X

Rahat bir yaz için evinizi güneş geçirmez hale getirmenin yolları

Yaz demek, hiç şüphesiz ki bol bol deniz, kum ve güneş demek. Ancak, özellikle büyük ve kalabalık şehir hayatının içerisinde, üstelik bir de çalışıyorken bu üçlüye erişmek pek de kolay olmuyor. Haliyle deniz kenarının serinliğinden mahrum kaldığımız bu zamanlarda sıcakların bunaltıcı etkisiyle uğraşmak zorunda kalabiliyoruz. Ve evlerimizde serin serin oturmak hepimizin en büyük arzusuna dönüşüyor. Klima, vantilatör gibi soğutucu çözümler yaşam alanlarının yaz aylarında kurtarıcısı olsa da tek çözüm değil. Evlerimizi serin tutmak için yapabileceğimiz pek çok şey var. Siz de bu yaz evinizi güneş geçirmez bir hale getirmek istiyorsanız işte denemeniz gerekenler:

Evinizi güneş ışınlarını yansıtacak bir renkle boyayın

Duvarlarınızın renginin içerideki ortam sıcaklığı üzerinde etkili olduğunu biliyor muydunuz? Araştırmalar, beyaz rengin güneş ışınlarını yansıtmada çok etkili olduğuna, hemen hemen beyaz rengin her tonunun güneş ışınlarının yaklaşık %80’ini yansıttığına dikkat çekiyor. Eğer duvarlarınız koyu renk bir boya ile kaplıysa, mümkünse beyaz veya tonları ile yeniden boyamanız yaz aylarını daha serin geçirmenize yardımcı olabilir.

Beyaz tercih etmek istemiyorsanız da koyu renklerden ziyade mümkün olduğunca açık renkleri kullanmanızda fayda var. Duvarlarınızın rengini ne kadar açarsanız o kadar fazla güneş ışığını yansıtabilir, yaşam alanlarınızı serinletebilirsiniz.

Yansıtıcı bir çatı kaplaması ekleyin

Evinizin duvarlarını boyadığınız gibi, çatınızı da yansıtıcı bir kaplamayla boyayarak güneş ışınlarını uzaklaştırabilirsiniz. Yine, beyaz veya tonlarını tercih ederek çatınızı daha az güneş ışığını emmesi için hazırlayabilirsiniz. Çalışmalar, beyaz bir çatının içeriyi yaklaşık 10 derece daha serin tuttuğunu gösteriyor.

Eğer müstakil bir evde oturuyorsanız bunu yapmak daha kolay olabilir, apartmanda yaşıyorsanız da komşularınızla, apartman veya site yöneticinizle bu durumu konuşabilirsiniz.

Doğru perdeleri seçin

Pencereler, güneş ışınlarını içeriye alırken onları durdurabilecek en etkili araçlardan biri hiç şüphesiz ki camlarımızı örten perdeler. Evet; güneş girmeyen eve doktor girer sözü normal şartlarda çok doğru ve geçerli. Ancak, yazın kavurucu sıcaklarında çok fazla güneş ışığına maruz kalmaya ihtiyacımız yok, aksine kendimizi mümkün olduğunca korumalıyız.

Dolayısıyla doğru perdeleri seçmek çok önemli. Blackout Türkçe’si ile karartma perdeler, yazın güneşten yaşam alanlarınızı korumanıza yardımcı olabilir. Güneş ışınlarını kesen bu perdeleri kolayca pencerelerinize takabilir, hızlı bir şekilde evinizi güneşten koruyabilirsiniz.

Tavan pencerelerinizi filme kaplayın ya da kapak takın

Tavan pencereleri, dış pencereleriniz eksikse veya evinizi doğal ışıkla doldurmayı seviyorsanız harika bir çözüm olabilir, ancak yaz aylarında evinize ekstra güneş ışığı girmesine neden olacağı için pek de istenilen bir duruma dönüşmez. Eğer tavan pençeleriniz varsa, ısı engelleyici filmlerden destek alabiliriniz veya ekstra açılı/kapanır bir kapak ekleterek yazın güneş ışınlarının tavanlarınızdan girmesini önleyebilirsiniz.

Sıcaklar düşmeye başladığında filmleri çıkarabilir, kapakları sökebilir ve yine istediğiniz manzara ve doğal ışığa kavuşabilirsiniz.

Gölgeler ekleyin

Evinizin iç sıcaklığı üzerindeki güneşin etkisini azaltmak için uyguladığınız tüm stratejiler, güneşin evinize ulaşmasını önleyerek gölge miktarını artırdığınızda daha da etkili olacaktır. Bunu iki pratik yöntemle gerçekleştirebilirsiniz:

  • Peyzaj düzenlemesi: Peyzaj düzenlemesi, gölge eklemek için çok etkili olabilir. Bol yapraklı ağaçlar veya asma gibi geniş alana yayılacak yeşil bitkiler güneş ışınlarından evinizi koruyabilir.
  • Tenteler: Evinizin dış duvarlarına monte edilen tenteler, güneşin evinizin duvarlarına çarpmasını önleyebilir. Kollu veya otomatik açılıp kapanabilen tenteleri varsa bahçenize veya balkonunuza taktırarak güneş ışınlarının şiddetini ve miktarını azaltabilirsiniz.

Yaz aylarında evinizi serin tutmak, sadece klimanın gücüne bağlı kalmak yerine, güneşin etkisini azaltarak daha konforlu bir yaşam alanı yaratmakla da mümkün olabilir. Ayrıca Sıcak yaz aylarında evinizi serin tutmanıza yardımcı olacak öneriler başlıklı yazımızda da ilham alabileceğiniz pek çok fikri bir arada bulabilirsiniz.

Kaynak: lifehacker

İlginizi çekebilir: D vitamini ve bronzluk için ideal güneşlenme süresi nasıl bulunur?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale