X

Film severlere müjde: SALT Galata Perşembe Sineması ilkbahar programıyla başlıyor

Teknoloji ne kadar ilerlese de, izlemek istediğimiz her film her an elimizin altında olsa da, bazılarımız sinema salonlarının keyfinden vazgeçemiyoruz. Meraklı ve heyecanlı insanlar, çizgili karton kutusunu elimizden bırakamadığımız patlamış mısır, sinema salonunun rahat koltukları ve ışıklar kapandığında hissedilen muhteşem huzur…

Tüm bunları okurken siz de koştura koştura sinemaya gitmek istediniz mi?

SALT Galata, film tutkunları için hazırladığı Perşembe Sineması programını ilkbahar aylarıyla birlikte tekrar gerçekleştiriyor. Bu yılki programı “ev” teması etrafında derlenen ve “ev hallerini” irdeleyen bir film seçkisinden oluşuyor. Ev, yaşanılan mekanı tarif etmenin yanı sıra ait olunan, özlem duyulan yerleri hatırlatır bize. Programa dahil olan filmlerle birlikte, “ev” kavramını ve güncel koşullarda bu kavramın sizdeki yerini sorgulayacaksınız. Perşembe Sineması’nın 2017 ilkbahar gösterimleri, 6 Nisan ile 8 Haziran tarihleri arasında SALT Galata’nın içerisinde bulunan Oditoryum’da gerçekleştirilecek. SALT Galata’nın Perşembe Sineması kapsamında film severler için hazırladığı program ise şöyle:

The Wolfpack (6 Nisan)
The Wolfpack

The Wolfpack (2015), hayatlarını toplumdan uzak bir şekilde New York, Lower East Side’daki bir apartman dairesinde sürdüren altı erkek kardeşin hikayesini anlatıyor. Angulo kardeşlerin dış dünya hakkında tüm bildiği, bıkmadan izledikleri filmlerden ibarettir; evde özenle hazırladıkları kostüm ve aksesuarlarla en ince detayına dek bu filmleri yeniden canlandırıyorlar. Yalnızlıktan kurtulmak için yıllarca bu yaratıcı uğraşa tutunan kardeşlerin hayatı, aralarından birinin evden kaçmasıyla sarsılır. Bu olayla birlikte evdeki güç ilişkileri değişiyor ve diğerleri de dış dünyayı keşfe çıkma hayalleri kurmaya başlayıyor.

Angulo kardeşlerle tesadüfen sokakta tanışan ve bu korunaklı hayatları filmleştirmeye başlayan Crystal Moselle’in 2015 yapımı belgeseli, aynı yıl Sundance Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülü’nü kazandı.

Yönetmen: Crystal Moselle
90 dakika
İngilizce; Türkçe altyazılı

Lady In The Van (13 Nisan)
The Lady In The Van

Gerçek bir hikayeden uyarlanan film, kimi kimsesi olmayan Bayan Shepherd’ın (Maggie Smith) hayatını sürdürdüğü hurda minibüsü “geçici” olarak, oyun yazarı ve senarist Alan Bennett’ın Londra’daki evinin önüne park etmesiyle başlıyor. Ne yapacağını bilemeyip duruma göz yuman Bennett ile Bayan Shepherd’ın zoraki komşuluğu, tam 15 yıl sürüyor ve zamanla aralarında kurulan bağ ikisinin de hayatını değiştiriyor. İkilinin yıllar önce birlikte yaşadığı evde çekilen The Lady in the Van, dokunaklı ve hayat dolu hikayeyi Bennett’ın yazıları eşliğinde canlandırıyor.

Yönetmen: Nicholas Hytner
104 dakika
İngilizce; Türkçe altyazılı

A Single Man (20 Nisan)
A Single Man

Christopher Isherwood’un aynı adlı romanından uyarlanan ve yönetmen Tom Ford’un ilk uzun metraj denemesi olan film, Küba Füze Krizi’nin en yoğun yaşandığı 1962’de Los Angeles’ta geçiyor. Uzun süredir birlikte olduğu partnerini kaybeden, 52 yaşındaki edebiyat profesörü George Falconer (Colin Firth) için hayatın hiçbir anlamı kalmamış gibidir. Dönem Amerika’sında gözlerden uzakta yaşanan ve yarım kalan bir aşk hikayesini anlatan film, insan olmanın kaçınılmaz gerçeklerinden yalnızlık hissini işlerken önemsiz görünen küçük mutlulukların ne denli büyük farklar yaratabileceğini gösteriyor.

Yönetmen: Tom Ford
99 dakika
İngilizce; Türkçe altyazılı

Barbicania (27 Nisan)
Barbicania

Londra’daki Barbican Centre ile konumlandığı Barbican Estate kompleksinde bir ay… Bir günce olarak kurgulanan belgesel film, brütalist mimarinin en önemli örneklerinden olan ve çeşitli kültür kurumları ile yaşam alanlarından oluşan Barbican Estate’te gündelik hayatı keşfe çıkıyor. Kulelerin farklı katlarında, Barbican’ı eşsiz kılan kişilikler, hayat tarzları ve mimari manzaralara odaklanan film, aynı zamanda, bir İkinci Dünya Savaşı sonrası ütopyası olan yapının geleceğini sorguluyor.

Yönetmen: Ila Bêka ve Louise Lemoine
92 dakika
İngilizce; Türkçe altyazılı

Tonari no Totoro (Komşum Totoro – 4 Mayıs)
Tonari no Totoro

Profesör Tatsuo Kusakabe, kızları Satsuki ve Mei’yi yanına alarak, eşinin tedavi gördüğü hastaneye yakın bir köye taşınıyor. Şehrin karmaşasından uzaktaki kırık dökük kır evinin çevresini keşfetmeye koyulan Satsuki ile Mei’ye gizli bir sihirli dünyanın kapıları açılıyor. Birçok tuhaf ve gizemli varlıkla karşılaşan kardeşler, yalnızca çocukların görebildiği orman cini Totoro ile arkadaş oluyor. Efsanevi Japon yönetmen Hayao Miyazaki’nin benzersiz vizyonunu umut dolu ve çocuksu bir merakla birleştiren bu animasyon filmi, çocukluğun masalsı dünyası ile Japonya’nın doğası ve kırsal kesimlerine bir övgü niteliğinde.

Yönetmen: Hayao Miyazaki
83 dakika
Japonca; Türkçe ve İngilizce altyazılı

Gui tu lie che (Eve Giden Son Tren – 11 Mayıs)
Gui tu lie che

Çinli-Kanadalı yönetmen Lixin Fan’ın, görselliğiyle öne çıkan bu ilk belgesel filmi, Çin Yeni Yılı zamanında, doğup büyüdükleri yere gitmek üzere “yıllık göç”e çıkan bir işçi ailesinin parçalanmış hayatını anlatıyor. Milyonlarca kişinin yer değiştirmesiyle şehirler karmaşaya sürükleniyor, trenler eve dönmeye çalışanlarla dolup taşıyor ve gelişen kıyı şehirlerinde iş bulmak üzere geride bırakılan kırsala doğru dünyanın en büyük iç göçü yaşanıyor. Çin’in, modernite ve küresel ekonomik güç olma yolunda terk ettiği geleneklere dikkati çeken film, ülkenin dört bir yanındaki köklü değişimleri bireylerin hayatı üzerinden samimi ve gerçekçi bir yaklaşımla ele alıyor.

Yönetmen: Lixin Fan
85 dakika
Mandarin; Türkçe ve İngilizce altyazılı

Leviafan (Leviathan – 18 Mayıs)
Leviafan

Rusya’nın kuzeyindeki büyüleyici Barents Denizi yakınlarında bir balıkçı kasabasında doğup büyüyen Kolya, eşi ve oğlu Roma ile yaşadığı evin yanındaki oto tamirhanesinin sahibi. Dalavereci belediye başkanı, Kolya’nın evine, tamirhanesine ve arazisine göz dikiyor. Kolya ise, sahip oldukları kadar, hayatını geçirdiği kasabanın güzelliklerini de ne pahasına olursa olsun korumak için tüm gücüyle mücadele veriyor.

2014 yapımı Leviafan, 67. Cannes Film Festivali’nde En İyi Senaryo Ödülü’ne ve ertesi yıl 72. Altın Küre Ödülleri’nde Yabancı Dilde En İyi Film Ödülü’ne layık görüldü.

Yönetmen: Andrey Zvyagintsev
136 dakika
Rusça; Türkçe ve İngilizce altyazılı

The Melnikov House (25 Mayıs)
The Melnikov House

Mimar Konstantin Melnikov’un (1890-1974) 1920’lerin sonlarında tasarlayıp Moskova’da inşa ettiği ütopik evi, halen modern mimarinin ikonlarından biri olarak kabul ediliyor. Josef Stalin’in Sovyetler Birliği’nde “modern mimari” kavramını yasakladığı dönemde, mimarlık mesleğinden men edilen Melnikov ev hapsiyle cezalandırılıyor. Melnikov Evi’nin hikayesine odaklanan bu belgesel film, kendi kutsal tapınağına hapsedilen bir mimarın hayatını gözler önüne seriyor.

Yönetmen: Rax Rinnekangas
56 dakika
Fince; Türkçe ve İngilizce altyazılı

Perşembe Sineması gösterimlerinin hepsi 19.00’da gerçekleşecek ve katılım ücretsiz olacak. SALT Galata ve Perşembe Sineması hakkında detaylı bilgi almak için internet sitelerini ziyaret edebilirsiniz. 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale