X

Evrensel ahlak, insan olma yolculuğunda bize nasıl eşlik eder?

Her şeyden önce edinmemiz gereken şey “evrensel ahlak.”
Evrensel ahlak, dünyevi olanın aksine bölge ve kültürlere göre form değiştirmez. Durumlar karşısındaki oluşunu gevşetip dönüştürmez. Keskin ve tektir.
Evrensel ahlak, kişinin kendi sorumluluğunu tam olarak alması ile uygulanabilir olur. Kendi sorumluluğunu, yani duygu, düşünce ve davranışlarındaki tek yetkilinin, tek sebebin kendisi olduğunu kabul eden ve buna göre davranan kişinin kendini oluşturma hali “evrensel ahlak” kavramını doğal olarak kapsar.
Kendi kendinin sahibi olan kişi, yaşadıklarından dışarıyı sorumlu tutmadığı için, yaptıklarının hangi duygu ve ajandasına hizmet ettiğini bildiği için, sonuçlar karşısında “kendine acıma”, “suçlu arama”, “cezalandırma”, “öç alma”, “aşağılama”, “reddetme” vb. davranışlara kaçış göstermez. Böylelikle kimsenin alanına müdahale etmez. Kimseyi yargılayarak kendini başka bir yere taşıma çabasına girmez. Olduğu yerde, kendi olarak kalır.

Bu tutum, dışarıdakilerin “kendileri gibi olma” özgürlüklerini onlara geri verir. Yani kendi sorumluluğumuzu aldıkça, hem kendimizi hem de etrafımızdakileri özgürleştiririz. Ve bunu yaparken hedefimiz, dışarısı değil içerisidir.
İçerinin dışarıya yansıması, “özgürleşme” olarak şekillenir.
Bu asaletlidir, zarafetlidir.
Asalet dışarıyı değil, içeriyi sorgularken gelişir.
Evrensel ahlak, içeriyi sadece kendi dürüst bakışımızla donattığımızda gelir.
Kendimize acımasız bir şekilde dürüst olduğumuzda… Bu kusursuzluk noktasıdır, kendin olmakta kusursuzluk! Dışarıyı değil, yine içeriyi kerteriz aldığımız yer.
Acımasız bir kusursuzluk.

Dışarıya güdülenmiş algılar, her zaman “diğerlerinin yanlışları”, “sistem boşlukları”, “onay alma ihtiyaçları” ile doludur. Kendi kendisinin “başarısızlığını”, “eksikliğini” dışarının yanlışları ardına saklayarak kendinden, yani kendi sorumluluğundan kaçar. Hakkaniyet kavramı burada silinir gider.
Ama yine de ağızlarda “hak”, “haksızlık” naraları yükselir durur.

İnsan olmak bildiğimiz değil, “öğrendiğimiz” bir şey. İnsan olmanın, insan insana yaşamanın kurallarını değil, hayatta kalmanın, bir tabur asker gibi hareket edip bir tabur asker gibi düşünmenin kurallarını öğrendik. İnsan olmayı yolda öğreniyoruz, niyetliysek…
Hayatta kalmak o derece önemli bir yere konmuş durumda ki sistemin içinde, yaşamın gerçek sebebi sanki “eğer istersen” seçeneği gibi kalakalmış herkesin gönlünde.
Seçmeli dersimiz “insan olmak.”
Taburun içinde kalmak için “ahlak kuralları” türetip biat etmişiz ama içinde bulunduğumuz evrenin, varoluşun “ahlakını” görmezden gelmişiz.
Saygıyı, saygının her veçhesini silip atmışız çünkü derdimiz “hırsla hayatta kalmak” olmuş!

Hem hayatta kalıp hem de insan olmayı becerebiliriz. Hem kendimizi bilip hem dışarıyı görebiliriz. Hem kendi kendimizin, fikrimizin, duygumuzun ardında durup hem de dışarıyı suçlamadan varlığımızı sürdürebiliriz. Saygı, kendimize borcumuzdur. Evrensel ahlak, varlığımıza borcumuzdur.
Dışarıya değil, içeriye…
Kendine saygılı olan, dışarıya da doğal olarak saygıda olur. Çabasız bir noktadan.
Kendine hakkaniyetli bir insan dışarıya da hakkaniyetli olur, hem de hiç farkına varmadan.
Önce kendimize hakkımızı teslim edelim.
Kendimize olan dürüstlükle gelen “yaşam sorumluluğu” bizleri doğal olarak “evrensel ahlaka” sahip insanlar haline getirecektir.
İnsan olmayı deneyimleyen insanlar haline…

İlginizi çekebilir: Hayatı layığıyla yaşamak: Kötülüğün de iyiliğin de asil olanı makbul

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale