istediğiniz noktayı paylaşarak kendinizi motive edin.

Kaynak: Greatist

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale