X

Etkili bir öz geçmişin sırları

Öz geçmiş yazmak sıradan ve basit gibi görünse de iş dünyasında konu ile ilgilenen uzmanların bildiği, ancak çalışanların gözden kaçırdığı bazı sırlar vardır. Öz geçmişler arasındaki farkı yaratan ise bu sırlara göre hazırlanan veya hazırlanmayan öz geçmişler arasındaki farklardır.

Gelin şimdi bu sırlara bir göz atalım:

1. Öz geçmişiniz sizin kişisel pazarlama aracınızdır

Öz geçmişiniz sizin kendinizi pazarlama aracınızdır, bu yüzden profesyonel görünmelidir.

Piyasada nasıl herhangi bir ürünün satışı için pazarlama kampanyası yapılıyorsa öz geçmişiniz de sizin kendinizi pazarlama aracınızdır. Bu nedenle ilk ve önemli kural öz geçmişinizin profesyonel görünmesidir. Bu kuralı öz geçmişinizi hazırlarken unutmamalı ve bitirdiğiniz zaman bir de bu gözle kendi yapıtınızı incelemeli, bu amaca hizmet edip etmediğini analiz etmelisiniz.

2. Öz geçmişi biyografiniz ya da hayat hikâyeniz değildir

Öz geçmişinizin iş hayatınızdaki ya da kişisel hayatınızdaki tüm bilgileri içermesine gerek yoktur. Öz geçmiş, yalnızca sizin işe uygunluğunuzu karşı tarafa ileten bir bilgilendirme aracıdır. Bu nedenle bu amacın ötesine geçecek fazla bilgiyi mutlaka öz geçmişinizden çıkarmanız gerekir. İş görüşmesine davet edildiğinizde, zaten gerek duyuluyorsa sizden ek bilgi talep edilecektir. Örneğin; bilinenin aksine medeni durumunuz, kaç çocuğunuz olduğu, doğum yeriniz vb. bilgilerin yer alması olmazsa olmaz değildir.

3. Öz geçmişinize ekleyeceğiniz resim profesyonel olmalıdır

Mühendisseniz kask ile çekilmiş bir fotoğraf göze batmayabilir. Ancak yine de mümkün olduğunca iş kıyafetleri ile çekilmiş profesyonel bir resim kullanmanız en doğrusudur. Yine dikkat edilecek unsurlar, mümkünse fotoğraf stüdyosunun ismini resminizden kırpmak ve bayanlar için ise resminizin aşırı makyajlı olmamasıdır. Özetle resminiz pozitif, canlı bir görüntü yansıtmalı ve profesyonel imajınızı, tarzınızı anlatmalı, sıcak, samimi abartılı olmayan bir gülümseme içermelidir. Böylece görüşmeye davet edilme şansınızı artırmış olursunuz.

4. Referans bilgilerinize öz geçmişinizde ihtiyaç yoktur

Sanılanın aksine öz geçmişe referans yazılmaz. Öz geçmişiniz sadece görüşmeye davet edilecek adaylar arasından bir seçim yapma aracıdır. Henüz görüşmeye davet edilmediniz, ilk görüşmeyi geçmediniz ve işe uygun olup olmadığınız belli değil. Bu nedenle referans bilgilerinize de ihtiyaç duyulmaz. Hele ki “İstenildiğinde sunulacaktır” vb. gibi bir açıklamaya hiç gerek yoktur. Dolayısı ile bu aşamada bu bilgiyi tamamen öz geçmişinizden kaldırınız.

İlgili yazı: İş görüşmelerinde yapılan 8 hata

5. Master, Doktora veya benzeri lisanslarınız öz geçmişinizin başlığında yer almalıdır

Eğer böyle bir dereceniz ya da uzmanlığınız varsa, bu bilgi mutlaka en başta isminizden sonra yer almalıdır. Örneğin; “Ayşe Çalışkan, MBA” ya da “Merve Üstün, Uzman Diyetisyen” gibi.

Bu bilgi daha ilk aşamada sizi diğer başvurulardan farklı bir noktaya getirecektir.

6. Hobileriniz de profesyonel olmalıdır.

Bu alanın amacı kişiliğinizin diğer boyutlarını ve bunların işe olacak pozitif etkilerini biraz daha ölçebilmektir. Bu nedenle aslında burada olması gereken bilgi “Boş zamanlarımda kitap okuyorum” değildir. Bu alan için yapmanız gereken en doğru şey – yazabileceğiniz başka bir şey yoksa, yalnızca kitap okuyorsanız- örneğin, seçimleriniz genellikle tarih kitapları ise “Osmanlı tarihi üzerine araştırma yapıyor” olabilir. Kural uğraştığınız hobiyi nasıl ve nerede yaptığınızı belirtmenizdir. Örneğin; “Yoga Eğitmeni. … sivil toplum örgütünde gönüllü yoga dersleri veriyor”, ‘Rüzgar sörfü yapıyor – ‘’Türkiye Yelken Federasyonu 1. Derece Lisanslı ”. “Dağcı-Türkiye Dağcılık Federasyonu Üyesi” gibi açıklamalar ne yaptığınızı, nasıl, nerede yaptığınızı en doğru ve profesyonel şekilde anlatır ve sizi diğer adaylar arasında öne çıkarır. Son olarak “Flamenko, Tai chi, vb.” gibi nadir bulunan hobileriniz var ise bunlar da öz geçmişinizde dikkat çekecektir, mutlaka belirtin. Var ise kulüp, dernek üyelikleriniz de bu alanda belirtilmelidir. Ancak lütfen gerçekçi olun. Çünkü eğer davet edilirseniz ve bu alan ilgi çekici ise mutlaka görüşmeci tarafından sorulacaktır.

7. Öz geçmişiniz iki sayfayı geçmesin.

Öz geçmişinizin mümkün olduğunca kısa olması altın kuraldır.

Öz geçmişinizin mümkün olduğu kadar özet ve kısa olması altın kuraldır. Mümkünse 1 sayfa en idealidir; ancak olmuyorsa iki sayfayı geçmemesine dikkat edin.

8. Sayfa kenar marjları ile oynamayın.

Sayfa sayısını kısaltmak için kenar marjları ile oynamayın. Standart ayarları koruyun. Çünkü bu basım esnasında sorun yaratır ve bu sorun öz geçmişinizi basan kişinin dikkatinden kaçmaz.

9. Kişisel bilgiler alanını en alta yerleştirin.

Bu alan genelde en üste yerleştirilse de olması gereken en altta yer almasıdır. Hobileri de belirteceğiniz bu alanı mümkün olduğunca kısa tutun ve hep şu soruyu sorun: ‘Bir iş görüşmesine davet edilebilmem için bu bilgiye gerçekten ihtiyaç var mı?’ Örneğin; doğum tarihinizi yazacaksanız onu bile kısaltarak sadece yıl olarak belirtin.

10. Öz geçmişinizi üçüncü tekil kişi ağzıyla yazın.

Bunun anlamı “O dili kullanmaktır.” Örneğin; 3G projesinde uzman mühendis olarak yılın elemanı seçildi” veya “Şirket giderlerinde 50% maliyet avantajı sağladı” gibi.

Rana Korkunç: Yoga Eğitmeni & Terapisti, Enerjist, İK Uzmanı // Çevre Mühendisi lisansının üzerine İTÜ’de MBA yaparken sosyal ve sayısal becerilerini birleştirebileceği İnsan Kaynakları alanına hayran oldu. Yaklaşık 10 yıl boyunca dünyanın önde gelen şirketlerinde İnsan Kaynaklarının nerdeyse tüm alanlarında çalıştı. Her zaman bir doğa, müzik, dans ve spor aşığıydı. Çeşitli grup ve derneklerde müzisyen ve dansçı olarak çalıştı. Yurtdışı festival ve konserlerde görev aldı. Şu anda tüm beceri ve eğitimlerini harmanlayarak dünya ile paylaşmaya çalışıyor. Kendini dünyalı ve sürekli bir hayat öğrencisi olarak tanımlıyor. Boş zamanlarında Windsurf, Tai Chi, Chi Ghong ve Dağcılık yaparak kendini tanımaya devam ediyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale