X

Evrenin aktif ve pasif ilkeleri arasında: Nötr olanı duyabilmek

Game of Thrones bitti. Sıcakların gelmesiyle birlikte birçok şey bitiyor ve birçok şey yeniden başlıyor. Ahengi doğadan aldığımız hayatımızda başka bir şey alabiliyor muyuz? Biz sadece bir doğa mıyız? Doğa ile ahenge geldiğimizde başka bir şey daha kendini gösteriyor: Şuur.

Şuuru biraz açalım. “Varlığın bedene, daha doğrusu beyin hücreleri varlıklarının manyetik alanlarından oluşan ‘manyetik alanlar sentezi’ne doğrudan doğruya bağlanmasıyla yansıyan kısımlarının tezahürüdür. Şuur ile şuur-ötesi arasındaki gidiş-gelişlere aracılığı, varlığın bir başka fonksiyon sahası olan şuurdışı yapar. Şuur, varlığın bedene bağlanmamış kısmı olan ‘şuur-ötesi’ ile, yani onun kısımları veya fonksiyon sahaları olan ‘şuurüstü’ ve ‘şuuraltı’ ile ancak arada köprü görevi gören ‘şuurdışı’ vasıtasıyla irtibatta olur. Şuur ile şuurdışı sahaları birbirine çok yakın ve sık sık ilişki halindedir. Şuurun şuurüstü ile ilişkileri sonucunda, insanların ruhi plandan, diğer varlıklardan aldıkları ‘tesirler’ ile şuurları arasında ilişki ve alışverişler kurulur. Beyne ruhi tesirler, ruhani plana ait izlenimler şuurüstü kanalından gelir.” İNK sy. 86-87, 85 ve 141-142

Şimdi bu işi biraz daha açalım. Burada yapmaya çalıştığımız şey bedenimizi tanımak, bedenin enerjetik/kozmik ya da ruhsal işleyişini bilmek. Tesirler mekanizması önemli bir konu, tesirlerin bedene gelmesi ve hareketi nasıl oluşturduğunu anlamak hem özdeşleştiğimiz şeylerden daha etkili bir ayrışma yaşamamıza olanak veriyor, hem de bir beden değiliz, beden taşıyoruz fikrini güçlendiriyor.

Şuurun bir anlamı daha var ki o da “ortak bilmek.” Şöyle bir ego yoklaması yapalım bakalım kaç kişi sınıfta, aktif olarak bir şey elde etmiş ya da bir şeyi değiştirmiş? İnsana verilen aktif ilke kullanım hakkı da bizi sağlam bir illüzyona sokuyor. Nedir aktif ilke? Üç yasasının ilkidir. Aktif/Pasif ve Nötr ilke.

Teolojiye gidelim ve kalp ustasından bu konuda destek alalım. Matta 18’de bu konuda güzel ilhamlar var. “Nerede iki ya da üç kişi benim adımla toplanırsa, ben de orada, aralarındayım.”

Burada Usta diyor ki iki kişi varsa üçüncü benim. Üçlü ilkeye bunu dahil ediyoruz. Konumuz üçlü ilke değil ancak bu ilke ile illüzyonist olabiliyoruz. Hayata indirelim ve örnek verelim ki şuur maddesi kabımıza insin.

“Sigarayı bırakacağım” diyorsun. Aktif bir ilke, başlatıcı. Okey, Rab bu hakkı bize verdi. Şimdi bu fikri hareket ettiriyoruz, aktif ilke ile “başla” dedin ve kaos başladı. Şimdi, kaos bu duruma pasif ilke olarak giriyor. Ve koyduğun niyete karşı hemen kontra oluşturuyor senin fikrinin ne kadar güçlü olduğunu anlamak ve bir sonraki aşamaya geçirmek için seni. Canın sigara istiyor, bira içiyorsun, “bir dal yakayım ya da bir duman alayım bro” diyorsun. Şimdi tekrar bakalım, aktif ilkedeki niyet, fikir zorlandı ve belki de oktavı kısa düştü ve sen bir hafta sonra tekrar sigaraya başladın. “Sabah erken kalkacağım, yoga yapacağım” dedin ve kalkamadınız, şimdi nötr nerede? Nötr yukarıdan/dikeyden gelen “isa” şöyle olabilir “Ben bir beden değilim, kendimle çalışıyorum” sertçe değil, çatışarak değil normal akışında. Oktav tamam, aktif ilke ve o an kaos pasif sonra da nötr ve arkadaşımız sabah kalkar ve işini yapar.

Buna eril/dişil demeyin şimdilik. Aktif ilke eril gibi duruyor olsa da. Peki sisteme nasıl yaklaşsak bu ilkeleri kullanırız? Keşfedin dostlar, ne zaman aktif, ne zaman pasif, ne zaman nötr olacağınıza bakın. Hep aktif olunmaz, hep nötr ya da pasif olunmaz. Üçlü ilke yedili ilkeye bağlanır ancak konumuz gerçekten ilkeler değil. Yürek felaketi ve inisiyasyonu konuşuyoruz. Bu bilgiler benim değil yolun bilgileri, yukarının bilgileri. “Yolu nerede öğreniyoruz? Yolu nerede keşfediyoruz?” dersek onun için söyleyebilirim ki benim de bir parçası olduğum “Yüksek Şuur Bilimleri Derneği”ne bakabilirsiniz.

Yolun kokusu ve rengi, ahengi size açılsın. Birçok spritüel metalaştırılmış işler ile dikkat dağıtılıyor. Şüphesiz bu da bir ihtiyacı karşılıyor. Neyi arıyorsunuz? Sorunun derinliği bu ki, bu aktiftir, kaos/sistem size neyi feda edeceğinizi sorar pasif ilke gereği. Nötr nedir? Bu yazıdaki adrestir, kulağı olanın duyduğudur, ihtiyacı gelmiş olanın da okuyup ilerlediğidir.

İlginizi çekebilir: Ruhani bir önsöz: Kalbi hissedebilmek üzerine düşünceler

Avni Onur Sevinç: Gelişimimize uygun ekolojiyi inşa etmek için çalışan bir Doğa. Doğa, aynı zamanda arkadaşlarını da arar. Bu temiz ekolojide olmak ister misin?

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale