X

Evde kaldığımız bu dönem diyet yapmak için uygun mu?

Diyet sözcüğünün hep eksik, mahrum beslenmeyi çağrıştırmasından çok dertliyim, bir diyetisyen olarak buna yazdığım diyetlere beslenme programı deme çözümünü buldum. Olması gereken budur, sizin beslenmenizin sağlıklı bir şekilde düzenlenmiş programı.

Bu süreçte de ya insanları rahatlatmak için ya da eksik beslenmenin önüne geçmek için diyet yapmayın diyorlar. Bu yanlış anlaşılıyor, insanlar tamamen kendilerini rahat bırakmanın doğru olduğunu düşünmeye başlıyorlar. Ve bu şekilde aslında bu dönemde bağışıklık için en olmaması gerekenler olmaya başlıyor; daha fazla hamur işi, daha fazla paketli abur cubur gıdalar, daha fazla asitli içecekler, alkol ve hareketsizlik geliyor…

Biz ise daha önceden online takip ediyor olduğum danışanlarımla süreci bambaşka yönetiyoruz. Süreç başlayınca uzun olacağını tahmin ediyorduk ve halihazırda sosyal bir hayat ve günlük koşturmaların içinde beslenme programını sürdürmenin zorluklarını bildiğimizden, bu süreci değerlendirmenin çok verimli olacağını öngördük. Çünkü evde olmak demek artık kendi yemeklerimizi daha çok tüketeceğimiz anlamına geliyordu. Daha rahat ve düzenli su tüketmek ve tuvalete gidebilmek anlamına da… Gün içinde yorulmadan egzersize daha keyifle vakit ayrılabilirdi. Hepsinden de önemlisi bu pandemiye karşı korunaklı olmak için de temiz beslenmemiz gerektiği ortadaydı. Beslenme programlarının durumunu bu pandemide bize destek olacak vitamin ve minerallerden zengin mi diye tekrar kontrol edip, eklemeler yapıp ev düzenimize göre düzenledim.

Ve çok keyifle sağlıklı yemekler pişirilmeye, evde kullanılmayan tüm mutfak malzemeleri kullanılmaya başlandı. Arada kontrollü kaçamaklar yapılıp dengelemenin yolları konuşuldu. Sonra bu dönemde sağlıklı bir beslenme programı takip ediyor olmamızın ne kadar faydalı olduğunu gördük.

Ne kadar tükettiğimizin farkına varmalıyız. Bu dönem çoğumuz düzenli olarak evlerimizde buzdolabının raflarını doldurup boşaltıyoruz. Sürekli… Çoğu zaman normalde tüketmediğimiz sağlıksız şeyler olabildiği gibi -iyi haber- her çeşit sebze, meyve ile sağlıklı şeyler de olabiliyor. Market raflarını, manav kasalarını, kasap reyonlarını sık sık boş yakalıyoruz. Kendinize sormanızı istiyorum, öncelikle aldıklarınızın hepsini tüketiyor musunuz, yoksa dolapta bazen bozulmuş yiyeceklerle mi karşılaşıyorsunuz ya da aldığınız çokça yiyeceği planlamadan haddinden fazla tüketiyor olabilir misiniz?

Yiyeceğe erişimimiz var ama olmayan bir sürü insanı da düşünerek tüketmeliyiz. Bir şeyleri markette alırken kendimizi gözlemleyip neyi düşünerek aldığımızın farkında olmalıyız. Kıtlık varmış gibi davranmak en çok yine bize zarar verecektir. Kaynaklar sonsuz, tüketmeyi bilirsek…

İşte bu dönemde sağlıklı beslenme programı uygularken en çok buna dikkat etmek bizi rahatlattı. Ne tüketeceğimizi, ne miktarda, nasıl tüketeceğimizi rahatlıkla planlıyor ve kontrol edebiliyoruz.

Birden bütün zamanımızın bize kalması fazlaca düzensizliğe yol açtı. İster istemez yattığımız ve kalktığımız saatin sürekli değişmesine bağlı öğün saatlerimiz, hatta öğünlerimiz değişmeye başladı. Bu noktada halihazırda online takip ettiğim danışanlarımla öncelikle en uygun çerçevede saatler belirledik. Yoksa ayakta atıştırmalar şeklinde geçen sayısız öğünle düzen fazlaca bozulabilirdi. Sağlık kalitemizi de bozmayacak iyi bir uyku düzeni etrafında öğün saatlerinin yaklaşık olarak belli olması hem mutfakta geçirilen zamanı biraz olsun kısaltıyor, hem de fazla tüketimin önüne geçiyor. Metabolizma ve sağlık düzen sever.

Önceden “kahvaltı yapamıyorum, öğle yemekleri çok yağlı, akşam çok geç geldiğimden yemek saatim gecikiyor, çok sosyal bir hayatım var, ofise çok fazla pasta, tatlı geliyor, sürekli su içip tuvalete gidemem” bahaneleri çoğu kişi için artık ortadan kalktı. Bu da bunları düzeltmek için harika bir fırsat sunuyor. Düzenli saatler ile olması gereken düzende uyguladığınız beslenme programından daha fazla verim alabilirsiniz demek oluyor.

Egzersiz ev dışında bir hayatınız yoksa daha fazla gereklidir. Spor hocaları da evdeyken çok güzel online dersler yapıyorlar, halihazırda internette evde yapabileceğiniz birçok egzersiz mevcut, yeter ki o ilk adımı atın ve başlayın, kendinize bir zaman belirleyip düzeni oturtursanız sizden iyi hissedeni olmayacaktır. Öncesinde “Beslenmeme dikkat ediyorum ama hareket için vaktim yok, o yüzden olmuyor” diyenleri şimdi pistlere alalım, nasıl olduğunu görmek istemez misiniz?

Evde kendini rahat bırakanların peşini hamur işi, tatlılar ile çekirdek ve kuruyemişler bırakmaz. Bir beslenme programı takip ettiğinizde kontrol sizdedir, kuruyemişlerde değil. Ne kadar yemeniz gerektiğini bildiğinizden ölçüyü arada kaçırsanız da kendinizi rahat bıraktığınız halinizden daha kontrollü kaçırırsınız. Unutmayın ki bir yiyecekte faydayı belirleyen şey tükettiğiniz miktarlardır.

Size özel bir program takip ettiğinizde günlük protein miktarınızı aşmamaya, sebze, salata, meyve grubunu atlamamaya özen gösterirsiniz. Sağlıklı da olsa günlük tüketim miktarınızı takip etmediğinizde, özellikle de evdeyken, çok rahat bir şekilde olması gerekenin üstüne çıkarsınız, o zaman da fayda yerine zarar görebilirsiniz. Normalde çoğu zaman dışarıda yediğiniz yemekleri evde yemeye başladığınızda daha az kalori alırsınız. Düzenli ev yemekleri tüketmek kilo kaybınızı da kolaylaştırır.

Yapılan en büyük hata, kilo vermek için hemen çok kısıtlı beslenmeye başlamak oluyor. Hayatınızın hiçbir döneminde aşırı kısıtlanmış bir beslenme programıyla sağlıklı bir kilo kaybı yaşamaz ve verdiğiniz o kiloları koruyamazsınız. Bir beslenme programı sizin için sürdürülebilir olmaktan çok uzaktaysa fayda sağlamayacaktır. Hayatınıza ince ince işlenmiş ve sizi mutlu eden bir program sürdürülebilirdir. Bu dönemi sağlıklı alışkanlıklar edindiğiniz, kendinize her zamankinden iyi baktığınız bir dönem olarak hatırlamak her zaman daha iyi hissettirecektir.

İlginizi çekebilir: Evlerimizden kilo almadan çıkabilmek için: Porsiyon kontrolü sağlayacak 11 ipucu

Dyt. Buket Koçoğlu: Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden şeref öğrencisi olarak mezun oldum. O günden bu güne sofralara olabildiğince dokunmaya çalışıyorum. Beslenmede herkes için aynı doğruların olmadığına inananlardanım. Beslenme bir derya ve parmak iziniz gibi size özel... Hayatlarınıza bu denli özel bir alandan dokunup değiştirebilmek benim için çok değerli... Her yeni hayat yeni bir macera; yeter ki siz de bu işin sağlığınız için ne kadar önemli olduğu bilincine ve en önemlisi bu vücuttan başka gidecek yeriniz olmadığının farkına varın... Benimle bu muhteşem keşif sürecine var mısınız?

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale