X

Fibermaxxing: Tiktok’un yeni bağırsak dostu takıntısı ne kadar gerçekçi?

Yeni TikTok trendi fibermaxxing, bir beslenme önerisi olup Z kuşağının ilgisini çekiyor. Bu trend, lif alımını artırarak bağırsak sağlığını desteklemeyi amaçlıyor. Peki, fibermaxxing nasıl uygulanıyor? Bu yazımızda, fibermaxxing trendinin tüm detaylarını sizler için kaleme aldık.

Fibermaxxing nedir?

https://www.tiktok.com/@plantyou/video/7483624031367843127

Fibermaxxing trendi, günlük beslenme düzenine daha fazla lif ekleme pratiği olarak tanımlanıyor. Bu trend, sindirim sağlığını desteklemek adına öğünleri stratejik olarak lif açısından zengin gıdalarla planlamayı barındırıyor. Bu trend kapsamında, yetişkinlerin her gün 25-35 gram arası lif alması veya bu değerin üzerine çıkması öneriliyor.

Bu trend, diğer beslenme önerilerinin aksine yiyecek eksiltmeyi değil eklemeyi ön plana çıkarıyor. Örneğin, fibermaxxing’in sınırları içinde smoothielere ve yoğurtlu bowllara chia ve keten tohumu eklenmesi öneriliyor. Ayrıca, salataların kavrulmuş nohutla zenginleştirilmesi ve yumurtanın avokadoyla birlikte tüketilmesi de tercih ediliyor. Bunlara ek olarak, makarna tabakları çeşitli sebzelerle süsleniyor.

Hem bir beslenme hem de bir wellness rutini haline gelen fibermaxxing, liflerin uzun süre tok tutmasına, bağırsak sağlığını desteklemesine ve kan şekerini dengelemesine uzanıyor. Dünya Sağlık Örgütü, lif tüketiminin faydalarından ötürü yetişkinlerin her gün en az 400 gram sebze ve meyveyle birlikte 25 gram doğal lif tüketmesini öneriyor.

Fibermaxxing güvenli mi?

Pek çok uzman fibermaxxing’i güvenli bir trend olarak değerlendiriyor fakat bu trendi kademeli bir şekilde uygulamak gerekiyor. Bir başka deyişle, lif alımını yavaş yavaş artırmak ve bol su içmek büyük bir önem taşıyor. Liften uzak bir beslenme rutinine sahip olan insanların birden lif tüketimini artırmasıyla şişkinlik, gaz, karın ağrısı ve diğer sindirim sorunları açığa çıkabiliyor. Bu nedenle, fibermaxxing trendine ani bir geçiş yapılmamalı.

Bu noktada, bu trendin bazı sağlık durumlarına sahip insanlar için de uygun olmayabileceğini belirtmeliyiz. Huzursuz bağırsak sendromu gibi rahatsızlıklara sahip insanların ya da düşük lifli bir diyet uygulaması gerekenlerin fibermaxxing’i benimsemeden önce mutlaka bir sağlık profesyoneline danışması kritik bir rol oynuyor.

Fibermaxxing için en uygun besinler nelerdir?

Uzmanlar, hem çözünür hem de çözünmez lifleri içeren çeşitli bitkisel gıdaların tüketilmesini öneriyor. Suda çözünerek jel benzeri bir madde oluşturan çözünür lifler sindirimi yavaşlatıp kan şekerini dengelerken suda çözünmeyen lifler de sindirim sistemini temizliyor. Yulaf, chia tohumu, fasulye ve avokado gibi gıdalar çözünür lif içeriyor. Tam tahıllar, kabuklu yemişler, meyveler ve sebzeler ise çözünmez lif barındırıyor.

Eğer fibermaxxing trendiyle beslenme alışkanlıklarınızı değiştirmek istiyorsanız yulaf, kinoa ve esmer pirinç gibi tam tahılları göz önünde bulundurabilirsiniz. Aynı zamanda, fasulye ve mercimek gibi baklagillerden de destek alabilirsiniz. Bunlara ek olarak, beslenme düzeninize mutlaka böğürtlen, ahududu, elma, muz ve avokado gibi meyveleri ve yeşil yapraklı sebzeleri dahil etmelisiniz. Ara öğünlerinizde de badem ve ceviz gibi kuruyemişleri tüketebilirsiniz.

Bazı insanlar bu trend için lif takviyeleri alsa da uzmanlar lifin taze gıdalardan alınması gerektiğini vurguluyor. Bu yüzden, takviyelere başvurmak yerine yukarıda listelemiş olduğumuz besinleri değerlendirebilirsiniz.

Beslenme düzeninize yavaş yavaş dahil edeceğiniz fibermaxxing aracılığıyla kan şekerinizdeki ani yükselişleri önleyebilirsiniz. Bununla birlikte, bu trend aracılığıyla kötü kolesterol seviyesinin düşmesini destekleyebilirsiniz ve bağırsak hareketlerinizi iyileştirebilirsiniz.

Bu trendi uygularken vücudunuzun uyum sağlamak için zamana ihtiyaç duyduğunu aklınızdan çıkarmamalısınız. Aynı zamanda, lif alımının kişiselleştirilmesi gerektiğini fark etmelisiniz. Bir başka deyişle, lif miktarından ziyade çeşitlilik, denge ve vücudunuza iyi gelen gıdalar önem taşıyor. Son olarak, fibermaxxing’i benimsemeden önce bir sağlık profesyonelinden destek alarak bu trendi daha etkili bir şekilde yürütebileceğinizi vurgulamak istiyoruz.

İlginizi çekebilir: Mide rahatsızlıklarına iyi gelen BRAT diyeti nasıl uygulanır?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale