X

Finansal özgürlük yolculuğunda uğrayacağınız 4 durak

Hepimiz para istiyoruz. Peki, parayı neden istiyoruz? Daha iyi koşullarda yaşamak, dilediğimiz gibi gezmek, lüks eşyalara sahip olmak… Para, tüm bu saydıklarımı ve çok daha fazlasını gerçekleştirmek için bir araç olarak kullanılabilir. Fakat paranı alabileceği en büyük, en değerli kaynak zamandır. Para kazanmak için çalışmaya yani zamanınızı satmaya ihtiyaç duymadığınızda hem para hem de zaman sizindir. Hayat, sonsuz olasılıklarla önünüzde uzanır. İşte, finansal özgürlük tam da budur.

Finansal özgürlük, birkaç sayılı insan dışında hiç kimseye havadan zeplinle inmez. Ona ulaşabilmek için pes etmeden çalışıp ilerlemeniz gereken engebeli bir yol vardır. O yolda bazı duraklara uğramanız kaçınılmaz. İşte, yolculukta karşılaşacağınız dört durak:

Birinci durak: Denge

Bir gelir kaynağı: Denge evresi, işsizliğin sona ermesi ile başlar. Maaşlı çalışan, esnaf veya girişimci olun, fark etmez. Sürekli meşgul olduğunuz ve ana gelir kaynağınızı oluşturan bir işiniz olmalı.

Sıfır borç: Denge evresi artık borçlu olmadığınız bir evredir. Borç demek, paranızın bir kısmı size ait değil, demektir. Paranızın hakimiyetini tamamen elinize almadığınız sürece finansal durumunuzu dengeye oturtamazsınız.

Çekilen krediler, sadece asgarisini ödeyebildiğiniz kredi kartları, arkadaştan aldığınız borç, bakkala yazdırdığınız veresiye… Bunlar sıfırlanmadan değil finansal özgürlük durağına, karşı sokağa bile gidemezsiniz. Borçsuz kalana kadar tüm mali gücünüzü borçlarınızı kapatmaya harcayın ve tamamını kapatacak maddi güce ulaşana kadar yeni bir borcun altına girmeyin.

İşe yarayan bir bütçe planı: Elinize geçen gelirin nereye gideceğini sizin belirlediğiniz, paranızın kontrolünü elinize almanızı sağlayan ve yaşam standardınıza uygun bir bütçe planı oluşturun (ve plana sadık kalın).

Birikim fonu: Bütçe planınız işe yaradığı için geliriniz giderlerinizden daha fazla olacak, böylece her ay kenara bir miktar para ayırıp birikim yapabileceksiniz. Geliriniz giderlerinizi aşmıyorsa ve birikim yapamıyorsanız, bütçe planınız işe yaramıyor demektir. Bir önceki aşamaya geri dönüp mevcut planınızı güncelleyin.

İlginizi çekebilir: Kolay ve etkili bütçeleme: 50-30-20 kuralı ile paranızın kontrolü sizde

İkinci durak: Strateji

Finansal hedefler: Gelir-gider dengesini kurduğumuza göre artık dengeyi “gelir” tarafı ağır basacak şekilde bozma zamanı. Bir yıllık (kısa vadeli), beş yıllık (orta vadeli) ve emeklilik sonrası (uzun vadeli) olmak üzere üç farklı finansal hedef belirleyin.

Uzman ile iş birliği: Tercihen ücretsiz danışmanlık hizmeti veren kişisel bir finans danışmanı edinin. Bu danışman gelir-gider durumunuza ve hedeflerinize göre profesyonel bir planlama yaparak hedefinize ulaşabilmeniz için sizi doğru yatırım araçlarına yönlendirir.

Yatırımlar: Siz çalışıp çabalarken birikimlerinizin kenarda tembellik yapması kabul edilemez! O para da sizin için çalışıp para kazanmalıdır. Hedeflerinize ve kişiliğinize en uygun yatırım araçları ile paranızı çalıştırın.

Eğitim: Bilgi, güçtür. Maddi gücünüzü arttırmak için bilginin gücünden faydalanın. Kitaplar, eğitim videoları, podcast’ler, seminer ve kurslar aracılığı ile finansal okuryazarlığınızı arttırın.

İlginizi çekebilir: Finansal okuryazarlık nedir, nasıl geliştirilir?

Üçüncü durak: Güvence

Birden fazla gelir kaynağı: Finansal özgürlüğünüzü bir masa gibi düşünün. Gelir, masayı ve üzerindekileri tutan bacakları olsun. Eğer hayatınız tek bir bacağı olan bir sehpa üzerinde duruyorsa, sehpanın bacağı kırıldığı an hayatınız tepetaklak olacaktır. Ancak birden fazla bacağı olan bir masaysanız, bacaklardan biri hasar görse bile diğerleri sizi ayakta tutmak için yeterli olacaktır.

Finansal özgürlüğe tek bir gelir kaynağına sırtınızı dayayarak ulaşamazsınız. Mutlaka size para akışı sağlayan birden fazla kaynak oluşturmalısınız.

Sigortalar: İnsanoğlu, doğası gereği, uzun vadeli düşünüp harekete geçmekte maalesef biraz zayıftır. Her şey yolunda iken her şeyin sonsuza kadar yolunda gideceğini varsayar, sonra tek bir kaza ile hayatı tepetaklak oluverir.

Hedeflerinize ulaşmanıza engel olacak, hayatın olağan akışında başınıza gelebilecek risklere karşı kendinizi sigortalatın. Üstelik, bu sigortaları matrahınızdan düşerek vergi avantajı elde edebiliyorsunuz. Böylece daha az vergi ödediğiniz için elinizde daha fazla para kalıyor. Hem kendinizi güvence altına alıyorsunuz hem de kazancınızı arttırıyorsunuz. Bir taşla iki kuş!

Acil durum fonu: Acil durum fonu, planlanmamış harcamalar veya finansal acil durumlar için özel olarak ayrılmış bir nakit rezervidir. Beklenmedik sorunlar ortaya çıktığında devreye girerek maddi istikrarınızı bozmadan sorunu çözmenize imkân tanır.

Sabit gelirli işiniz, mal varlıklarınız, yatırımlarınız ve pasif gelir kaynaklarınız ile tam son durağa ulaşmak üzeresiniz Hiç beklenmedik bir sorunla karşılaşıp, ilmek ilmek inşa ettiğiniz her şeyi bu sorunu atlatabilmek için satmak zorunda kaldığınızı düşünün. Her şeyden önce, çabanıza ve emeğinize yazık. Bunun yaşanmaması için, yatırımlarınızın haricinde bir de acil durum fonu oluşturmalısınız.

İlginizi çekebilir: Zengin insanlardan öğrenebileceğiniz 9 para alışkanlığı

Dördüncü ve son durak: Özgürlük

Canınız ne istiyorsa onu yapın! Artık para kazanmak için çalışmanıza gerek yok. Pasif gelirleriniz ve yatırımlarınız sizin yerinize çalışıp para kazanıyor. Erken kalkıp işe gitmek zorunda değilsin. Para da zaman da sizin. Şimdi arkanıza yaslanıp keyfini çıkarma zamanı. Hak ettiniz.

Ben kimim?

Ben bir birikim ve güvence danışmanıyım. İşim, insanların tasarruf ederek birikim yapmalarını ve bu birikimleri sayesinde gelecekte yaşayacakları maddi sıkıntılara karşı kendilerini güvence altına almalarını sağlamak. Birikim, yatırım, emeklilik planlaması, finansal güvence, vergi indirimi ve başka pek çok sorunuz için bana ulaşabilirsiniz. Sorularınızı yanıtlamaktan ve elimden geliyorsa yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım.

İlginizi çekebilir: Zengin insanlardan öğrenebileceğiniz 9 para alışkanlığı

Çağla Lotinac Akman: AgeSA'da birikim ve güvence danışmanı ve çevre aktivisti. Hafta içi 9-5 danışanlarına finansal danışmanlık vererek insanları daha varlıklı hale getirmek, hafta sonu da deniz kenarında sabah koşusu yapıp koşarken kumlardaki çöpleri toplayıp ayrıştırmak en büyük hobileri arasında. Uplifers'ta 2018'den beri çevre kirliliği, sıfır atık, gezegen dostu yaşam, koşu, kişisel finans ve bütçeleme konularında yazılar hazırlamakta, gezegenimiz için farkındalık yaratmayı ve finansal okur yazarlığı arttırmayı hedeflemektedir. Kendisine ulaşmak ve ücretsiz finansal danışmanlık almak için: (0530)-767-24-64.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale